Türkiye’nin Mutlaka Görülmesi Gereken En Güzel Adaları

15 Haziran 2023

Mavinin bin bir tonunu gözler önüne seren kıyılarıyla yüzmeyi ve keşfetmeyi sevenler için Türkiye’nin birbirinden güzel adaları keyifli bir ada tatili için sizleri bekliyor. Kalabalık ve hareketli büyük şehirleri arkanızda bırakıp; doğası, sakinliği, mimarisi, tarihi ve büyüleyici koylarıyla ilgi uyandıran Türkiye’nin birbirinden güzel adalarını keşfetmeye ne dersiniz?

Bozcaada, Çanakkale

Türkiye’nin en huzurlu yerlerinden biri olan Bozcaada, uçsuz bucaksız çam ve sedir ormanları ile masmavi denizin kokularının birbirine karıştığı bir cennet gibi! Denizin ortasında, ana karadan bağımsız olmasından aldığı güçle hiçbir yere benzemeyen Bozcaada kalabalıklardan uzak, kaliteli zaman geçirmek isteyen aileler için küçük bir cennet. Tenedos adıyla da bilinen Bozcaada; rengarenk çiçekli taş binaları, hayranlık uyandıran kilise ve mimari yapılarının yanı sıra tadı damağınızda kalacak yöresel yemekleri ile sessiz ve huzur dolu bir ada. Türkiye’nin aynı zamanda üçüncü büyük adası olan Bozcaada; büyük şehrin kaosundan birkaç günlüğüne uzaklaşıp, durup dinlenmek isteyenler için mükemmel kaçış yerlerinden biri.

Adada orijinal mimarisi korunan evleriyle Rum ve Türk mahallelerini, Ayazma Manastırı’nı, Bozcaada Kalesi’ni, Polente Feneri’ni gezebilirsiniz. Polente Feneri’ni günbatımında ziyaret ederken yanınıza piknik sepeti hazırlayıp daha keyifli saatler geçirebilirsiniz. Adanın geçmişini anlatan Bozcaada Müzesi, Meryem Ana Kilisesi, Köprülü Mehmet Paşa Camii, Bozcaada Alaybey Camii, Bozcaada Köprülü Hamamı da görülmeye değer!

Gökçeada, Çanakkale

Ege’nin masmavi güzelliklerinin tam ortasında yer alan Gökçeada, büyüleyici coğrafyası ve yemyeşil ağaçların arasında süzülen Rum evleri ile misafirlerine sakinliğin içerisinde rüya gibi bir tatil vadediyor. Homeros’un İlyada destanında deniz tanrısı “Poseidon’un Adası” olarak geçen İmroz, bugünkü adıyla Gökçeada, Türkiye’deki sakin şehirlerden bir diğeri. Yeşilin ve mavinin ahenkli uyumunu gözler önüne seren Gökçeada; doğa ile iç içe bir tatil kaçamağı için son derece ideal. Zengin su kaynakları, nostaljik evleri, doğal yaşamı, organik ürünleri ve sörf gibi alternatif spor olanaklarıyla misafirlerine masal gibi bir tatil yaşatan Gökçeada’nın Türkiye’deki tek Sualtı Milli Parkı‘na sahip olduğunu da ayrıca hatırlatalım.

Gökçeada’nın en karakteristik tepe köylerinden biri olan Zeytinliköy – Aya Teodoroi yemyeşil ağaçların arasından süzülen Rum evleri görüntüsü ile kartpostal gibi. 16. yüzyılda Rumlar tarafından kurulan köy bir zamanlar adanın sosyalleşme merkeziymiş. Günümüzde de evi olan Rumların geri dönmesiyle Rumca konuşmaların yeniden sokaklarını şenlendirdiği köyün dört mevsim yaşayan nüfusu 50-60 kişi olsa da havaların güzelleşmesiyle renkli sokak kapılarının önü, minik meydanları ziyaretçilerle doluyor. Köye, dibek kahvesi içmeye uğramak uzun zamandır bir gelenek adada.

Alibey Adası, Cunda

Rum – Türk kültürünün izlerini taşıyan, ana karaya köprü ile bağlansa da deniz ortasında olmanın başına buyrukluğunu devam ettiren, özgür ruhlu bir Ege adası, Cunda… Arnavut kaldırımlı sokakları, taş evleri, butikleri, lezzetleriyle baş döndüren restoranları ve bakir koyları ile Cunda her zaman çok keyifli. Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet’in Midilli’yi aldıktan sonra bölgenin deniz güvenliğinin sağlanmasıyla yerleşik yaşamın kök saldığı Alibey nam-ı diğer Cunda Adası, Rum ve Türk mimarisinin en güzel izlerini taşımaya devam ediyor. Arnavut kaldırımlı sokakları, Rum evleri, harika deniz manzarası, deniz manzarasına karşı dizilen kafe ve restoranları, gün boyu Ayvalık arasında gidip gelen motorları ile Çağan Irmak filmlerini anımsatıyor.

Kekova Adası, Demre

Tüm Akdeniz’in en temiz denizine sahip olan Kekova; tarih ve doğanın harmanlandığı göz alıcı güzelliğiyle ziyaretçilerini bambaşka bir dünyanın içine sürüklüyor. Üçağız koyundan kalkan teknelerle ulaşabileceğiniz adada sessizlik, huzur, tarih ve mavilik bir arada bulunuyor. Çevresindeki arkeolojik ve doğal koruma alanları nedeniyle sit alanı olarak adlandırılan Kekova, antik çağda deprem sonucu sular altında kalan kalıntıları ile dalış tutkunlarını büyüleyici bir yolculuğa çıkarıyor.

Kalem Adası, Dikili

Cam gibi şeffaf denizi ve turkuaz sahilinden dolayı Ege Denizi’nin Maldivler’i olarak adlandırılan Kalem Adası, doğanın bahşettiği en güzel yerlerden biri olan İzmir’in Dikili ilçesinde konumlanmakta. 40 km’lik sahil şeridinde uzanan birbirinden güzel sualtı mağaraları ve el değmemiş koylarıyla keşfedilmeyi bekleyen Kalem Adası; mavi ve yeşilin her tonuna şahit olacağınız eşsiz bir ambiyansa sahip.

Akdamar, Van

“Doğu’nun Paris’i” Van; gölü, kalesi, kiliseleri, camileri, yazıtlarıyla kesinlikle görülmeye değer! Van Gölü’nde yer alan, 1 buçuk kilometre uzunluğa sahip, başlı başına bir dünya mirası sayılacak Akdamar Adası adeta bir açık hava müzesi gibi. Adada bulunan Akdamar Kilisesi; Orta Çağ – Ermeni mimarisini yansıtan en iyi örneklerin de başında geliyor. Gölün mavi suları arasında her mevsim fotoğrafçıların uğrak yeri olan Akdamar; rengarenk açan çiçekleri, Artos Dağı’nın heybetli manzarasıyla birlikte unutulmaz kareler sunuyor.

Can Adası, Eğirdir

Doğanın güzellikleri ile tarihin izlerinin buluştuğu Eğirdir’de ilk gezilecek yer kuşkusuz 1933 yılında Mustafa Kemal Atatürk’e hediye edilen ancak kendisinin ölümünden sonra mirasçıları tarafından yeniden Eğirdir Belediyesi’ne bağışlanan Can Adası. Türkiye’nin 4. büyük tatlı su gölü olan Eğirdir’de yer alan bu ada; bugün hem piknik hem de çadır ve karavan kampı sevenler için oldukça gözde bir adres.

Kefken Adası, Kocaeli

Kocaeli’nin Kandıra ilçesinde yer alan Kefken Adası; büyüleyici coğrafyası ile misafirlerine sakinliğin içerisinde rüya gibi bir tatil vadediyor. Cebeci sahilinden hareket eden teknelerle yaklaşık 10 dakikada gidilebilen ve 1. derece sit alanı olan Kefken Adası; Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinden kalma kalıntılarıyla da göz kamaştırıyor. Batı kıyılarında bir balıkçı barınağı da bulunan adadaki deniz feneri ise Karadeniz’de yol alan gemilere yol gösterici oluyor.

Sedir Adası, Marmaris

Marmaris’in en güzel adalarından biri olan Kedrai Antik Kenti ya da en yaygın adıyla “Sedir Adası”, Ula ilçesi sınırlarındaki Gökova ( Keramos )Körfezinin doğusunda yaklaşık 800m.lik kıyı uzunluğuna sahip, kumsalı, çoğu ayakta kalmış arkeolojik kalıntılarla bütünleşmiş zengin doğal dokusuyla 1.derece Arkeolojik ve 1.Derece Doğal Sit Alanı, aynı zamanda Özel Çevre Koruma Bölgesidir.  Antik kalıntılarla dolu üçlü bir ada grubunun en büyüğü olan Sedir Adası, şaşırtıcı güzelliğiyle hem tarih hem de doğaya meraklı olanlara sesleniyor. Adını eskiden adada bolca bulunmasına rağmen günümüzde hiç kalmamış Sedir ağaçlarından alan bu büyüleyici ada; mavi ve turkuaz rengindeki denizi ve sapsarı kumuyla da oldukça dikkat çekici.

Kleopatra plajı olarak bilinen kumsalında, jeolojik oluşumlarla ortaya çıkan ve koruma altında olan kumlar, aslında özel bir biçimde oluşmuş kalker damlacıkları. Ege ve Akdeniz’de Sedir Adası dışında sadece Girit Adası’nda görülen bu nadir kumun kumsal dışına çıkarılması da yasak.

Orak Adası, Bodrum

Turkuaz mavisi sularıyla tropik adaları anımsatan Orak Adası, Bodrum’un doğusunda, Kargıcak Koyu açıklarında konumlanıyor. Bodrum Kalesi yanından hareket eden tekne turlarıyla ulaşabileceğiniz, berrak sularında caretta carettalar ile yüzebileceğiniz ada, zengin sualtı yaşamı ile dalış meraklıları için de oldukça cazip noktalardan. Birçok profesyonel dalgıcın tüplü dalış yaptığı bu ada, Bodrum dalış noktaları arasında en popüler adreslerden. Huzur dolu, ıssız bir ada olan Orak Adası, su üstünde zeytin ağaçlarıyla, su altında da zengin su altı canlılığı ve ilginç topografik yapısıyla ilgi çekiyor.

Şövalye Adası, Fethiye

Muğla’nın Fethiye ilçesinde kıyıya oldukça yakın bir konumda yer alan, üzerinde yerleşim bulunan tek ada olan Şövalye Adası, tarihi kalıntıları ve huzur dolu, sessiz sakin ortamı ile ilgi çekiyor. İsmini 15. yüzyılda bölgede bulunan Rodos şövalyelerinden alan adaya ulaşım, Foça Mahallesi’ndeki Çalış Plajı’ndan kalkan teknelerle sağlanıyor. Rodos şövalyelerinin yaptırdığı kale kalıntılarını, eski sarnıçları ve mozaikleri görebileceğiniz ada, 1982’de 3. derece arkeolojik sit, 1988 yılında da özel çevre koruma bölgesi ve 1994 yılında 3. derece doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmış.

Boğsak Adası/ Silifke

Mersin’in Silifke ilçesinde Akdeniz kıyı şeridi boyunca uzanan en sakin ve en bakir koylarından Boğsak Koyu’nun tam karşısında yer alan ada; Roma döneminden kalma ev, kilise ve mezar gibi tarihi yapı ve kalıntılarıyla göz kamaştırıyor. Mavi bayraklı bir plaja da sahip olan Boğsak Adası ve Boğsak koyu bozulmamış doğasıyla cennetten bir köşe gibi.

Avşa Adası, Marmara

İstanbul, Balıkesir ve Tekirdağ’dan deniz yoluyla kolayca ulaşabileceğiniz Avşa Adası doğal plajları, kendine özel ince kumu, renkli gece hayatı, konaklama alternatifleri, keyifli restoran ve mekanlarıyla yaz aylarında cıvıl cıvıl oluyor. Tekirdağ ve Balıkesir üzerinden arabalı feribotlar ile adaya araba ile de gidilebiliyor. Ada çevresinde irili ufaklı 25 adet plaj ve koy var.  Avşa Plajı, Altınkum plajı, Tavşanlı koyu, Çınar koyu, Karadut Koyu, Kumtur koyu, Beyazsaray koyu ve Yiğitler plajı en gözde plajlardan.  Yemek kültürü ile ünlü Ada’nın taze deniz ürünlerine yakışan şarabı da çok meşhur.

Prens Adaları, İstanbul

Burgazada

İstanbul’da ama şehir yoğunluğundan bir o kadar uzak olan Prens Adaları en keyifli kaçış rotası. Yuvarlak biçimiyle diğer adalardan ayrılan Prens Adaları’nın üçüncü en büyük adası olan Burgazada; yemyeşil çam ormanları, berrak denizi ve ahşap köşkleri ile çok keyifli. Burgazada; kalabalıktan uzaklaşıp sakinliğin keyfini çıkarmak için de oldukça ideal. Hafta sonu adalar vapuruna atlayıp bir yandan simit çay keyfi yaparken diğer yandan yolculuğunuza eşlik eden martılarla Sait Faik Abasıyanık’ın en sevdiği adaya doğru yol almak sizce de güzel olmaz mı? Sait Faik Müzesi,  Gezinti Yolu Caddesi, Burgazada Camii, Gönüllü Caddesi,  Aya Yani Kilisesi başta olmak üzere yürüyerek ya da bisikletle Burgazada’nın tüm güzelliklerini görebilirsiniz.

Büyükada

Prens Adaları’nın en büyüğü olan Büyükada; doğal güzellikleri, çam ormanları, son derece etkileyici ve adanın her tarafına dağılmış rengarenk erguvanları, tarihi köşkleri ve trafik kargaşasından uzak sakin bir belde konumuyla dikkati çekiyor. İstanbul’un en büyük adasında bisikletle ada turu yapmadan, tarihi Aya Yorgi Kilisesi’ni ve Reşat Nuri Güntekin’in evini görmeden adadan ayrılmamalısınız.

Heybeliada

Prens Adaları’nın Büyükada’dan sonra ikinci en büyük adası olan Heybeliada; eski adıyla Halki, ada siluetinin yere bırakılmış bir heybe izlenimini andırmasından dolayı bu ismi almış. Ağaçlarla kaplı yemyeşil görüntüsüyle diğer adalardan ayrılan Heybeliada’da özellikle gün batımında Çam Limanı’ndan kayık kiralayarak ada manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Geçmişi Bizans İmparatorluğu’na kadar uzanan Ayia Manastırı ve Rum Ortodoks Ruhban Okulu’nun adayı Hristiyanlar için önemli kıldığını da ayrıca hatırlatalım.

Kınalıada

İsmini kırmızı olan toprak renginden alan Kınalıada; Marmara Denizi’nin Prens Adaları topluluğundaki adalarından bir diğeri. Ada günübirlik ziyaretleriniz için oldukça ideal yerlerden. Kısa bir tatil ya da günübirlik tur şeklinde adayı ziyaret ederek, sevdiklerinizle harika anlar geçirebilirsiniz.

Huzur dolu bir tatil için Bozcaada; Ege’nin masmavi güzelliklerinin tam ortasında yer alan Gökçeada; Rum – Türk kültürünün izlerini taşıyan özgür ruhlu Ege adası Cunda; tarih ve doğanın harmanlandığı göz alıcı güzelliğiyle ziyaretçilerini bambaşka bir dünyanın içine sürükleyen Kekova; Ege Denizi’nin Maldivler’i olarak anılan Kalem Adası; Van’da görebileceğiniz güzelliklerden yalnızca bir tanesi olan Akdamar Adası; bembeyaz kumlarıyla göz kamaştıran Sedir Adası; turkuaz mavisi sularıyla tropik adaları anımsatan Orak Adası; Fethiye’de kıyıya oldukça yakın bir konumda yer alan Şövalye Adası; Roma döneminden kalma ev, kilise ve mezar gibi tarihi yapı ve kalıntılara ev sahipliği yapan Boğsak Adası; Türkiye’nin 4. büyük tatlı su gölü olan Eğirdir’de yer alan Can Adası; büyüleyici coğrafyası ile misafirlerine sakinliğin içerisinde rüya gibi bir tatil vadeden Kefken Adası, İstanbul’dan yaklaşık bir saat süren oldukça keyifli bir vapur yolculuğuyla ulaşabileceğiniz Prens Adaları ve doğal plajları, kendine özel ince kumu, renkli gece hayatı ile Avşa Adası renkli bir tatil için sizleri bekliyor.

 

Size özel seyahat programı ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr

 

 

JULES VERNE GEZİLER

Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

    Mesajınız kapsamında bizlere iletmiş olduğunuz veriler arasında; ırk, etnik köken, siyasi
    düşünce, felsefi inanç, din, mezhep veya diğer inançlar, kılık ve kıyafet, dernek, vakıf ya da sendika
    üyeliği, sağlık, cinsel hayata ilişkin veriler, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili veriler,
    biyometrik ve genetik verilerin bulunmadığından emin olmanızı rica ederiz.
    *Doldurulması zorunlu alanlar
    Bilgi güvenliğiniz bizim için önemli, o yüzden %100 gizlilik sunuyoruz.

    Kişisel Verilerin İşlenmesine İlişkin Açık Rıza Metni

    Onay vermiş olmanız halinde kişisel verileriniz ABH Turizm Temsilcilik ve Ticaret A.Ş.- (JULES VERNE BUSINESS MICE TRAVEL) tarafından;

    Ürün ve hizmetlerimizin sizlerin beğenilerinize, kullanım alışkanlıklarınıza ve ihtiyaçlarınıza göre özelleştirilerek sizlere önerilmesi; analiz, segmentasyon veya hedefleme çalışmalarının yürütülmesi; size özel ürün veya hizmet tekliflerinin, yeni ürün duyurularının, kampanyaların, promosyonların sunumu ile diğer pazarlama aktivitelerinin yürütülmesi; anket ve müşteri memnuniyet ölçümü çalışmalarının gerçekleştirilmesi ve bu kapsamda sizlerle elektronik yollarla iletişime geçilmesi amaçları ile işlenebilecek ve amaçlar doğrultusunda hizmet aldığımız üçüncü kişi tedarikçilerimizle paylaşılabilecektir.