Orta Çağ’ı süsleyen altından devrimleri kutlamak için kullanılan şarap ve modern çağı ateşleyen kömüre kadar pek çok kaynak, yüzeyin derinliklerinde gerçekleşen zorlu ve tehlikeli emek sonucunda ortaya çıkmasaydı, bugün pek çok şey olmayacaktı. Gözden ve çoğu zaman akıllardan uzak olan tünel, mağara, maden ve mahzenler, Avrupa’nın inşasına yardım eden insanların yaşamları hakkında birbirinden etkileyici hikayelerle dolu.
Günümüzde gezginlere açık olan bu inanılmaz Dünya Mirası alanları, ürkütücü bir endüstriyel güzellik ve maceralı bir keşif fırsatıyla ziyaretçilerini şaşırtmaya devam ediyor. İster eski bir maden treninde yokuş aşağı bir yolculuk, ister tuzdan oyulmuş bir katedral veya volkanik kaya içindeki şarap fıçıları olsun, Avrupa’nın karanlık derinliklerindeki yaşam ve kültürü deneyimlemenin en güzel yollarından birini oluşturuyor.
Almanya‘dan Macaristan‘a; Slovakya‘dan Polonya‘ya; Fransa‘dan Belçika ve İsveç‘e kadar uzanan Avrupa’daki Yeraltı Dünya Miraslarının keşfedilmeyi bekleyen en güzel noktaları…
Zollverein Kömür Madeni Sanayi Kompleksi, Almanya
Dünyanın en büyük ve modern kömür madenciliği tesislerinden biri olan Zollverein, Avrupa’da ağır sanayinin gelişmesinin başında gösterilen tesislerden bir tanesi. 2001’den bu yana UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası‘na alınan bu eski maden ocağı, 1986’da hizmet dışı bırakılana kadar tam 135 yıl boyunca kömür çıkarılarak, işlendi. Bauhaus’tan etkilenen tasarımıyla modern endüstriyel mimarinin bir zaferi olarak gösterilen maden kompleksi, 19 ve 20. yüzyıllarda kömürle çalışan endüstrinin ayakta kalmayı başarmış en güzel örneklerinden.
Tokaj Şarap Bölgesi, Macaristan
Macaristan’ın en sevilen şarap çeşitlerinden bazılarına ev sahipliği yapan Tokaj Şarap Bölgesi, Zemplén Dağları‘nın eteklerinde yer alan mahzen labirentleri, sarmaşıklar ve yamaçlardan oluşan romantik bir manzaraya sahip. Şarapçılık geçmişi bin yıl aşkın bir geçmişe dayanan bölge, her biri kendi şarap imalathanelerine sahip yaklaşık 30 köy ve kasabadan oluşuyor. Yerel şarap imalathanelerine uğrayarak farklı sek ve tatlı çeşitlerini tadabilir ve üretimleri hakkında bilgi edinebilirsiniz. Bölgede keşfedilecek çok sayıda Orta Çağ kalesi, şato, doğa parkuru ve gurme restoranın bulunduğunu da ayrıca hatırlatalım.
Banská Štiavnica Tarihi Kenti ve Çevresindeki Teknik Anıtlar, Slovakya
Avrupa’nın en etkili maden mühendislerinden bazılarına ev sahipliği yapan Banská Štiavnica, endüstriyel yerleşimin öyküsünü anlatan doğal bir kültürel zenginlik hazinesi. 2018’de UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren tarihi kent, Slovakya’nın merkezinde yemyeşil tepelerin üzerine kurulmuş. Bir zamanlar madencilik bölgesi olan Banská Štiavnica şimdilerde ise mükemmel bir şekilde korunmuş Orta Çağ şehri olarak dikkat çekiyor. Otantik havası ile değerli altın ve gümüş zenginliği üzerine inşa edilen Banská Štiavnica, dünyanın en eşsiz ve etkileyici Orta Çağ maden kasabaları ile keşfedilmeyi bekliyor.
Wieliczka ve Bochnia Kraliyet Tuz Madenleri, Polonya
Wieliczka Tuz Madeni’nin en önemli özelliği şüphesiz dünyanın en eski tuz madenlerinden biri olması. Wielizcka ve Bochnia Kraliyet Tuz Madenleri dünya yüzeyinin altındaki gizemli bir tuz dünyasına doğru büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor. Madenler, 13. yüzyıldan 20. yüzyılın sonlarına kadar kesintisiz olarak çalıştırılarak, Avrupa’nın en eski ve en önemli endüstriyel operasyonlarından da birini oluşturmakta. Madencilerin kendileri için inşa ettikleri güzel yeraltı manzarasında keyifli bir yolculuğa çıkarak, Wieliczka’nın büyüleyici tarihini keşfedin.
Tarihi Goslar Kasabası ve Rammelsberg Madenleri, Almanya
Avrupa çapında bin yıldır yenilikçi madencilik uygulamaları için bir model oluşturan Rammelsberg, 11. yüzyılın başından 1253 yılına kadar Alman kral ve imparatorlarının ikametgahı olarak kalan Goslar şehrinin şekillenmesinde büyük bir rol üstlenmiş. Bölgenin süreklilik arz eden endüstri başarısı, bugünün Almanyası’nın yaratılmasında çok büyük bir etken. 800 yıl boyunca geliştirilen sistem ile Goslar kasabası tarihindeki yerini alan Rammelsberg Madenleri, 1992 yılından günümüze uzanan süreçte UNESCO Dünya Mirası Listesi‘nde yer almakta.
Nord-Pas de Calais Madencilik Havzası, Fransa
Fransa’nın kuzeyinde bulunan Nord-Pas de Calais Madencilik Havzası, yaklaşık 4 bin hektarlık bir alana yayılmış, üç yüzyıllık kömür madenciliğinden kaynaklanan teknik ve mimari hazinelerle dolu kültürel harikalardan biri. 18. yüzyıldan 20. yüzyıla kadar üç asırlık kömür çıkarma işleminden sonra şekillenen bu alan, Avrupa’nın sanayileşmesinde de önemli bir döneme işaret ediyor. 2012 yılında UNESCO tarafından Dünya Mirası olarak ilan edilen Nord-Pas-de-Calais Madencilik Havzası’nda siz de madencilerin izinden kuyulardan aşağı inerek, işçilerin hikaye ve yaşam koşullarına şahit olabilirsiniz.
Wallonia Bölgesi’ndeki Ana Maden Sahaları, Belçika
Wallonia’daki kömür havzasında bulunan dört bölge, 170 km boyunca uzanarak, 19 ve 20. yüzyıllarda Avrupa’nın şeklini değiştiren sanayi devriminin de simgesi haline gelmiş. Siteler, aydınlanma çağında ortaya çıkan sanayi ve işçi kentinin ütopik görüşüyle bağlantılı mimari ve kentsel eğilimlerin etkisini yansıtır. Bu iyi korunmuş alanlar, Avrupa’nın dört bir yanından nesiller boyunca burada çalışmış madencilere saygı duruşu niteliği taşıyan müzeleriyle biliniyor. Siz de endüstriyel tarihi ile akıllarda yer eden Wallonia’yı ziyaret ederek yeraltına girebilir ve bir zamanlar Avrupa’yı ateşleyen yaratıcılığın nasıl ortaya çıktığını keşfedebilirsiniz.
Falun Madencilik Alanı, İsveç
İsveç’in en önemli endüstriyel anıtlarından biri olarak kabul edilen Falun Madeni, 1000 yılı aşkın geçmişi ile batı dünyasının bakır üretiminin yaklaşık yüzde 70’ini karşılıyor. Avrupa’nın teknolojik, ekonomik, sosyal ve politik gelişimi üzerinde güçlü bir etkiye sahip olan İsveç, bakır madenleri ile de kesinlikle keşfedilmeye değer. Turuncu yağmurluğunuz ve miğferinizle yer altı tünellerinin derinliklerine inerken, maden tarihinin zorluklarına ve kahramanlarına dair büyüleyici hikaye ve efsaneleri karşısında Falun madencilik alanına bir kez daha hayran kalacaksınız.
Champagne Hillsides, Evler ve Mahzenler, Fransa
Kuzeydoğu Fransa’da serin ve kireçli topraklarda yetişen üzüm bağları; engebeli tepeler, şirin köyler ve yüzlerce kilometrelik yer altı mahzenlerinden oluşan Champagne bölgesine kadar uzanıyyor. Bu köpüklü şarabı üretmenin benzersiz yöntemi 17. yüzyılın başlarında geliştirilmiş ve o zamandan beri de şampanya kutlama, zafer ve uzlaşma için küresel bir sembol haline gelmiş. Şampanya şaraplarının başarısının mihenk taşı olan Şampanya Evleri, ziyaretçilerine çeşitli deneyimler, turlar ve tadımlar sunmayı da ihmal etmez. Siz de buraya geldiğinizde orijinal mahzenlere inin ve bir kadeh kaldırarak dünyanın en ikonik içeceklerinden biri olan şampanya yapma sanatını keşfedin.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Avrupa’nın Yeraltı Dünya Miraslarının tamamına buradan ulaşabilirsiniz.
Size özel seyahat programı ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr
