Gözlerinizi kapatın! Hazırsanız sizi hem tarihi hazinelerine hem de doğa güzelliklerine hayran kalacağınız bir seyahate çıkarıyoruz. Üstelik bu deneyimde, vizeye ihtiyacınız yok. Avrupa’da keyifli bir tatil için vize ihtiyacı olmadan gidebileceğiniz 7 muhteşem rotayı sizler için yazdık.
Türkiye’den vize istemeyen Montenegro (Karadağ), Sırbistan, Bosna Hersek, Arnavutluk, Kuzey Makedonya, Kosova ve Gürcistan’da Balkanlar’ın tarihi, kültürel ve doğal hazineleri eşliğinde birbirinden keyifli anlar biriktirmeye hazır olun.
Adriyatik’in gözde kıyısı Montenegro; Balkanlar’ın parlayan yıldızı Sırbistan; tarihi birikimi ve coğrafi yakınlığı nedeniyle Türkiye ile pek çok ortak paydaya sahip olan Bosna Hersek; Osmanlı ve İtalya’dan taşıdığı izleri günümüze kadar korumayı başaran Arnavutluk; bulunduğu konum nedeniyle tarih boyunca pek çok devletin hakimiyeti altında kalmış olan Kuzey Makedonya; Balkanların sevilen destinasyonlarından biri olan Kosova ve rengarenk başkenti, çağdaş mimari yapıları ve tarihi dokusunun iç içe geçmesiyle pek çok doğal güzelliğe ev sahipliği yapan Gürcistan birbirinden özel rotalarıyla renkli bir tatil için sizleri bekliyor.
Montenegro / Karadağ
Güzel koyları, içinizi ısıtan güneşi ve etkileyici mimarisiyle Fransız Rivierası’nı andıran Adriyatik’in gözde kıyısı Montenegro diğer ismi ile Karadağ birbirinden güzel doğa harikalarına ev sahipliği yapan muhteşem coğrafyası ile kuşkusuz Avrupa’nın en sevilen rotalarından biri. Adriyatik Denizi boyunca uzanan dağları, gölleri, muazzam kıyı şeridi ve UNESCO tarafından koruma altına alınan şehirleri ile Montenegro’da gezip görecek çok yer, keşfedecek çok şey var. Pitoresk doğal güzellikleri ve biyolojik çeşitliliği ile masalsı bir dokuya sahip olan bu büyüleyici ülkeyi keşfederken fotoğraf makinenizin yanınızda bulunmasına dikkat edin zira göreceğiniz her bir kareyi ölümsüzleştirmek isteyeceksiniz. Kotor’dan Perast’a; Budva’dan Sveti Stefan Adası ve Plajı’na; Podgorica’da Tivat ve Cetinje’ye uzanan Montenegro Seyahat Rehberi’ne buradan, Montenegro’nun En Güzel Otelleri’ne ise buradan ulaşabilirsiniz.
Sırbistan
Balkanların parlayan yıldızı Sırbistan tarihi dokusu, sakinliği ve doğası ile seyahat severlere derin bir nefes aldıran narin, güler yüzlü ve davetkar destinasyonlardan bir diğeri. Tarih sahnesinde önemli rollere sahip olan ülke; doğuda Romanya ve Bulgaristan, batıda Hırvatistan ve Bosna Hersek, kuzeyde ise Macaristan ile komşu. Misafirlerine kültürel anlamda zengin bir seyahat imkanı sunan ülkede gerçek dünyayı kısa süreliğine de olsa unutmaya hazır olun.
7000 yıllık geçmişi ile Avrupa’nın en eski şehirlerinden, Balkanların Paris’i Belgrad kesinlikle görülmeye değer! Belgrad, İstanbul ve Atina’dan sonra Kuzey Doğu Avrupa’nın en büyük üçüncü şehri. Tuna ve Sava nehirlerinin birleşim noktasında yer alan başkent, ülkenin kültür, ekonomi, bilim ve eğitim merkezi. Yüzyıllar boyunca defalarca harap olup, tekrar ayağa kalkan şehrin zenginliği çok sayıda ulusa ve uygarlığa ev sahipliği yapmasından kaynaklanıyor. Sava ve Tuna nehirlerinin kavuştuğu noktada yer alan Belgrad yemyeşil ormanlarla çevrili. Şehir renkli gece hayatı, geleneksel ve yenilikçi restoranları, butikleri ve müzeleriyle kendini sevdirmeyi başarıyor. Şehrin tabi ki en popüler olduğu yanı, gece hayatı. 170’den fazla gece kulübüyle, sınır komşularından bile hafta sonu turist çekmeyi başaran Belgrad’da eğlence sabah mesai saatine kadar devam ediyor. Balkanların adeta milli içkisi olan “rakija” ile bir dolup bir boşalan kadehlerin ve yüksek enerjili Balkan müziklerinin başrol oynadığı geceler çok keyifli. Belgrad’da, “kafana” adı verilen müzikli restoranlar da eğlenmek için birebir, bununla beraber son derece kaliteli restoranlarda ve kafelerde çok uygun fiyatlara bir şeyler yiyip, içebilirsiniz de.
Gürcistan
Rengarenk başkenti, çağdaş mimari yapıları ve tarihi dokusunun iç içeliği ile pek çok doğal güzelliğe ev sahipliği yapan Gürcistan ziyaretçilerine büyüleyici bir dünyanın kapılarını açıyor. Her köşesinin tarih koktuğu sokakları ve yıllara meydan okuyan yapılarıyla Gürcistan gezilecek yerler açısından unutulmaz seyahat duraklarından bir tanesi. Karadeniz’in doğusunda, Kafkas coğrafyasında konumlanan komşumuz enfes doğal güzellikleriyle de kuşkusuz dünyanın en etkileyici destinasyonlarından biri. Ülkede gezilecek tarihi yerler, bölgenin eski Sovyet Cumhuriyetlerinden biri olması açısından da oldukça önemli. Başkent Tiflis ve Karadeniz kıyısında yer alan turizm merkezi Batum’un dışında sayısız bakir gezilecek noktaya sahip olan ülkede gezip görecek çok yer, keşfedecek çok şey var.
Türkiye’den karayoluyla bile geçilebilen sınır komşumuz Gürcistan’ın başkenti Tiflis, bu yıl turist akınına uğrayacağa benziyor! Yeni nesil şarap bölgesi olmaya aday olan Tiflis, geleneksel şarap üretimi, yüzlerce yerli üzüm çeşidi, nefes kesen manzaraları, çok iyi korunmuş kent mirası ve tarihi yapılarıyla çekici bir seyahat noktası. Tiflis yaya olarak kolaylıkla keşfedebileceğiniz bir başkent. Tarihi dokusunu sokaklarında ve caddelerinde dolaşırken daha iyi kavradığınız da bir gerçek. Şehirde düzenlenen şarap festivalleri sayesinde artan şarap evleri ve nefis şaraplara eşlik eden Gürcü mutfağının geleneksel lezzetleri kesinlikle keşfe değer.
Bosna Hersek
Tarihi birikimi ve coğrafi yakınlığı nedeniyle Türkiye ile pek çok ortak paydaya sahip olan Bosna Hersek, içe içe geçen tarihi mekanları ve benzersiz doğal güzellikleriyle kesinlikle görülmeye değer! Vizesiz gidilen ülkeler arasında yer alan Bosna Hersek, komşu ülkelerle çizdiği sınırlarından dolayı “kalp şeklindeki ülke” olarak tanımlanıyor. Orta Çağ köylerinden sarp dağlara ve birbirinden güzel şehirlere kadar her şeyi içeren bir Akdeniz destinasyonu istiyorsanız Bosna Hersek tam size göre! Buraya geldiğinizde Mostar’daki ikonik köprüden atlayan yetenekli dalgıçları izleyebilir, basamaklı Kravica Şelaleleri’nin altındaki turkuaz havuzlara dalabilir veya başkent Saraybosna’daki 800 metre uzunluğundaki Umut Tüneli’nden yürüyebilirsiniz.
Makedonya
Makedonya için tarihi cazibe merkezleri ve harabeleri ile yüzyıllardır doğal bir cennet desek yeridir. Bulunduğu konum nedeniyle tarih boyunca pek çok devletin hakimiyeti altında kalan ülke; Roma, Bizans ve Osmanlı’nın zengin mirasını barındıran bir kültür mozaiği olması açısından oldukça önemli. Bize yakın kültürü, ortak yaşanmışlıklarımız, tarihi eserleri ve mimari güzellikleri, bazen mutlu bazen hüzünlü hikâyeleriyle içinizi ısıtan bir ülke. Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’nin izlerini taşıyan yaşam kültüründe başta başkent Üsküp olmak üzere özellikle kırsal kesimlerin güzelliği ve doğallığı şaşırtıcı ve insanı etkileyen bir iz bırakıyor. Soğuk sosyalist iklimden ziyade sıcacık bir coğrafyayla karşılaşacağınız Makedonya’nın başkenti Üsküp, hem mimari eserleri ve şehir düzeni hem de değişen çehresiyle görülmeye değer.
Sahip olduğu kültürel değerleri ve büyüleyici doğal güzellikleriyle misafirlerini ağırlayan Makedonya’da her zevke uygun bir şeyler bulmak mümkün. Bölgede doğa sporları yapıp tarihi kalıntıları ziyaret edebilir veya Vrelo Mağarası’na kadar giden teknelerle kanyon gezisi yapabilirsiniz. Otantik görüntüsü, sıcakkanlı insanları ve çok ulusluluğu ile ön plana çıkan Makedonya’da Balkanlar’ın ruhunu birebir yaşamaya ne dersiniz?
Arnavutluk
Avrupa’nın oluşturduğu karmaşık yapbozun el değmemiş ve keşfedilmemiş parçalarından biri olan Arnavutluk büyüleyici güzellikleri ve zengin kültürü ile mutlaka keşfedilmesi gereken yerlerden. Osmanlı ve İtalya’dan taşıdığı izleri günümüze kadar korumayı başaran Arnavutluk kuzeyde Karadağ, kuzeydoğuda Kosova, doğuda Kuzey Makedonya, güneyde ise Yunanistan ile komşu. Vizesiz seyahat edebileceğiniz Osmanlı döneminin izlerini taşıyan Arnavutluk’ta başkent Tiran olmak üzere Durres, Elbasan, Berat, Kruja, İşkodra ve Gjirokaster’de gezilecek çok yer, keşfedilecek pek çok şey var.
Arnavut yemeklerinin ününü duymayan yoktur. Tarih boyunca Osmanlı, Yunanistan ve İtalya gibi devletlerin egemenliği altında olan Arnavutluk’un farklı kültürlerin etkisiyle çeşitlilik ve zenginlik kazanan mutfağı dünya çapında bir üne sahip. Dünyaca ünlü Arnavut mutfağının en güzel lezzetlerini Tiran’da tadabilirsiniz. Arnavut ciğeri, Byrek, Elbasan Tava ve Trileçe’yi burada mutlaka tatmalısınız. Aynı zamanda Avrupa’nın en çok güneş alan şehirleri arasında yer alan başkent Tiran, coğrafi olarak İtalya’ya yakın olduğu için Tiran’da İtalyan mimarisinin izlerini görebilirsiniz.
Kosova
Balkanların sevilen destinasyonlarından biri olan Kosova; düz ovalardan yükselen dağları, büyüleyici bir tarihin buluştuğu manzaraları ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan pek çok yapısı ile göz kamaştırıcı. Uzun yıllar Osmanlı Devleti’nin hakimiyetinde kalan ülke; kuzey ve doğuda Sırbistan, güneyde Kuzey Makedonya ve Arnavutluk, batıda ise Karadağ ile komşu. Dev bir açık hava müzesini andıran bu büyüleyici ülke; göz kamaştırıcı güzellikteki doğası, Osmanlılara uzanan köklü tarihi ile ziyaretçilerini unutulmaz bir tatile davet ediyor.
Kosova’nın kültürel ve ekonomik başkenti Priştine’de müzeler, camiiler, tarihi yapılar ve birbirinden güzel parklar görülmeye değer. Sevimli kafeler, restoranlar ve mağazaların dizildiği dar sokaklarıyla bilinen bu küçük şehir kesinlikle görülmeye değer.
Size Özel Seyahat Programı, Detaylı Bilgi ve Rezervasyon:
Travel@julesverne.com.tr
