İnanılmaz bir hızla yükselişe geçen deneyimsel seyahatin mimarı tartışmasız Y Jenerasyonu.
Günlük yaşayan, “ana” kıymet veren ve parayı tecrübenin kendisine yatıran genç profil, gerçek tecrübeyi şeffaflık ve özgünlük başlıklarıyla talep ederken düşünmek, cesaretini sınamak ve en önemlisi şaşırmak istiyor. “Yerleşik ve rutin” seyahat anlayışı yerine muzip ve mücadele-sever Y Kuşağı yaşımız ne olursa olsun tüm seyyahların ezberini bozacak, bizi maceralara sürükleyerek “eve zengin bir farkındalık ve deneyimle” döndürecek gibi görünüyor.
“Yerleşik düzenden” bağımsız, kendini görünür tüketim anlayışından koparmış “kendi şahsına münhasır” festival ve etkinlikleri derleyerek biz de kendimizi maceraya bırakmak istedik.
Meksika’dan Fas’a; Şili’den Hindistan’a ilham verici, deneyim peşinde çantamızı alıp yollara düşeceğimiz destinasyonlar:
Napoli Pizza Village Festivali, İtalya (16-24 Haziran 2018)
Napoli belki de defalarca gittiğiniz bir şehir olabilir ama bir rahiple sohbet etmemiş, bir şarap üreticisinin 3 kuşak hikâyesini dinlememişsinizdir diye düşünüyoruz. Aslında bahsettiğimiz, tüm duyularımıza hitap eden, bizi harekete geçiren duygusal ve sosyal deneyimler! En sıcak Akdeniz günlerinde dünyanın en büyük pizza partisine ev sahipliği yapacak olan Napoli, yeni aromalar ve eski tariflerle “pizzanın doğduğu” antik sokaklarını karşı konulmaz bir kokuyla dolduruyor… İtalya’nın en iyi pizza ustalarının yer alacağı büyük bir gastronomik deneyim, binlerce insanı hipnotize ederken eğlencenin de doruklarına çıkaracak.
Dünya Kutsal Müzik Festivali Şavşavan-Fes-Sahara, Marakeş (22-30 Haziran 2018)
Fas’ı anlatmak kolay değil! Zira akıl almaz bir deneyimi kelimelere dökmek Sahara’yı geçmekten de zor. Fas, dünyanın en “kutsal” müzikleriyle “insanlığı” çöle davet ederken, seyahat güdünüzü de tetikleyerek sizi karşı konulmaz bir maceraya da sürüklüyor. 23 yıldır kesintisiz devam eden Kutsal Müzik festivali, kutsal olan “her değişik” inancın arasında spiritüel bir diyalog kuruyor. Spiritüel prensiplerin en iyi ifade şeklinin müzik olduğuna inanılan ortak anlayış çerçevesinde, “globalleşmeye ruh ve iyilik katmak” buluşması sağlanıyor.
Nadaam Festivali, Moğolistan (11-15 Temmuz 2018)
Göçebe kültürünün belki de tek ve en “şahsına münhasır” festival yorumu olan Nadaam kökleri yüzyıllar öncesine dayanan, farklı periyodlarda Moğol tarihine damgasını vuran, gerek spiritüel gerek sosyal- antropolojik evrelerin bir sentezi aslında. Beş günlük görkemli bir kutlamayla ifade edilen destansı Moğol kültürünün ta kendisi! Ana fikirde Ulusal Bağımsızlığı kutlayan festival, sanat ve ata sporlarını da merkezine oturtuyor. Moğol steplerinin baharı olan Temmuz ayında düzenlenen festival, göçebe Moğollar parti yapmayı biliyor dedirtiyor adeta
Burning Man Nevada, ABD (26 Ağustos-3 Eylül 2018)
İlk kez 1986 yılında Larry Harvey ve Jerry James ile arkadaşları tarafından San Francisco sahilinde 20-35 kişilik katılımla organize edilen ilk etkinlikte 2,5 metre uzunluğunda tahta bir insan figürü inşa edilerek ateşe verilmiş. Birçok pagan ve şaman inanıştan esinlenerek yapılan “ayinde” bir nevi yaz mevsiminin başlangıcı da kutlanmış. 1990 yılından itibaren ise hippileri Nevada Çölü’nde toplamaya başlayan festivalde 7 rakamı dikkat çekiyor: Yedi günlük bir çöl hayatı mücadelesinde, gerçek bir direniş başlıyor ve yedi çağ, umut-korku, Amerikan rüyası gibi temalar seçilerek playa adı verilen gösteri alanında performanslar sergileniyor.
Katılımcılar, öncelikle kendi duvarlarını yıkarak özgürleşiyor ve festivalin can alıcı gününde insan bedeni ve onun kalıplarını temsil eden Tahta Adamı yakarak ritüeli bitiriyor. Festivalden ziyade “alternatif değerlere dayalı bir şehir kurma üzerine” odaklanan Burning Man, paraya dayalı bir ekonomiyi de festival sınırlarına sokmuyor. Eşitlik, hediye verme-takas (bu festivalde parayla hiçbir şey satın alınmıyor), “tüketimsizlik”, kendine güven, kollektif güç, özgüven, sivil sorumluluk, “iz bırakmama”, etnik çeşitlilik ve samimiyet prensipleri üzerine kurulu festival, ekolojik bilinç ve insan eşitliği temelinde buluşturuyor.
Ölüler Günü Festivali, Meksika (28 Ekim-3 Kasım 2018)
Farklı kültür ve deneyimlere açık ve cesur olmanın belki de en heyecan verici kısmı şaşırmak! Kökü aslında Maya ve Azteklere giden, Meksika kültüründe çok önemli bir yere sahip “hayalet” inanışı ile ilgili olan “Ölüler Gününden” bahsedelim o zaman: Mezarlıkların çiçek bahçesine döndüğü ayinlerde “ölüleri onurlandırmak için” geleneksel Meksika Kadife çiçeği kullanılıyor. Mezarlık nöbetleri ise neşeli ve mutlu bir atmosferde, yemek ve müzik eşliğinde gerçekleşiyor. Her ne kadar geçit töreni ve festival etkinlikleriyle “kolektif” bir ruh sergilese de Ölüler Günü aslında “aile içi” geleneklerinde ilerleyen bir seremoni aslında! Her ailenin kendi mahremiyetinde ölen atalarını ve aile büyüklerini andığı, ayin havasında gerçekleştirdikleri mezarlık ziyareti ve “nöbetleriyle” sürdürdükleri üç günlük bir seremoniyi kapsıyor.
Festival Nomade Purranque, Şili (6-12 Şubat 2019)
Her şey 2000’lerin başında bir grup arkadaşın birlikte planladığı bir plaj etkinliğiyle başlıyor. Elbette yıllar sonra bunun küresel bir etkinliğe dönüşebileceğini tahmin etmiyorlar. Bugün ise “Biz büyük küresel bir aileyiz” temasıyla yola çıkan Nomade Festivali farklı kültürleri keşfetmeye, merak duymaya ve kucaklamaya adanmış bir etkinlik. Katılımcı sayısının 600 ile sınırlı olduğu bu etkinlik, Latin Amerika’nın kültürel mirasına ve insanına doğru masalsı bir yolculuğa çıkarıyor. Festivalin belli katılım sayısıyla sınırlı olmasının nedeni, organik bağ kurmanın kolaylaşması ve kalabalığın bu etkinliğinin tabiatını negatif etkilememesi. Nomade Festivali outdoor aktiviteleri, atölyeler, sanat performansları gibi insan temasının en rahat kurulduğu iletişim kanallarıyla şekil buluyor.
Mardi Gras New Orleans, ABD (1-5 Mart 2019)
Dürüst olmak gerekirse, tek başına Mardi Gras New Orleans’i deneyimlemek için yeterli bahane olamaz. Ama gitmişken “denk gelmek lazım” diyoruz ve “turist” kenti olan New Orleans’ı yerlisi gibi yaşamamız üzerine odaklanmak istiyoruz. Zira New Orleans aslında kimsenin yabancı olmadığı, herkesin birbirine merhaba dediği bir şehir. New Orleans, farklı kimliklerin bir araya geldiği bir kültür mozaiği değil. Tamamen yeni bir kültürel kimliği paylaşan ve bunu yaşayan bir şehir. Ve doğal olarak ırk ve ulusal kimlik bu ortak bilinci kesinlikle etkilemiyor. Eski kıtanın beraberinde getirdiği gelenek ve festivaller ne kadar az kutlanıyorsa kendine has “yeni” New Orleans etkinlikleri o kadar çok rağbet görüyor. Kendi sitilinde kutladığı Mardi Gras’ta bunlardan biri. Mardi Gras binlerce yıllık pagan kutlamalarına, bahar ve bereket inancına dayanıyor.
Holi Festivali Jaipur, Hindistan (21 Mart 2019)
Hindistan’ın “renkler festivali olarak bilinen, baharı kutlama festivali Holi, dünyanın birçok yerinde kutlanan baharı karşılama festivallerinin çok ötesinde, tamamen Hindistan’a özgü, bambaşka bir festival! İyinin kötüye karşı zaferini simgeleyen Holika’dan ilham alan festivalde renkler ve “kaynakları” cömertçe kullanılarak, baharın gelişiyle başlayan çok renklilik ve yeniden doğuş kutlanıyor ve sevgini gücü yüceltiliyor. Festival boyunca kullanılan toprak boyalar marketlerde satışa sunulsa da, Hintliler tesu ve palash adı verilen bitkilerle bu boyaları evlerinde kendileri yapmayı tercih ediyorlar. Holi Festivalinin bir diğer önemi ise, Hindistan’da kast sisteminin neredeyse ortadan kalktığı tek gün olması.
Detaylı program bilgisi ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr
0212 266 6363 – 132
