Gastronomi dünyası her yıl yeniliklerle dolup taşırken, 2024 yılı da sıra dışı konseptleri, usta şeflerin imzasını taşıyan menüleri ve çarpıcı tasarımlarıyla adından söz ettiren restoranlarla şekillendi. Uluslararası üne sahip şeflerin imzasını taşıyan menüleriyle 2024’te kapılarını açan pek çok mekan, gastronomi tutkunlarının gönlünü fethetmeye hazır.
Dünyanın dört bir yanında kapılarını açan bu mekanlar, yalnızca lezzetleriyle değil, etkileyici atmosferleri ve sundukları özel deneyimlerle de fark yaratıyor. Hayal gücünüzü harekete geçiren, damağınızı şımartan ve her duyunuza hitap eden bu seçkiyle gastronomi dünyasının sunduğu yeni keşiflere hazır olun!
Héritage by Kei Kobayashi | Tokyo
Ocak ayında Ritz-Carlton Tokyo’nun 45. katında açılan Héritage by Kei Kobayashi, modern gastronominin zirveye ulaşan örneklerinden biri olarak Tokyo’nun prestijli yemek sahnesinde hızla kendine yer buldu. Fransız geleneklerinden ilham almasına rağmen modern bir damak tadına hitap eden Héritage’ın menüsü sadece doyurmaktan çok test etmeyi, merak uyandırmayı ve memnun etmeyi amaçlıyor. Héritage, bu cesur yaklaşımıyla yalnızca bir yıl içinde ilk Michelin yıldızını kazandı ve gastronomi dünyasında yeni bir dönemin öncüsü oldu.
Avery | Edinburgh
Avery, şef Rodney Wages’in vizyonuyla yeniden doğan bir gastronomi harikası. İlk kez 2018’de San Francisco’da açılan ve hızla Michelin yıldızı kazanan bu benzersiz restoran, 2023 yılında Wages’in cesur bir kararla ailesiyle birlikte Atlantik’in ötesine taşındı. Avery 2.0, Edinburgh’un trend semti Stockbridge’de Mayıs ayında kapılarını açarken, şefin imza yemeklerini İskoçya’nın yerel malzemeleriyle birleştirerek yeniden şekillendiriyor. 15 servislik uzun bir tadım menüsüyle sunulan bu etkileyici mutfak deneyimi; Japon, Fransız ve İskandinav mutfaklarının sofistike harmanını misafirlerine sunuyor. Avery, sadece bir yemek değil, sanatsal bir keşif, damakları büyüleyen ve akıllarda iz bırakan bir deneyim vaat ediyor.
Coqodaq | New York City
Portföyünde Michelin yıldızlı COTE Korean Steakhouse’u barındıran Gracioud Hospitality Management ekibi tarafından sunulan ve Simon Kim’in yönettiği Coqodag, New York’un gastronomi dünyasında yıldızı hızla parlayan mekanlardan biri. Ocak ayında açılan restoran, kısa sürede şehrin en popüler mekanlarından biri haline gelerek, 2024’ün en heyecan verici açılışlarından biri olarak kendini kanıtladı. Restoranın etkileyici iç mekan tasarımı, adeta bir katedrali andıran atmosferiyle göz kamaştırıyor ancak asıl dikkat çeken unsur, Kore tarzı kızarmış tavuğun eşsiz birleşimiyle sunulan tatlar. Tatlı, baharatlı ve tuzlu lezzetlerin mükemmel uyumu, içecek direktörü Victoria James’in özenle seçtiği 400’ün üzerindeki içecek seçenekleriyle taçlanıyor.
Kioku by Endo | London
Raffles London at the OWO, Eylül 2023’te açıldığında tüm manşetleri süslemişti. Ancak bu görkemli beş yıldızlı otel, o tarihten bu yana düzenli olarak dikkat çekici restoranlar açmaya devam etti. Bunlardan en yenisi, Mayıs ayında OWO’nun altıncı katında kapılarını açan Kioku by Endo. Endo Kazutoshi’nin liderliğindeki bu restoran, şefin Michelin yıldızlı Endo at the Rotunda‘dan tanıdığımız Doğu-Batı füzyon mutfağını bir adım daha ileriye taşıyor. Menüde, sashimi ve nigiri gibi geleneksel Japon yemeklerinin yanı sıra, arpa miso ve hispi lahanasıyla servis edilen ördek göğsü ve ravioli gibi yaratıcı füzyon tabakları yer alıyor. Kioku by Endo, sadece lezzet değil, aynı zamanda tasarım ve atmosfer anlamında da mükemmelliği yansıtıyor.
Vespertine | Los Angeles
Vespertine, Jordan Kahn’ın başyapıtı olarak, yedi yıl aradan sonra Nisan 2024’te yeniden açıldı. Culver City’nin dikkat çekici The Waffle binasında, Eric Owen Moss Architects tarafından tasarlanan bu restoran, sıradan bir yemek deneyiminden çok daha fazlasını vaat ediyor. Konuklar, yemekleri sadece tadıp görmekle kalmıyor, aynı zamanda sunum sırasında odalarda dolaşarak etkileşime giriyor ve mutfakla bütünleşiyor. Kahn’ın, beş duyuyu harekete geçiren son derece deneysel menüsü, her bir tabakta bir keşif sunuyor. Kahn, içerik tedarikinde biyodinamik ve rejeneratif yöntemlerle yetiştirilen ürünlere öncelik vererek, doğa ile uyumlu bir tedarik zinciri kurmak için büyük bir titizlikle çalıştı. Aradan sonra hızla iki Michelin yıldızını geri kazanan Vespertine, Los Angeles’ın en prestijli ve popüler restoranlarından biri olarak, mutfak dünyasında yeniden zirveye çıktı.
The Corner Store | New York City
Catch Hospitality Group’un 13 yıl aradan sonra ilk yeni açılışı olan The Corner Store, Eylül ayında büyük bir heyecanla kapılarını açtı. Burada nostalji, konseptin temelini oluşturuyor. Pastırmalı mini sandviçler, sıcak balla tatlandırılmış peynirli pizza ruloları, karides kokteyli ve votkaya batırılmış istiridyeler gibi ögeler, her lokmada geçmişe doğru keyifli bir yolculuğa çıkartıyor. İçecekler de en az yemekler kadar etkileyici, özellikle masa başında hazırlanan martini çeşitleri, klasiklerden yaratıcı yorumlara kadar geniş bir yelpazeye sahip. Mekanın iç tasarımı, eski New York yemek odalarının sıcak ve davetkar atmosferini yansıtarak, The Corner Store’u hem samimi hem de unutulmaz bir deneyime dönüştürüyor.
FZN, Björn Frantzén | Dubai
Şef Björn Frantzén‘in mutfak imparatorluğu, gastronomi dünyasında zirveye ulaşmış bir başarı öyküsüdür. Frantzén, Stockholm’deki üç Michelin yıldızlı restoranı ve Singapur’daki aynı adı taşıyan Zén restoranı ile uluslararası arenada adından sıkça söz ettiriyor. Dubai‘deki lüks Atlantis The Palm Oteli’nde yer alan FZN, Frantzén’in yaratıcı vizyonunun en son örneği olarak dikkat çekiyor. Sadece 27 kişilik oturma kapasitesine sahip olan FZN, samimi ve davetkar atmosferiyle konuklarını ağırlıyor. Frantzén’in Japon etkileri taşıyan modern Avrupa mutfağını sunan restoran, akşam yemeği öncesi kokteyllerle başlıyor, ardından şık yemek odasında dokuz servislik bir tadım menüsüyle devam ediyor. Akşam yemeği sonrasında ise, Dubai silüeti eşliğinde terasta bir gece içkisi içmek, unutulmaz bir deneyim vadediyor. FZN, her detayında şıklığı ve zarafeti yansıtan, gastronomik bir ziyafet sunuyor.
Size özel seyahat programı için:
travel@julesverne.com.tr