Bahar ayları turist kalabalığı olmadan Avrupa’nın gizli kalmış sahil kasabalarını keşfetmek için ideal bir zamanlama. Avrupa’nın kıyılarını dolaşmaktan asla sıkılmayacağınız sahil kasabalarını sizler için yazdık. Hırvatistan’dan Fransa’ya, Portekiz’den İtalya’ya “Avrupa’nın En Keyifli Sahil Kasabaları”…
1. Lerici, İtalya
İtalya’nın Ligurya kıyılarını çevreleyen pitoresk liman köyleri olan Cinque Terre’yi ziyaret edenler genellikle karşı kıyılardaki hazineleri kaçırıyorlar. Cinque Terre kadar bize göre görülmesi gereken sahil kasabası Lerici’yi listemize ekledik. La Spezia’nın doğusunda yer alan, Etrüskler tarafından kurulan sahil kasabası Fransız İmparatorluğu ve Sardinya Krallığı tarafından yönetildikten sonra İtalya yönetimine geçmiş. Yemyeşil tepeler arasından turkuaz sulara bakan manzarası bile bu yolu yapmaya değer!
2. Biarritz, Fransa
Fransa’nın en değerli sahil kasabalarından biri Biarritz… 19. yüzyıla damgasını vuran Fransız hükümdarı Napoleon III’ün burada sık sık konaklamasıyla gözde bir sayfiye yerine dönüşen Biarritz’de siz de dönemin ihtişamını hissedebilirsiniz. Belle Époque villaları arasında dolaşıp sahile indiğinizde sizi kilometrelerce uzunlukta kusursuz bir plaj karşılıyor. Küçük ve şık müzeleri, butikleri ve gurme restoranlarıyla zarif bir yaz kaçamağına davet ediyor.
3. Ischia, İtalya
Capri’nin eklektik ve gizemli kızkardeşi Ischia, Capri kadar sahne ışıklarını üzerine çekmese de giderek artan popülerliği ile kulaktan kulağa yayılıyor. Napoli’den kolaylıkla ulaşabildiğiniz ada, dünyanın en eski ve en iyi termal banyolarından bazılarına ev sahipliği yapıyor. Kıvrımlı kayalıkları renklendiren begonvilleri, volkanik bir kayalık üzerinden sunduğu Amalfi ve Napoli manzaralarıyla tipik bir İtalyan sayfiye yerinden daha farklı bir auraya sahip. Adanın her köşesinde keşfetmeye değer olan plajları ise apayrı! Adanın mutfak kültürüne gelecek olursak toprağın ve denizin yetiştirdiği en taze malzemelerle hazırlanan yemeklere kendinizi hazırlayın.
4. Oia, Santorini / Yunanistan
Santorini Adası’nın kuzey ucunda yer alan Oia köyü, 1956 yılında yaşanan yıkıcı depremden sonra yenilenen mimarisiyle adanın yeniden doğuşunu yansıtıyor. Ammoudi Limanı’ndan 235 merdivenle ulaşabildiğiniz köy, daha önce defalarca gördüğünüz ikonik mavi kubbeli kiliselerin ve beyaz badanalı evlerin kalbi! Daracık sokakları sizi birbirinden güzel manzaralara çıkarabiliyor. Köyü gezerken bol bol fotoğraf çekme ihtiyacı duyacağınız kesin!
5. Brac, Hırvatistan
Split’in tam karşısında uzaktan baktıkça içinizdeki keşfetme duygusunu uyandıran adası Brac, Hırvatistan adaları arasında ünlü olsa da Hvar ve Korcula’ya nazaran daha sakin kalmayı başarmış görünüyor. Dalmaçya Kıyıları’nda aradığınız huzurlu ve romantik ambiyansı bu adada bulacağınıza şüpheniz olmasın. Split’ten sadece 1 saatlik feribot yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Brac, ülkenin en fotojenik plajına da ev sahipliği yapıyor. Ortaçağ manastırları, Roma döneminden kalan antik kalıntıları, su sporlarına imkân veren rüzgâr ve plajlarıyla tam bir yaz destinasyonu.
6. Kotor, Karadağ
Yüksek dağların arasında parlayan Kotor, körfeze ayna gibi yansıyan dağ görüntüleriyle eşsiz bir fon oluşturuyor. Yolcu gemilerinin sıklıkla uğradığı Kotor, bu turist akınına rağmen özgünlüğünü korumayı başarıyor. UNESCO Dünya Mirası kenti olan Kotor’un Venedik döneminde inşa edilen limanı, Ortaçağ dönemini yansıtan eski şehrin sokakları bir tarih dersi verir gibi.
7. Rethymno, Girit / Yunanistan
Girit Adası’nın kuzey sahilinde yer alan Rethymno (Resmo) kasabası 1646 yılında Osmanlı yönetimine girmiş ve yaklaşık üç yüzyıl boyunca da Osmanlı hükümdarlığında kalmış. Günümüzde de, Osmanlı mimarisinin izlerini görmek mümkün. Pitoresk limanıyla film sahnelerini anımsatan kasabanın küçük koyu etrafını saran alçak kumtaşı dokulu binaları gökyüzü ve deniz arasında parlıyor.
8. Cassis, Fransa
Marsilya’dan 40 dakika uzaklıkta, şehrin gözü gibi baktığı yazlık adresi Cassis… Fransız Rivierası’nın başlangıç noktası olarak kabul edilen Cassis, “Fransız Rivierası” dendiğine aklınıza hangi güzellikler geliyorsa işte tam karşılığı! Küçük bir Akdeniz limanı olan Cassis taze gül ve üzüm bağlarıyla çevrili. Renkli taş binaları, butikleri, kafeleriyle çevrili sahil yolu bir yana, denize girmek için gizli köşeleriyle kalbinizi kazanıyor. “Calanques” olarak adlandırılan dar, kireç taşı kayalıklar arasındaki koylar ise muhteşem turkuaz sulara sahip.
9. Kaş, Türkiye
Akdeniz’in bize sunduğu en coşkulu güzelliğin adı: Kaş… Ulaşımının kolay olmaması sayesinde küçük kendine özgü ruhunu korumayı başaran Kaş masmavi denizi, deniz manzarasına karşı konumlanan restoranları, sizi şaşırtacak tasarımlarla dolu dükkanları, eşsiz sualtı yaşamıyla filmlerde görüp hep özendiğimiz sayfiye yerin ta kendisi… Etrafı antik şehirler, birbirinden eşsiz koylarla çevrili olan Kaş, kurduğunuz hayalin gerçeğe dönüştüğü yer!
10. Ericeira, Portekiz
Lizbon’a sadece 50 dakika mesafede, Atlantik Okyanusu kıyısında yer alan Ericeria yüzyıllardır değişmeyen karakteriyle “dokunulmamış” olmanın güzelliğini yaşıyor. Mavi pencereleri olan bembeyaz evleri, sahilin tadını çıkaran kasaba sakinleriyle film sahnelerini aratmıyor. 19.yüzyılda ülkenin en büyük dördüncü ticari limanına ev sahipliği yapan kasabada bugün ise yerel balıkçıların teknelerini görebilirsiniz. Atlantik kıyısında olması sayesinde sörf okullarının yer aldığını da belirtelim.
BONUS:
St-Martin-de-Ré – Ile de Ré, Fransa
Atlantik Okyanusu’nda yer alan, Fransa’nın sadeliği ile ünlü sayfiye adası Ile de Ré… Hayatın basit zevklerini yeniden keşfetmek isteyen ve sakinlik arayan bir gezginseniz hiç düşünmeden rotanızı Ile de Ré adasına çevirebilirsiniz. Araç girişinin yasak olduğu adada herkes ya yürüyor ya da bisiklet üzerinde… Adanın UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan sahil kasabası Saint-Martin-de-Ré ise yıldız şeklindeki bir limanın etrafına yerleştirilen tarihi binalarıyla romantik film platosundan farksız.
Size veya kurumunuza özel seyahat programı için:
travel@julesverne.com.tr