
Sonbahar geldiğinde doğa altın rengine bürünüyor, üzüm bağları yılın en tatlı sırrını açığa çıkarıyor. Bu mevsimde kadehinizde sadece şarap değil; ödüllerin taçlandırdığı emek, toprağın kokusu ve kültürel mirasın büyüsü birleşiyor. Türkiye’nin ödüllü bağ bozumu rotaları arasında yer alan Urla, Bozcaada ve Trakya, her biri kendi hikâyesiyle şarabın ve sonbaharın en güzel halini yaşatıyor. Birinde Michelin yıldızlı sofralar, diğerinde coğrafi işaretli üzümler, ötekinde madalyalı şarapların yanı sıra lüks bağ otelleri sizi bekliyor.

Trakya Bağ Rotası| ”İstanbul’un Yanı Başında Bir Masal”
Tekirdağ, Şarköy, Gelibolu ve Kırklareli bölgelerinde faaliyet gösteren butik şarap üreticilerinin desteği ile oluşturulmuş Trakya Bağ Rotası; her geçen gün daha da büyüyüp, kendini geliştirerek şarap üreticilerine, şarap tutkunlarına ve yöre halkına güç vermeye devam ediyor. Antik çağlardan günümüze kadar uzanan bağ bozumu geleneğine şahit olabileceğiniz bu büyüleyici rota; Trakya’nın farklı bölgelerinde yer alan 13 butik şarap üreticisinin dahil olduğu Türkiye’nin aynı zamanda ilk bağ rotası. Trakya’da kadehinizi kaldırdığınızda, sadece şarap içmiyor; dünya sahnesinde madalya kazanmış bir emeği, bağların özverisini ve bölgenin sonsuz ufkunu da tatmış oluyorsunuz.

Neden Öne Çıkıyor?
Trakya Bağ Rotası, 2013 yılında Türkiye’nin ilk resmi bağ rotası olarak ilan edildi. Bu unvan, onu ülkenin bağcılık mirasında özel bir yere koyuyor. Tekirdağ, Kırklareli, Edirne ve Gelibolu’yu kapsayan geniş coğrafyasıyla farklı terroirlerde şarap deneyimi sunuyor.
Bölge bağları Decanter, Berlin Wine Trophy ve Mundus Vini gibi uluslararası yarışmalardan ödüllerle dönüyor. Ayrıca, Suvla, Barbare, Chateau Nuzun, Chamlija gibi markalar şarap dünyasında global referans noktaları haline geldi.
Trakya’nın bir diğer özelliği ise lüks bağ otelleri. Özellikle Hotel Caeli (sanat koleksiyonu, SPA ve fine dining) ile Bengodi (Bağ & Şarap Müzesi, gurme restoran) hem şarap hem de kültür turizmi açısından fark yaratıyor.

Öne Çıkan Ödüllü Bağlar & Deneyimler
Chateau Nuzun (Tekirdağ)
Türkiye’nin ilk organik sertifikalı bağlarından biri. Cabernet Sauvignon ve Merlot kupajlarıyla tanınıyor. Decanter World Wine Awards ve International Wine Challenge (IWC) gibi prestijli yarışmalardan altın ve gümüş madalyalar kazandı.
Barbare (Tekirdağ)
Şarap ve gastronomiyi birleştiren butik bağ oteli ile öne çıkıyor. Özellikle Syrah ve Grenache kupajları, Fransa’daki şarap otoritelerinden yüksek puanlar aldı. Restoranı, bağ manzaralı terası ve şef menüleriyle şarap severlere tam bir gastronomi & şarap deneyimi sunuyor.

Arcadia Vineyards (Kırklareli)
Istranca Dağları’nın eteklerinde, şato tarzı konaklama ve SPA hizmetiyle bölgenin en sofistike adreslerinden biri. Berlin Wine Trophy başta olmak üzere birçok uluslararası yarışmada madalyalar kazandı. Özellikle Sauvignon Blanc ve Chardonnay şaraplarıyla öne çıkıyor.
Chamlija & Vino Dessera (Kırklareli)
Chamlija, 60’tan fazla üzüm çeşidiyle Türkiye’nin en geniş bağ koleksiyonlarından birine sahip. Pinot Noir ve Papaskarası şarapları, Avrupa şarap otoritelerinin listelerinde yer alıyor.
Vino Dessera ise doğayla iç içe bağ evlerinde sunduğu konaklama ve tadım deneyimiyle biliniyor.
Suvla (Gelibolu)
Türkiye’nin en çok ödül kazanan bağlarından biri. Decanter, Mundus Vini ve International Wine Challenge gibi yarışmalarda altın madalyalarla öne çıkıyor. Cabernet Sauvignon Reserve ve Sur serisi, koleksiyonluk şaraplar arasında.

Hotel Caeli (Eceabat)
170 hektarlık bağların içinde yer alan lüks bağ oteli. Porta Caeli şaraphanesinde şarap yapımının her aşamasını görmek mümkün. Sanat koleksiyonları, fine dining restoranı ve SPA’sıyla şarap tatilini üst seviyeye taşıyor.

Bengodi (Eceabat)
Taş mimarisi, 20 odalı butik oteli, gurme restoranı Potina ve Bağ & Şarap Müzesi ile kültür ve gastronomiyi bir arada sunuyor. Müze, bağcılığın tarihini gözler önüne sererken, mahzen ve tadım alanları şarap severler için unutulmaz bir deneyim yaratıyor.
Urla | “Ege’nin Toskana’sı”
Ege’nin en güzel tatil beldelerinden biri olan Urla; uçsuz bucaksız yemyeşil bağlarıyla göz kamaştırıyor. Havası, manzarası ve zengin sofrasıyla Urla Bağ Yolu’nda yapılacak bir sonbahar yolculuğu, bu mevsime kesinlikle çok yakışacak. Urla’da şarap tadarken sadece lezzeti değil, doğayı koruyan bir geleceği de hissediyorsunuz; her kadeh, Ege’nin hem ruhunu hem de ödüllü emeğini taşıyor.
Neden Öne Çıkıyor?
Urla, son yıllarda Türkiye’nin gastronomi ve şarap turizminin yükselen yıldızı. Green Destinations Top 100 ödülü ile uluslararası sahnede yer aldı. Bölgenin önde gelen bağları, Decanter World Wine Awards gibi yarışmalarda madalyalar kazanarak Urla’yı dünya şarap haritasına taşıdı.
Üstelik sadece şarap değil; Urla, Michelin yıldızlı restoranları, organik bağları ve yeniden canlandırılan Urla Karası üzümüyle de öne çıkıyor. İzmir’e yakınlığı sayesinde şehirden kaçış için ideal, aynı zamanda bağcılık geleneği ile modern şarapçılığı bir araya getiren eşsiz bir destinasyon.

Gastronomi & Şarap Deneyimi
Od Urla
Türkiye’nin ilk Michelin yıldızlı restoranlarından biri. Şef Osman Sezener’in önderliğinde modern Ege mutfağını sürdürülebilir tarım ve yerel malzemelerle harmanlıyor. Menü her mevsim değişiyor; bağlardan ve bahçelerden gelen sebzeler, Ege denizinden çıkan balıklar, taş fırından çıkan ekmeklerle birleşiyor. Şarap eşleşmeleri öylesine incelikli ki, sadece bir yemek değil; doğa ve emeğin sahnelendiği bir gastronomi gösterisi sunuyor.

Vino Locale
Urla’nın bağ ve zeytinlikleri arasında yalnızca 7 masayla hizmet veriyor. 2023’te Michelin Bib Gourmand ödülü aldı. “Yerel malzeme, yerel şarap” mottosunu benimseyen mekân, özellikle Urla Karası ve Bornova Misket şaraplarını eşleştiren menüleriyle öne çıkıyor. Sınırlı kapasitesi, burayı samimi ve ayrıcalıklı bir deneyim noktası yapıyor.
Teruar Urla
Bahçeden sofraya uzanan bir mutfak anlayışıyla çalışıyor. Ege’nin otlarını, taze sebzelerini ve zeytinyağını modern tekniklerle yorumluyor. Mekânın ambiyansı, Güney İtalya’yı andırıyor; sade ama karakterli tabaklar, yerel şaraplarla birleştiğinde bir “yavaş gastronomi” deneyimi yaşatıyor.
Urla Şarapçılık
Bölgenin en büyük gururu. Urla Karası gibi kaybolmaya yüz tutmuş yerel türleri yeniden canlandırarak Dünya Şarap Atlası’na girmeyi başardı. Organik bağlarında klon seçimli üretim yapıyor; yılda 150–200 bin şişe butik şarap üretiyor. Decanter World Wine Awards’ta defalarca madalya kazanarak Türkiye’nin uluslararası tanınırlığına büyük katkı sağladı.
KeyUrla
Urla’nın doğa içindeki lüks yüzü. Bağların ortasında, modern mimarisiyle öne çıkan otel; sonsuzluk havuzu, spa, sauna, yoga alanı ve fine dining restoranıyla şarap yolculuğunu konforla tamamlıyor. Özellikle gün batımında KeyUrla’nın bağ manzaralı terasında bir kadeh yerel şarap eşliğinde geçirilen dakikalar, Urla deneyimini unutulmaz kılıyor.

Bozcaada | “Ada Rüzgarında Şarap”
Bozcaada, yüzyıllardan beri süregelen üzüm bağları ile oldukça ünlü bir ada. Bereketli üzümlere sahip olan Bozcaada Bağ Rotası, birçok şarap üretim tesisine ev sahipliği yapıyor. Tarihi neredeyse üzümle bir olan Bozcaada’nın bağlarına yapacağınız yolculukla üzüm kokusu eşliğinde güzel bir Ege tatili geçirebilir, karnaval havasında gerçekleştirilen Bozcaada Bağbozumu Festivali’ne katılarak, bu muhteşem etkinliği yerinde izleme ayrıcalığını yaşayabilirsiniz. Bozcaada’da kadehinize dolan şarap, sadece bir içki değil; coğrafi işaretli, adaya özgü bir hikâye. Her yudumda denizin tuzu, adanın rüzgârı ve bağların emeği gizli.

Neden Öne Çıkıyor?
Bozcaada, Türkiye’de bağcılığın en köklü merkezlerinden biri. 2020’de Bozcaada Çavuş Üzümü’nün coğrafi işaret alması, adayı şarap severler için özel bir cazibe merkezi haline getirdi.
Corvus gibi üreticiler uluslararası madalyalar kazanırken, Talay ve Amadeus gibi bağlar geleneksel üretimle ada kültürünü yaşatıyor.
Ada sadece şarap değil; aynı zamanda Bağ Bozumu Festivali ile her yıl binlerce kişiyi müzik, dans ve şarap tadımlarıyla kendine çekiyor. Taş sokakları, deniz kokusu ve ada rüzgârıyla birleşen bu atmosfer, Bozcaada’yı sıradan bir şarap rotasından çok daha fazlası yapıyor.

Şarap & Gastronomi Deneyimi
Corvus Vineyards
Bozcaada’nın en yenilikçi üreticilerinden biri. 2002’de kurulan Corvus, kısa sürede adanın bağcılığını modern bir vizyonla dünyaya tanıttı. Decanter World Wine Awards ve Mundus Vini gibi uluslararası yarışmalardan ödüller kazandı. Özellikle Karalahna ve Kuntra üzümlerinden üretilen kırmızı şarapları, ada kimliğini yansıtan en özel örnekler arasında. Şaraphanesi modern mimarisiyle dikkat çekiyor; tadım salonunda yerel peynirler ve zeytinyağlarıyla şarap eşleşmeleri sunuluyor.
Talay Şarapçılık
Bozcaada’nın en eski şarap üreticilerinden biri. Aile geleneği olarak yıllardır süren üretim, adanın şarapçılık tarihine tanıklık ediyor. Kuntra üzümünden yaptığı şaraplarıyla tanınan Talay, aynı zamanda Bozcaada’nın geleneksel şarap tadım kültürünü koruyor. Küçük ama karakterli şaraphanesinde sıcak ve samimi bir deneyim sunuyor.
Amadeus
Ada’nın butik üreticilerinden. Özellikle Kuntra üzümünden yaptığı kırmızı şaraplarıyla biliniyor. Amadeus, şarap severlere daha “ev yapımı” sıcaklığında bir bağ deneyimi yaşatıyor. Tadım sırasında bağ sahibinin kendi hikâyelerini anlatması, burayı özel kılıyor.
Çavuş Üzümü Şarapları
Bozcaada’nın gururu: 2020’de coğrafi işaret tescili aldı. Hafif ve aromatik beyaz şaraplarıyla yaz ve sonbahar sofralarının vazgeçilmezi. Şeffaf, ferah içimiyle özellikle deniz mahsulleriyle eşleştiğinde adanın ruhunu damakta hissettiriyor.
Ada Restoranları
Bozcaada’nın deniz mahsulleri ve zeytinyağlı mezeleri, yerel şaraplarla birleştiğinde adanın eşsiz gastronomi kültürünü ortaya çıkarıyor. Özellikle liman çevresindeki restoranlarda balık & Çavuş üzümü şarabı eşleşmesi, Bozcaada’nın imza deneyimlerinden biri.

Her bağ rotası kendi hikâyesini anlatıyor: Urla’da sürdürülebilirliğin ödüllerle taçlanmış ruhu, Bozcaada’da coğrafi işaretli üzümlerin ada rüzgârıyla harmanlanan tadı, Trakya’da madalyalı şarapların yanında sanat ve kültürle bütünleşen lüks deneyimler… Sonbahar, şarabın ve doğanın en güzel halini yaşamak için eşsiz bir fırsat sunuyor. İster bir hafta sonu kaçamağıyla, ister uzun bir seyahatle; ödüllü bağ bozumu rotalarında yapacağınız yolculuk, sadece damakta değil, ruhunuzda da iz bırakacak.
Detaylı bilgi ve rezervasyon için:
Travel@julesverne.com.tr
