Dünyanın dört bir yanı, uçsuz bucaksız lale tarlalarından mis kokulu lavanta bahçelerine, yemyeşil dağ eteklerinden altın sarısı ayçiçeği tarlalarına kadar, çiçeklerin başrolde olduğu manzaralarla dolu. Doğanın zarafetini en renkli halleriyle deneyimlemek isteyenler için ruhunuzu dinlendirecek rotaları sizler için yazdık. Her biri kendine özgü renkleri, kokuları ve atmosferiyle ruhunuzu dinlendirecek bu çiçek cennetlerinde unutulmaz bir yolculuğa çıkmaya hazır olun.
Lale |Keukenhof, Hollanda
Hollanda’da görülmesi gereken en büyüleyici yerlerden biri olan Keukenhof, dünyanın en büyük ve en güzel lale bahçelerinden biri. Her yıl 7 milyondan fazla çiçeğin hayat bulduğu bu eşsiz bahçe, 1950’den bu yana doğaseverleri çiçeklerin en görkemli halleriyle buluşturuyor. Lalelerin yanı sıra çiğdem, sümbül ve daha birçok çiçek türüyle göz kamaştıran Keukenhof’un asıl yıldızları şüphesiz özenle ekilmiş olan rengarenk laleleri. Her yıl farklı bir konseptle hazırlanan bahçede; sanat ve doğanın iç içe geçtiği Graffiti Bahçesi daha modern bir dokunuş sunarken, Red Romance Bahçesi ise kırmızının en romantik tonlarını ziyaretçileriyle buluşturmakta. Çiçeklerin en güzel halini görebilmek için Mart ve Mayıs ayları Keukenhof’u ziyaret etmek için en ideal zamanlardan.
Lavanta | Provence, Fransa
Provence’ın uçsuz bucaksız lavanta tarlaları, yüzyıllardır bölgenin ruhunu ve kimliğini şekillendiren büyüleyici miraslarından biri. Romalılar tarafından getirilen lavanta, zamanla Provence’ın kimliğiyle bütünleşmiş ve 19. Yüzyılda parfüm üretimiyle büyük bir önem kazanmış. Bugün ise mor tepeler boyunca uzanan bu tarlalar, hem görsel hem de duyusal bir şölen sunuyor. Haziran sonundan Ağustos başına kadar Provence bölgesi, morun en güzel tonlarına bürünüyor. Sonsuz gibi görünen lavanta tarlaları arasında yapılan bir yürüyüş, sadece gözleri değil, ruhu da dinlendiriyor. Özellikle Valensole Platosu, bu bölgenin en fotojenik ve huzur dolu noktalarından biri olarak dikkat çekiyor. Lavantanın Provence kültüründeki derin izlerini daha yakından tanımak için mor çiçeklerin dans ettiği büyüleyici Senanque Manastırı’nı ziyaret etmeyi unutmayın.
Lavanta | Kuyucak Köyü, Türkiye
Isparta’nın Keçiborlu ilçesine bağlı Kuyucak Köyü, Türkiye’nin lavanta başkentlerinden biri olarak anılıyor. Haziran ayı sonu ile Temmuz ortası arasında en güzel halini alan lavanta bahçeleri, mor tonları ve huzurlu atmosferiyle ziyaretçilerini büyülüyor. Bu dönemde köyde lavanta hasadı başlıyor ve tarlalarda mor çiçeklerin arasında yapılan yürüyüşler, fotoğraf tutkunları için benzersiz kareler sunuyor. Ziyaretçiler, lavanta toplama etkinliklerine katılabiliyor, lavanta yağı üretimini yerinde izleyebiliyor ve lavantalı ürünlerin tadına bakabiliyor. Kuyucak’taki lavanta sezonu, görsel bir şölenin yanı sıra yerel kültürle iç içe bir deneyim de sunuyor.
Kiraz Çiçeği | Kyoto, Japonya
Mart sonu ile Nisan başı arasında Kyoto, sakura (kiraz çiçeği) ağaçlarıyla adeta pembe beyaz bir dünyaya dönüşüyor. Bu dönemde yaşanan hanami (çiçek izleme) geleneği, Japonya’nın doğaya olan hayranlığını yansıtan en özel deneyimlerden biri olarak öne çıkıyor.
Gül | Isparta, Türkiye
“Gül şehri” olarak bilinen Isparta, Mayıs ayında açan gül bahçeleriyle ziyaretçilerini büyülüyor. Sabahın erken saatlerinde başlayan gül hasadı, mis gibi kokular eşliğinde gerçekleşiyor ve katılımcılara unutulmaz bir deneyim sunuyor. Ziyaretçiler, geleneksel yöntemlerle toplanan gülleri kendi elleriyle sepetlerine dolduruyor, ardından gül yağı üretim sürecini yerinde gözlemleme fırsatı yakalıyor. Gül tarlaları arasında yapılan yürüyüşler ise huzur verici atmosferiyle hem ruhu dinlendiriyor hem de eşsiz manzaralar sunuyor. Gül hasadı dönemi, aynı zamanda yöresel lezzetlerin tadıldığı, el işi ürünlerin keşfedildiği ve yerel kültürle birebir temas kurulan etkinliklerle dolu dolu geçiyor.
Gül | Portland, Oregon – ABD
Güllerin büyüleyici dünyasına adım atmak isteyenler için en etkileyici adreslerden biri de International Rose Test Garden. Mount Hood’un eşsiz manzarası eşliğinde konumlanan bu bahçe, 1917’den bu yana Portland’ın botanik mirasının en değerli parçalarından biri. 610 farklı türden 10.000’i aşkın gülün sergilendiği bu özel alanda, doğanın sunduğu renk ve koku şölenine tanıklık edebilirsiniz.
Ayçiçekleri | San Gimignano, İtalya
İtalya’nın üzüm bağları ve şaraplarıyla meşhur Toskana Bölgesi’nde yer alan San Gimignano, özellikle yaz aylarında göz alabildiğine uzanan ayçiçeği tarlaları ile altın sarısı bir tabloya dönüşüyor. Haziran ortasından Ağustos ayına kadar kırsal yollar boyunca ayçiçeklerinin zarif dansına tanıklık edebilir, seyahatinizi doğanın en sıcak tonlarıyla taçlandırabilirsiniz. Dar sokakları, yüzyıllar öncesinden kalma evleri, nefes kesen manzaraları ve Orta Çağ’dan günümüze ulaşan kuleleri ile kesinlikle keşfe değer!
Ortancalar | Azores, Portekiz
Portekiz’in Azores Adaları, yaz aylarında ortancalarla süslenmiş yollarıyla adeta bir masal diyarına dönüşüyor. Özellikle Faial Adası’nın yol kenarları, ortancaların görkemli dansını gözler önüne seriyor. Temmuz ve Ağustos aylarında Caldera Grande’ye yapılan yürüyüşler ise doğaseverlere eşsiz bir manzara sunuyor. Kalderanın etrafını saran ortanca tarlaları, bölgeye hem renk hem de huzur katıyor. Ziyaretçiler, bu dönemde doğayla iç içe bir atmosferde yürüyüş yaparken aynı zamanda adanın serin havasında rahatlatıcı bir deneyim yaşıyor.
Mavi Zambak | Hallerbos Ormanı, Belçika
Brüksel’e yakın konumdaki Hallerbos Ormanı, Nisan ayında mavi zambaklarla kaplanarak adeta masalsı bir manzara sergiliyor. Şehir hayatından uzaklaşmak ve doğayla bağ kurmak isteyenler için sessiz, huzurlu ve etkileyici bir rota sunuyor.
Azalealar | Blue Ridge Dağları, Kuzey Karolina, ABD
Blue Ridge Dağları, her yıl yaz başında doğanın en büyüleyici gösterilerinden birine sahne oluyor. Koyu kırmızıdan altın sarısına uzanan Azalealar, dağların yeşil siluetine eşsiz bir renk katarken manzarayı adeta bir tabloya dönüştürüyor. Bu doğa harikasını en iyi şekilde deneyimlemek için Andrew veya Gregory Bald zirvelerine doğru unutulmaz bir yürüyüş yaparak, Catawba ve Rosebay orman güllerinin zarif güzelliğini keşfedebilirsiniz.
King Protea | Cape Floral Bölgesi, Güney Afrika
Güney Afrika’nın ulusal çiçeği King Protea, her yıl Kasım ayından itibaren çiçek açmaya başlıyor. Cape Town yakınlarındaki Fynbol Bölgesi, bu görkemli çiçeğin en yaygın görüldüğü yerlerden. Güney Afrika’nın biyolojik çeşitliliğiyle ünlü Cape Floral Bölgesi, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer almakta olup, dünyada eşi benzeri olmayan bir bitki örtüsüne de ev sahipliği yapıyor. Sadece bir çiçek olmanın ötesinde, ülkenin kimliğinde derin izler bırakan King Protea; ülkenin pasaportundan spor takımlarının formalarına kadar birçok yerde simgesel bir figür olarak kullanılıyor.
Renklerin, kokuların ve doğanın sakinliğinin içinde kaybolmak isteyenler için bu destinasyonlar adeta birer yeryüzü cennetini andırıyor. Siz de bir sonraki seyahatinizi çiçeklerin dansına tanıklık edeceğiniz bu rotalardan birine planlayarak doğayla iç içe unutulmaz bir yolculuğa çıkıyorsunuz.
Size Özel Seyahat Programı için:
travel@julesverne.com.tr