2024’ün ikinci çeyreği, seyahat ve misafirperverlik dünyasında heyecan verici yeniliklere sahne oldu. Lüks, tasarım ve zarafet anlayışını yeniden tanımlayan bu oteller, hem tasarımları hem de sundukları benzersiz deneyimlerle öne çıkıyor. İster Alpler’in eşsiz manzarasına karşı huzur arayın, ister bir metropolün kalbinde zarafeti keşfetmek isteyen bir gezgin olun; bu oteller sizi unutulmaz anılarla dolu bir yolculuğa çıkaracak.
Amerika Birleşik Devletleri’nden Avusturya’ya; Fransa’dan Japonya’ya; Londra’dan Yunanistan’a kadar uzanan tasarımı, manzaraları, konseptleri ve lüks hizmetleri ile öne çıkan 2024 yılının en yeni otelleri…
Hotel Romazzino | Sardunya, İtalya
1964 yılında ünlü İtalyan mimar Michele Busiri Vici tarafından tasarlanan Romazzino Hotel, zümrüt yeşili Akdeniz’in eşsiz manzaralarına bakan beyaz badanalı yapılarıyla huzur dolu bir kaçış noktası sunuyor. 100 oda ve süitinin yanı sıra altı lüks villasıyla Romazzino, misafirlerini eski dünyanın büyüsüne davet ediyor. Otelin iskelesinden kalkan özel teknelerle, yakındaki Maddalena Takımadaları’nın saklı koylarını ve beyaz kumlu plajlarını keşfetme imkanı bulabilir, Akdeniz’in en el değmemiş güzelliklerine doğru unutulmaz bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Romazzino Hotel, Costa Smeralda’nın ışıltılı cazibesine adım atmak ve Akdeniz’in ruhunu doyasıya yaşamak isteyenlere unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor.
The Emory, London | İngiltere
17 yıllık bir geliştirme sürecinin ardından Knightsbridge’de, Hyde Park’ın hemen karşısında yer alan The Emory, misafirlerine benzersiz bir konaklama deneyimi sunuyor. Sadece 61 süitten oluşan bu butik otel, gizliliği ön planda tutarak, konuklarına check-in işlemlerini süitlerinin konforunda tamamlama ayrıcalığı tanıyor. Titizlikle tasarlanmış süitler, zarif ve sade bir şıklık sunarken, valiz açma ve ütüleme hizmetleri ile zengin minibar seçenekleri gibi özenle düşünülmüş detaylarla misafirlerine unutulmaz bir konfor yaşatıyor. Lezzet tutkunları, ünlü şef Jean-Georges Vongerichten imzasını taşıyan zemin kattaki bitki odaklı ABC Kitchens restoranında, yaratıcı menülerle olağanüstü bir tat deneyimi yaşayabilirler.
One & Only Kea Adası
Atina’ya sadece yarım saatlik sürat teknesi mesafesindeki Kea Adası, Santorini ve Mikonos’un kalabalığından uzak, sakin ve huzurlu bir kaçış noktası sunuyor. Ege Denizi’ne hakim konumuyla dikkat çeken bu eşsiz tatil yeri, Kiklad şıklığının en güzel örneklerinden biri. Yerel beyaz mermerle kaplanmış kavisli atriyumlara sahip 63 villa, özel havuzlu terasları ve nefes kesici panoramik manzaralarıyla adeta birer sanat eserini andırıyor. Günün yorgunluğunu atmak isteyenler, adanın özel plaj kulübünde dinlenebilir veya üç katlı spada, antik Yunan’ın sophrosyne (denge ve huzur) anlayışından ilham alan terapilerle kendilerini şımartabilirler. One&Only Kea Adası; doğayı, tarihi ve lüksü kusursuz bir şekilde bir araya getirerek, misafirlerine unutulmaz bir tatil deneyimi vaat ediyor.
Hôtel du Couvent | Nice, Fransa
Nice’ın eski kent bölgesinde yer alan, 17. Yüzyıldan kalma tarihi bir manastırın restore edilerek butik otele dönüştürülmesiyle kapılarını misafirlerine açan Hôtel du Couvent doğal yapısı korunarak tasarlanmış 88 odaya sahip. Valéry Grégo tarafından yeniden canlandırılan bu benzersiz mekan, La Colline du Château (Kale Tepesi) ve Akdeniz’in muazzam kıyılarına yürüme mesafesinde konumlanıyor. Tesis; ünlü İngiliz peyzaj mimarı Tom Stuart-Smith’in tasarladığı iki buçuk dönümlük teraslı bahçelerinin yanı sıra mimarisi, restoranı ve Roma tarzı hamamları ile kesinlikle keşfe değer!
Rosewood Schloss Fuschl | Salzburg, Avusturya
Alpler’in eşsiz manzarasıyla çevrili Fuschl Gölü kıyısında yer alan, lüks oteller zinciri Rosewood’un Avusturya’daki ikinci oteli olan Rosewood Schloss Fuschl, konuklarına 42 süit ve 6 dağ evi dahil toplam 98 lüks odada eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Salzkammergut bölgesinde, 15. Yüzyıldan kalma bir kalede yer alan bu muhteşem tesis; gölde rehberli balık tutma gezileri, ormanda yiyecek arama ve dağ kulübelerinde yerel yemek pişirme gösterileri gibi birbirinden özel aktivitelerle dolu. Bir zamanlar kraliyet ailesi ve sinema yıldızlarının gözde mekanı olan bu masalsı şato, şimdilerde yeni nesil ziyaretçilere lüks ve huzuru bir arada sunuyor.
Janu Tokyo | Tokyo, Japonya
Tokyo’nun göz alıcı Azabudai Hills bölgesindeki tek otel olan Janu Tokyo, Aman Hotels’in uzun zamandır beklenen kardeş markasının amiral gemisi olarak dikkat çekiyor. 122 odasıyla minimalist tasarım anlayışını yansıtan bu zarif tesis, misafirlerine unutulmaz bir konaklama deneyimi sunuyor. Başkentin en fütüristik mahallesinin tam kalbinde yer alan otel, yaklaşık 20 dönümlük yeşil alanların, Japonya’nın en yüksek gökdeleninin, mistik bir tapınak kompleksinin ve çağdaş sanat galerilerinin eşsiz harmanıyla çevrelenmiş durumda. Burada modern Tokyo’nun hareketli bir birleşimi olarak şehri keşfetmek isteyenler için benzersiz bir kaçamak vaat ediyor.
The Surrey, a Corinthia Hotel | New York, Amerika Birleşik Devletleri
Sakin, huzurlu, zevkli ve konforlu… Central Park ve Madison Avenue’ye birkaç adım mesafede yer alan The Surrey a Corinthia Hotel, Upper East Side’ın eşsiz atmosferinde misafirlerine benzersiz bir konaklama deneyimi sunuyor. 1926 yılında ilk kez rezidans otel olarak açılan bu tarihi tesis, yakın zamanda Corinthia Group tarafından satın alınarak bugünkü modern görünümüne kavuşturuldu. Manhattan’ın ikonik simgelerine olan yakınlığıyla seyahat tutkunları için ideal bir sığınak haline gelen The Surrey, benzersiz tasarıma sahip 100 Art Deco odasıyla misafirlerine huzurlu bir tatilin kapılarını açıyor. Tesiste ayrıca George Condo ve Robert Mapplethorpe gibi ünlü Amerikalı sanatçılara ait eserlerin bulunduğu müze kalitesindeki sanat koleksiyonlarını da görebilirsiniz.
Regent Santa Monica Beach | Kaliforniya, Amerika Birleşik Devletleri
Misafirlerine Kaliforniya’nın ikonik sahil kasabası Santa Monica’da kendisini iyi hissettirerek, gurme lezzetler ve etkinliklerle dolu bir konaklama imkanı sunan Regent Santa Monica Beach, geçtiğimiz yaz kapılarını ziyaretçilerine açtı. Dinamik bir şehirlinin ihtiyaçları doğrultusunda dizayn edilen otel, 24’ü süit toplam 167 odasıyla modern lüks anlayışını yeniden tanımlıyor. Otelin mükemmel konumu sayesinde, Santa Monica’nın meşhur iskele manzarası eşliğinde güneşin tadını çıkarabilir, sahil boyunca yürüyüş yapabilir ya da bölgenin hareketli sosyal yaşamını keşfedebilirsiniz.
Size Özel Seyahat Programı, Detaylı Bilgi ve Rezervasyon:
Travel@julesverne.com.tr