Bayram tatilinde şehirden kaçıp sadece kendinize ait birkaç gün geçirmek kulağa nasıl geliyor? Ne alarm sesi, ne trafik, ne de acele ile yenen bir kahvaltı… Sadece kuş sesleri, yavaş akan zaman ve yerel tatlarla dolu bir sofra.
Bayram, tatil ya da sadece kısa bir kaçamak fark etmeksizin, hepimizin zaman zaman aradığı şey aynı: sakinlik. İstanbul’un hızlı temposundan uzaklaşmak, doğaya yaklaşmak, yerel tatlarla tanışmak ve gerçekten dinlendiğinizi hissetmek. İşte bu noktada, Türkiye’nin “sakin şehir” unvanına sahip Cittaslow rotaları devreye giriyor.
Hayatın daha yavaş ama daha anlamlı aktığı bu şehirler, kültürel mirasını koruyan sokakları, doğayla uyumlu yaşam tarzı ve yerel üretime verdiği değerle dikkat çekiyor. Üstelik İstanbul’a sadece birkaç saat uzaklıkta…
İşte keşfetmeye değer, huzur dolu 8 Cittaslow rotası:
Zamana Direnen Osmanlı Kasabası: Taraklı – Sakarya
Bayram tatilinde İstanbul’un yoğun temposundan uzaklaşıp tarihle iç içe, huzurlu bir mola vermek isteyenler için Taraklı mükemmel bir seçenek. İstanbul’dan sadece 2 saat mesafede yer alan bu şirin ilçe, 19. Yüzyıldan kalma Osmanlı evleri, sakin sokakları ve el işi zanaatlarıyla adeta geçmişe açılan bir pencere gibi… Marmara’da yer almasına rağmen Karadeniz ikliminin etkilerinin hissedildiği ilçenin tarihi ise Helenistik döneme kadar uzanıyor. Antik dönem izleriyle Osmanlı döneminin mimari mirasını buluşturan bu özel yerleşimde, bazı tarihi evler restore edilerek butik otellere dönüştürülmüş. Osmanlı mimarisinin izlerini taşıyan bu evlerde konaklamak oldukça ilginç bir deneyim olabilir.
Jules Verne Önerisi: Tarihi hanları, hamamları, camileri ve sanat sokağı gibi klasik bir Osmanlı kasabası atmosferi sunan Taraklı’da, geleneksel gözlemelerin tadına bakabilir, ahşap işçiliği atölyelerine katılabilir ve butik bir konakta konaklayarak tarihi dokunun içinde gecenizi geçirebilirsiniz.
Trakya’nın Zamansız Köşesi: Vize – Kırklareli
İstanbul’a sadece 2.5 saat uzaklıkta bulunan Vize, Trakya’nın sakinliğini ve tarihini bir arada sunuyor. Tarihi yapılarıyla öne çıkan bu sakin şehirde birçok medeniyetin izlerini günümüzde dahi görmeniz mümkün. Kültür çeşitliliğinin en yoğun yaşandığı bölgelerden biri olan Vize; Cehennem Şelaleleri, Yenesu Mağarası ve Kıyıköy’deki bakir koyları ile keşfetmek için birebir.
Jules Verne Önerisi: Kıyıköy’e kadar uzanan yemyeşil ormanlarda yürüyüş yaparak günü tamamlayabilir, sonrasında yöresel lezzetlerle donatılmış bir köy sofrasında dinlenerek doğayla baş başa kalmanın keyfini çıkarabilirsiniz.
Çiniyle Bezenmiş Sakin Bir Göl Şehri: İznik – Bursa
Bursa’nın tarihi ve kültürel değerleriyle öne çıkan gözde ilçesi İznik, bayram sabahına otantik bir başlangıç yapmak isteyenler için ideal bir rota. İstanbul’dan arabayla yaklaşık 2 saat sürede ulaşabileceğiniz bu sakin şehir, birçok medeniyetin izlerini günümüzde dahi hala taşıyor. İznik Gölü kıyısındaki yürüyüş yolları, ünlü çini atölyeleri, Ayasofya Camii ve surlarla çevrili taş sokaklarıyla ziyaretçilerine hem dinlendirici hem de ilham verici bir deneyim sunuyor.
Jules Verne Önerisi: Gün batımında göl kıyısında yürüyüş yapabilir, ardından bir çini atölyesine katılarak kendi deseninizi tasarlayıp, unutulmaz bir gün geçirebilirsiniz.
Türkiye’nin ilk ve tek Cittaslow Adası: Gökçeada – Çanakkale
Bu bayramda İstanbul’un kalabalığından ve temposundan bir anlığına uzaklaşıp, doğanın kucağına kendinizi bırakmak ister misiniz? Üstelik çok uzaklaşmadan, yemyeşil doğanın ve masmavi denizin huzurunu soluyarak… Aradığınız şey tam da buysa organik tarım uygulamaları, sürdürülebilir yaşam tarzı ve Rum köyleriyle tanınan Gökçeada tam da ihtiyacınız olan yerlerden! Homeros’un İlyada destanında deniz tanrısı “Poseidon’un Adası” olarak geçen İmroz, bugünkü adıyla Gökçeada, yeşilin ve mavinin ahenkli uyumunu gözler önüne seren endern yerlerden. Türkiye’deki keşfedilmeyi bekleyen sakin şehirlerden biri olan bu şirin ilçe, doğa ile iç içe bir tatil kaçamağı için son derece ideal. İstanbul’dan feribotla yaklaşık 6 – 7 saatte ulaşılabilen, ama ulaşıldığında zamanın durduğu hissi veren bu destinasyonda zamanı durdurmaya hazır olun.
Jules Verne Önerisi: Kaleköy’de gün batımını izleyebilir, ardından da Zeytinliköy’de geleneksel Gökçeada mutfağını deneyimleyebilirsiniz.
Köklü Gelenekleriyle Yaşayan Bir Kasaba: Mudurnu – Bolu
İstanbul’un karmaşasından sıyrılıp, tarih ve doğanın kucaklaştığı huzurlu bir mola arıyorsanız, bu bayram rotanızı Bolu’nun sakin ilçesi Mudurnu’ya çevirebilirsiniz. Yaklaşık 3 saatlik bir yolculukla ulaşabileceğiniz Mudurnu, tarihi atmosferi ve doğal güzellikleriyle sizi bekliyor. Frigler’den Lidyalılara, Perslerden Roma ve Bizans’a, ardından Selçuklular ve Osmanlılara kadar pek çok medeniyete ev sahipliği yapmış bu özel ilçe, özellikle Osmanlı döneminden kalma konakları, camileri ve 17 km uzaklıktaki büyüleyici Abant Gölü ile keşfedilmeye değer.
Jules Verne Önerisi: Tarihi konaklardan birinde konaklayarak geleneksel Türk misafirperverliğini birebir yaşayabilir, sabah ise yöresel ürünlerle dolu kahvaltınızı konak avlusunda yapabilirsiniz
Bağların ve Rüzgarın Arasında Bir Mola: Şarköy – Tekirdağ
Bayram tatilinde İstanbul’un keşmekeşinden uzaklaşıp hem lezzet hem de manzara arayanlar için Marmara’nın batısında yer alan Şarköy, benzersiz bir kaçamak sunuyor. Yeşili, sakinliği ve yavaşlığı ile Şarköy, 24 saatin yetmediği hızlı şehir hayatına bir kurtarıcı gibi. Marmara Denizi’ne kıyısı olan bu şirin ilçe, aynı zamanda bölgenin üç mavi bayraklı plajından birine de ev sahipliği yapıyor. Tekirdağ’ın Cittaslow (Sakin Şehir) unvanlı incisi olan Şarköy, İstanbul’a yaklaşık 2.5 saat mesafede yer alıyor. Üzüm bağları, yerel şarap üreticileri ve berrak deniziyle hem ruhunuza hem damak tadınıza hitap ediyor.
Jules Verne Önerisi: Yerel şarap üreticilerinde tadım deneyimi yaşayabilir, yaz aylarında kalabalıktan uzak, huzurlu bir deniz tatili için Şarköy’ü tercih edebilirsiniz. Sahilde yürüyüş yapmayı, gün batımını izlemeyi ve yöresel lezzetlerin tadına varmayı unutmayın!
UNESCO Dünya Mirası’nda Bir Cittaslow: Safranbolu – Karabük
Safranbolu, tarihi konakları ve özgün kent dokusuyla UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Türkiye’nin en özel şehirlerinden biridir. İstanbul’dan yaklaşık 4 saat uzaklıktaki bu kasaba, arnavut kaldırımlı sokakları, tarihi çarşısı ve eşsiz atmosferiyle unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Jules Verne Önerisi: Safranbolu’nun tarihi konaklarından birinde kalın ve geleneksel safranlı lokumunu tadın. Yerel çarşıda ise el yapımı ürünlerin alışveriş keyfini çıkarabilirsiniz.
Osmanlı’dan Günümüze Korunmuş Bir Kasaba: Göynük – Bolu
İstanbul’dan yaklaşık 3 saatlik mesafede bulunan Göynük, Osmanlı döneminden kalma eşsiz sivil mimarisiyle adeta bir açık hava müzesi niteliğinde. Tarihi dokusunu büyük ölçüde korumuş olan bu sakin kasaba, geleneksel Türk evleri, tarihi çarşısı, manevi öneme sahip Akşemseddin Türbesi ve Göynük’ün simgesi haline gelmiş Zafer Kulesi ile ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkarıyor.
Jules Verne Önerisi: Zafer Kulesi’nden Göynük’ün muhteşem panoramik manzarasını seyredebilir, tarihi sokaklarda yürüyüş yaptıktan sonra yerel restoranlarda Bolu’nun yöresel mutfağını keşfedebilirsiniz. Tarihi Osmanlı konaklarından birinde konaklayarak, geçmişin huzurunu yaşayabilirsiniz.
Cittaslow Nedir?
“Dur ve etrafına bak” demenin aslında bambaşka bir yolu olan Cittaslow felsefesi; yaşamın, yavaşlamaktan zevk alınacak bir hızla yaşanmasını savunuyor. 1999 yılında İtalya’da doğan Cittaslow hareketi, şehirleri hızdan, gürültüden ve doğaya zarar veren tüketim anlayışından uzaklaştırmayı hedefliyor. Bu unvanı alan şehirler, yerel üretimi teşvik edip, kültürel mirasını koruyarak, sakinlik ve sürdürülebilirliği ön planda tutuyor.
Türkiye’nin Cittaslow serüveni 2009’da Seferihisar ile başladı. Bugün ise tam 26 sakin şehir bu özel ailenin bir parçası! Hayatı yavaşlatıp tadını çıkarmak istiyorsanız, Türkiye’deki tüm Cittaslow’ları keşfetmeniz için hazırladığımız listenin tamamına buradan göz atabilirsiniz.
Şimdiden keyifli bir bayram ve unutulmaz yolculuklar dileriz!
Size özel seyahat programı için:
travel@julesverne.com.tr
