ABD merkezli seyahat devi Lonely Planet yayımladığı son kitabında 2022 yılında mutlaka görülmesi gereken dünyanın en iyi bölge, ülke ve şehirlerini açıkladı. Lonely Planet’in “Best In Travel 2022” içeriklerinden ilham alarak yeni yılda dünyayı keşfetmeye ne dersiniz? Bir sonraki maceranıza ilham verecek, uzmanlar tarafından seçilmiş dünyanın en iyi 10 ülke, şehir ve bölgesi listesi ile seyahat planlarınızı yapmaya başlayabilirsiniz.

İşte Lonely Planet’e göre; Kuzeybatı İzlanda’da yer alan Westfjords’dan Atacama’nın kurak çöllerine kadar görülecek yerler listenizde mutlaka olması gereken Dünya’nın en iyi 10 bölgesi...

Westfjords / İzlanda

Kuzeybatı İzlanda’da yer alan Westfjords; uçsuz bucaksız kıyıları, dudak uçuklatan uçurumları, büyüleyici balıkçı köyleri ve çok sayıda yürüyüş parkurları ile kesinlikle keşfedilmesi gereken destinasyonlardan.  Küresel seyahat otoritesi Lonely Planet tarafından 2022’de dünyada ziyaret edilecek en iyi bölgelerden biri olarak gösterilen Batı Fiyortları; Grönland’ın doğu sahillerinin karşısındaki şirin köyleri, muhteşem manzaraları ve epik İzlanda tarihi ile ziyaretçilerine unutamayacakları bir tatil vadediyor.

Batı Virginia / ABD

Çoğu zaman komşularının gölgesinde kalmış gibi görünse de Batı Virginia, Appalachian Dağları ve nehirlerinin nefes kesen manzarasıyla görülmeye değer yerlerden biri. Ziyaretçiler, güneydeki küçük kasabaların yavaş temposunu adrenalin sporları açısından son derece elverişli olan Batı Virgina’da atabilirler.

Xishuangbanna / Çin

Myanmar ve Laos arasındaki sınırda bulunan Xishuangbanna Çin’in Tayland’ı olarak da biliniyor. Çin’in tropikal ormanlarından birine ev sahipliği yapan bu bölge; özellikle Çin’e daha önce gitmiş ve ülkenin farklı bir yanını keşfetmek isteyenler için ziyaret edilmesi gereken en ilginç yerlerinden. Yoğun turizm altyapısı ve yüksek hızlı Çin – Laos demiryolu projesinin tamamlanması ile birlikte bölge; Güneydoğu Asya seyahat ve ticaretinin merkezi olarak eski statüsünü yeniden kazanmış.

Kent’s Heritage Coast / İngiltere

Folkestone ve Dover kıyılarını içeren Kent’s Heritage Coast; inişli çıkışlı plajları, ikonik uçurumları, epik gün batımları, engin tarihi ve muhteşem Viktorya dönemi mimarisi ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden. İngiltere’nin anahtarı olarak adlandırılan, 11. yüzyıldan kalma Dover Kalesi keşfedilecek dolambaçlı gizli geçit ve tünelleri ile göz kamaştırıyor.

Porto Riko

İsmini duyunca içinizden Latin tınılarının yükseldiği Karayip ülkesi Porto Riko daha adını söylediğinizde içinizi ısıtan bir enerjiyle yoğrulmuş. Karayipler ile ilgili kuracağınız hayallere ilham olan ülke hem plaj keyfi yapmak isteyenleri, hem gün doğumunda yağmur ormanlarını keşfetmek isteyen doğa tutkunlarını, hem de dalga sörfü yapan sporcuları aynı anda tatmin edebilecek özelliklere sahip.  Kuzey Amerika alışkanlıklarını Latin ve Karayip kültürleriyle harmanlayan başkent San Juan, Atlas Okyanusu’nun kıyısına kurulmuş. Şehir aynı zamanda göz kamaştıran plajları ve renkli gece hayatıyla da gezginleri tam 12’den vuruyor.

Shikoku / Japonya

Japonya’yı oluşturan dört ana adanın en küçüğü olan Shikoku, Kyushu’nun kuzeydoğusunda yer alıyor. Esoterik Budizm’in ünlü mezhebi Shingon’un doğuş yeri olarak da bilinen bölge; yılda 100 bin Budist hacı adayının 88 tapınağı tavaf etmesi ile ünlü. 800 metre yüksekteki dağlar arasındaki bir bölgede yer alan Japonya’nın en ünlü mezarlığı Koya San tapınak kompleksi ise zengin tarihi ve eşsiz atmosferiyle 2004’ten bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alıyor.

Atacama Çölü / Şili 

Yeryüzündeki en açık gökyüzü nerede diye sorarsanız, biraz fazla yol kat edip Atacama Çölü’ne gitmenizi öneririz. Pasifik ile And Dağları arasında kalan bu çöl, yeryüzünde daha önce hiç görmediğiniz dingin ve bir o kadar etkileyici manzaralara sahip. Dünyanın en kurak çölü olan Atacama’dayken gökyüzünde pek bulut görmeyeceğinizi de söyleyelim. Teleskop olmadan bile gökyüzünü seyredebileceğiniz bu uçsuz bucaksız Atacama’da daha profesyonel bir şekilde yıldızları izleyebileceğiniz gözlem evi de var. Gayzerlerin, tuz göllerinin, ekstrem sporların olduğu bir macera oyun alanı gibi. Özellikle yağmurlu zamanlarda 200’den fazla çiçek çeşidinin görüldüğü çöl, Şili’nin en özel yerlerinden biri.

The Scenic Rim / Avustralya

Eski bir volkanik kalderanın içinde yer alan The Scenic Rim; yemyeşil yağmur ormanları, yürüyüş ve bisiklet parkurları ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden. Zengin bir tarım tarihine sahip olan bölge yağmur ormanlarından bazıları da dahil olmak üzere altı milli parka ev sahipliği yapıyor.

Vancouver / Kanada

Dünya standartlarında kayak merkezi Whistler / Blackcomb’dan iki saat uzaklıkta, Pasifik Okyanusu kıyısında yer alan Vancouver, macera tutkunları için eşsiz yerlerden bir tanesi. Dünyadaki pek çok büyük şehrin aksine bölge, gerçek anlamda doğa ile iç içe olabileceğiniz  bir yer. Müzeleri, bahçe ve parklarıyla dikkat çeken Vancouver Adası’nda Vancouver Müzesi, Çin Mahallesi, Dr. Sun Yat-Sen Klasik Çin Bahçesi ve Bloedel Çiçek Konservatuvarı mutlaka görülmesi gereken yerlerden.

Bourgogne (Burgonya) Bölgesi / Fransa

Üzüm bağları ve şarap dendiğinde bir adım öne çıkan Bourgogne Bölgesi; tarihi kasabaları, şato tipi göz kamaştıran otelleri, manastırları, park ve bahçeleri, lokal restoranlarıyla dingin, leziz, özgün ve bol şarap tadımı olan bir seyahat imkanı veriyor. Bölgenin birbirinden güzel pek çok köyü ve kasabası var. Hem tarihi hem de hardaldaki ünüyle tanıdığımız Dijon şehri, Orta Çağ ruhunu ve mimarisini olduğu gibi koruyan Beaune kasabası, bölgenin “Altın Kapısı” olarak bilinen Chablis Köyü, Orta Çağ’ın karanlık süreçlerinde ruhani ve insani yenilenme merkezi olan Cluny, nehir kıyısına kurulan Auxerre ve tarihi bir tepe köyü olan Vézelay. Tabi ki yemyeşil tepeler arasında kurulan şatoları, bağ evleri ziyaretlerini de unutmayın. Bourgogne seyahati için en kolay ulaşım yolu THY ile direkt uçuşlarla Lyon’a uçmak ve buradan da araç kiralamak.

Gelecek seyahat programlarınız için:
travel@julesverne.com.tr