Zamansız Güzellik, Efsanevi Deneyimler ve Olmazsa Olmaz Duraklar…
Jules Verne Business Mice Travel Kurucusu ve Genel Müdürü Ayşe Yağcı Büyükpınar, Harper’s Bazaar Nisan sayısının Escape sayfalarında kaleme aldığı yazısıyla, İskoçya’nın zamansız güzelliğini ve büyüleyici mirasını okuyucularla buluşturuyor. Doğal güzellikler ve efsanelerle dolu bu etkileyici coğrafya, şimdi sizleri ilham verici bir keşfe davet ediyor.
Sisle kaplı vadileri, gotik mimarisi ve uçsuz bucaksız Highlands manzaralarıyla göz kamaştıran İskoçya, adeta zamanın durduğu masalsı bir kaçış rotası. Orta Çağ ruhunu derinden hissedebileceğiniz bu eşsiz destinasyon, zarif otelleri ve efsanevi Belmond Royal Scotsman treniyle unutulmaz bir deneyim sunuyor.
İster şatolarda kraliyet konforunu yaşamak, ister muazzam bir tren yolculuğu yapmak, isterse viski damıtımevlerinde eşsiz tatları keşfetmek isteyin, İskoçya her ziyaretçisine kendine has bir macera sunuyor.
İstanbul Havalimanı’ndan İskoçya’nın başkenti Edinburgh’daki havaalanına Türk Hava Yolları’nın haftanın her günü direkt uçuşu var. Yolculuk yaklaşık dört buçuk saat sürüyor. İskoçya’ya seyahat için Mayıs ve Eylül arasındaki dönem en ideal gezi zamanı diyebiliriz. Bu dönemde hava hem daha ılıman oluyor hem de doğa en güzel halini alıyor. Özellikle Highlands gibi bölgeleri keşfetmek için mükemmel bir zaman.
İlk durak tarihi ve kültürel bir başlangıç için Edinburgh…
İskoçya’nın başkenti Edinburgh, tarihi dokusu ve doğal güzellikleriyle Avrupa’nın en büyüleyici şehirlerinden biri. Edinburgh Kalesi’nden başlayıp Royal Mile boyunca ilerleyerek Holyrood Sarayı’na kadar uzanan keşif turunda, şehrin zamansız yapıları ve tarih kokan atmosferini keşfedebilirsiniz. Gotik mimarisiyle dikkat çeken St. Giles Katedrali ve Harry Potter’a ilham veren Victoria Street, keşfedilmeyi bekleyen başlıca yerlerden. Daha sakin mahallelerdeki Dean Village ve Princes Street Gardens ise Edinburgh’un romantik ruhunu keşfetmek için ideal noktalarından.
Lüksün Raylardaki Hali: Belmond Royal Scotsman…
İskoçya’nın eşsiz manzaralarını keşfetmenin en keyifli yollarından biri de Belmond Royal Scotsman treni ile yolculuk yapmak. Edinburgh’dan hareket eden tren, Batı Highland demiryolu boyunca ilerlerken, dramatik manzaraları penceresinden izleme fırsatı sunuyor. Viktoryen tarzda dekore edilmiş iç mekanlar, panoramik manzaralar ve gurme yemeklerle birleşerek unutulmaz bir yolculuk vadediyor.
Glenfinnan Viaduct’tan geçerken, kendinizi adeta Harry Potter filmlerindeki ikonik Hogwarts Ekspresi sahnesinde hissedebilirsiniz. Yolculuk sırasında, wellness vagonunda sıcak taş terapileri veya aromatik masajlarla rahatlayabilir, akşamları ise viski tadımları ve gurme yemeklerle İskoç kültürünü derinlemesine keşfedebilirsiniz.
Bu yaz, Belmond Royal Scotsman’ın 40. yılını kutlamak için özel bir yolculuk planlanıyor. 22 – 29 Ağustos 2025 arasında gerçekleşecek olan Grand Tour of Scotland, Highlands bölgesini keşfetmek için yedi gecelik lüks bir seyahat deneyimi sunuyor. Orkney Adaları, mistik Isle of Skye ve Loch Lomond gibi görkemli destinasyonları ziyaret ederek bu unutulmaz deneyimin bir parçası olabilirsiniz.
Highlands: Doğanın Büyüsü…
İskoçya’nın kuzeyine doğru ilerledikçe Highlands’in vahşi ve mistik havası sizi yavaşça içine çekiyor. Sisler arasından yükselen dağ zirveleri, sonsuz yeşilliklere uzanan vadiler ve taş evleriyle zamanı durduran tarihi köyler, burayı doğa severler ve macera tutkunları için eşsiz bir destinasyon haline getiriyor.
Glencoe Vadisi dağların arasına gizlenmiş nefes kesici yürüyüş parkurlarıyla doğa severlere her mevsim farklı bir güzellik sunuyor. Loch Ness Gölü’nde tekne turu yaparak ünlü Loch Ness Canavarı efsanesini keşfedebilir, büyüleyici atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. Inverness ise tarihi ve kültürel mirasının yanı sıra, zarif butik otelleri, restoranları ve doğa aktiviteleriyle dikkat çekiyor. Şehri keşfederken yerel el sanatlarını inceleyebilir, Ness Nehri boyunca yürüyüş yapabilirsiniz.
İskoçya’da Nerede Kalınır?
İhtişamlı Şatolar ve Tarihi Konaklamalar…
İskoçya, lüks otelleriyle de dikkat çekiyor. Edinburgh’daki The Balmoral Hotel, tarihi dokusu ve şık atmosferiyle öne çıkarken, 2024 Forbes Travel Guide tarafından İskoçya’daki tek beş yıldızlı otel olarak seçildi. St. Andrews’deki Old Course Hotel ise golf severler için kaçırılmayacak bir adres. Highlands bölgesinde yer alan Gleneagles Hotel, hem spa hizmetleri hem de açık hava aktiviteleriyle öne çıkıyor. Eğer gerçek bir doğa kaçamağı yapmak istiyorsanız, İskoçya’nın batı kıyısındaki Isle of Eriska Hotel & Spa, muhteşem manzaraları ve huzurlu atmosferiyle misafirlerini büyülüyor.
İskoçya, şatolarıyla da oldukça ünlü. Balmoral Castle, Kraliyet Ailesi’nin yazlık ikametgahı olarak büyüleyici bir durak. Eilean Donan Castle ise kartpostallardan fırlamış gibi duran görüntüsüyle Loch Duich kıyısında ziyaretçilerini bekliyor. Tarihi bir atmosferde konaklamak isteyenler için 17. yüzyıldan kalma Inverlochy Castle Hotel ise lüks ve zarafeti bir arada sunuyor.
Whisky Rotaları ve Damıtımevleri
Dünya çapında bir efsane olan İskoç viskisi burada gerçek bir deneyime dönüşüyor. Speyside bölgesi Macallan, Glenfiddich ve Balvenie gibi prestijli damıtımevlerine ev sahipliği yapıyor. Burada, meşe fıçılarda yıllandırılan viskilerin ardındaki sanatı öğrenebilir ve özel tadım seanslarına katılabilirsiniz. Isley Adası ise deniz tuzu aromalı, isli viskileriyle tanınıyor ve Lagavulin, Ardbeg gibi ünlü markaları keşfetmek için harika bir durak. Campbeltown bölgesi ise az sayıdaki butik damıtımevleriyle viski meraklılarının ilgisini çekiyor.
Son Dokunuş: İskoç Misafirperverliği ve Lezzetleri
İskoçya, sadece doğası ve tarihiyle değil, aynı zamanda mutfağıyla da oldukça etkileyici. Edinburgh’daki The Witchery by the Castle gibi ikonik restoranlar, İskoç mutfağını zarif dokunuşlarla sunuyor. Yerel lezzetlerden biri olan haggis, cesur damak tatları için kaçırılmaması gereken bir deneyim. Deniz mahsullerinde ise İskoçya’nın kuzey kıyılarından taze getirilen somon ve ıstakozlar öne çıkıyor. Ayrıca Cullen Skink çorbası, füme balık severler için harika bir seçenek oluşturuyor.
Gastronomi meraklıları için İskoçya’da düzenlenen çeşitli yiyecek festivalleri de keşfedilmeye değer. Örneğin, her yıl düzenlenen Edinburgh Food Festival, yerel şeflerin modern İskoç mutfağını sergilediği bir etkinlik. Viski ile mükemmel bir şekilde eşleşen yerel peynirler ve el yapımı çikolatalar da bu mutfak kültürünün olmazsa olmazları arasında.
İskoçya, keşfetmekle bitmeyen bir hikayenin başrol oyuncusu gibi. Zamansız güzelliği, tarihi mirası ve eşsiz deneyimleriyle her ziyaretçisini kendine aşık eden bu topraklara adım attığınızda, siz de onun büyüsüne kapılacaksınız.
Size Özel Seyahat Programı, Detaylı Bilgi ve Rezervasyon:
travel@julesverne.com.tr