Bir zamanlar terk edilmiş tahıl ambarları, antik tren vagonları ve sessizliğe bürünmüş hayalet kasabalar, bugün modern lüksün ve tarihin büyüsünün buluştuğu eşsiz mekanlara dönüşüyor. Bu yapılar, geçmişin ihtişamını yeniden canlandırırken, konuklarına zamana meydan okuyan bir konfor ve huzur sunuyor.
Bu oteller, sadece bir konaklama imkanı sunmakla kalmıyor; her duvarında bir hikaye saklıyor, her köşesinde geçmişle günümüzü bir araya getiriyor. Zarif detaylarla bezeli bu mekanlar, nostaljiyi modern dokunuşlarla harmanlayarak, ziyaretçilerini hayran bırakacak bir atmosfer yaratıyor.
Tarihi dokuların yenilikçi bir anlayışla nasıl yeniden hayat bulduğunu keşfedeceğiniz bu yazımızda, tarihi binalardan lüks otellere dönüşen benzersiz mekanları sizler için bir araya getirdik.
The Silo Hotel | Cape Town, Güney Afrika
Cape Town’un kalbinde, Zeitz Çağdaş Afrika Sanatı Müzesi’nin (MOCAA) üzerinde yükselen The Silo Hotel, şehrin en dikkat çekici dönüştürülmüş otellerinden biri. Eski bir tahıl ambarının altı katına yayılan bu eşsiz otel, her biri çağdaş Afrika sanatıyla bezenmiş benzersiz 28 süitiyle misafirlerine estetik ve konforu bir arada sunuyor. Odanızın devasa panoramik pencerelerinden Masa Dağı’nın ihtişamını, Atlantik Okyanusu’nun enginliğini ve Cape Town’un büyüleyici silüetini izlerken, şehrin eşsiz enerjisini hissetmeye hazır olun.
InterContinental Khao Yai Resort | Pak Chong, Tayland
Tayland’ın Khao Yai sıradağlarının derinliklerinde, doğanın kalbinde yer alan InterContinental Khao Yai Resort, ünlü tasarımcı Bill Bensley tarafından yaratılmış eşsiz bir konaklama deneyimi sunuyor. Geri dönüştürülmüş demir yolu vagonlarından inşa edilen konuk odaları, tren yolculuğunun altın çağından ilham alarak farklı süitlere dönüştürülmüş, her biri kendine özgü bir tasarıma sahip. Tayland’ın en etkileyici doğal güzelliklerini keşfetmek için mükemmel bir başlangıç noktası olan tesis, doğayla iç içe olmak isteyen gezginler için ideal bir kaçış noktası.
Château St. Gerlach |Valkenburg, Hollanda
Château St. Gerlach, 1201 yılında inşa edilen ve tarihin izlerini taşıyan bir şato. Bugün Oostwegel Collection’ın Relais & Châteaux üyesi olarak zarafetiyle dikkat çeken bu etkileyici yapı, bir zamanlar manastır olarak kullanılıyormuş. Bu etkileyici yapı otel gurusu Camille Oostwegel tarafından satın alınarak lüks ve tarihin kusursuz bir buluşmasına dönüştürülmüş. Şatonun zarif bahçeleri, tarihi mimarisi ve özenle tasarlanmış iç mekanları, konuklarına geçmişin ihtişamıyla modern konforu bir arada sunuyor. Valkenburg’daki bu özel otel, hem tarih meraklılarına hem de zarif bir tatil arayışında olanlara unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.
19-22 Aralık 2024 tarihleri arasında gerçekleştireceğimiz Jules Verne Travel Club ile Hollanda gezimizde tarihi dokusu ve eşsiz atmosferiyle dikkat çeken bu şatoda konaklayarak, Hollanda’nın en güzel dönemlerine yolculuk yapın. Andre Rieu‘nun muhteşem yeni yıl konserine katılın, renkli Noel pazarlarında gezin ve Amsterdam’ın ışıl ışıl sokaklarında kaybolun.
Riggs Washington DC | Washington DC, Amerika Birleşik Devletleri
Washington DC’nin en öne çıkan dönüştürülmüş otellerinden biri olan Riggs Washington DC, bir zamanlar ünlü Riggs National Bank’a ev sahipliği yapan simgesel bir binada yer alıyor. Bugün, lüks bir butik otel olarak hizmet veren bu tarihi bina, miras özelliklerini özenle koruyarak konuklarına görkemli geçmişine dair eşsiz bir bakış sunuyor. Orijinal Korint sütunları eşliğinde Cafe Riggs’te keyifli bir yemek yiyebilir veya eski banka kasasının içinde rahatlamak için Silver Lyan Bar’ı ziyaret edebilirsiniz.
Borgo San Felice Tatil Köyü | Siena, İtalya
İtalya’nın Chianti bölgesinin büyüleyici kırsalında yer alan Borgo San Felice Resort, bir otelden çok daha fazlasını sunuyor. Bir zamanlar üzüm bağlarına bakan dolambaçlı sokaklarıyla tanınan bu Orta Çağ kasabası, şimdilerde lüks bir inziva yeri olarak konuklarına huzur dolu bir kaçamak imkanı sağlıyor. Buraya geldiğinizde eski köy evlerinde konaklayabilir, tarihin izlerini taşıyan zeytinyağı presinin içinde bulunan botanik spa’da rahatlayabilir ve yüzyıllardır yetiştirilen taze bitkilerle hazırlanan Michelin yıldızlı mutfağın lezzetlerini keşfedebilirsiniz. Hem geçmişin hem de lüksün keyfini çıkarabileceğiniz bu özel köy, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.
Cap Menorca Relais ve Chateaux | Balear Adaları, İspanya
Bir zamanlar askerlerin yürüyüş yaptığı Cap Menorca‘nın sakin arazisinde yer alan Cap Menorca Relais & Châteaux, tarih ve lüksün mükemmel bir birleşimini sunuyor. Eski Llcarli askeri üssünün yıllarca terkedilmesinin ardından Fransız iş adamı Laurent Morel-Ruymen tarafından satın alınan bu özel mülk, on yıldan fazla süren bir yenileme sürecinin ardından romantizm ve eğlence arayanlara unutulmaz bir tatil deneyimi sunuyor. Akdeniz’in sıcak güneşinde dinlenirken, Menorca’nın ünlü mutfağının tadını çıkarabilir ve kıyıda yelken açabilirsiniz.
Rosewood Schloss Fuschl | Salzburg, Avusturya
Alpler’in muazzam manzarasıyla çevrili Fuschl Gölü kıyısında yer alan, lüks oteller zinciri Rosewood’un Avusturya’daki ikinci oteli olan Rosewood Schloss Fuschl, konuklarına 42 süit ve altı dağ evi dahil toplam 98 lüks odada eşsiz bir deneyim yaşatıyor. Salzkammergut bölgesinde, 15. yüzyıldan kalma bir kalede yer alan bu muhteşem tesis; gölde rehberli balık tutma gezileri, ormanda yiyecek arama ve dağ kulübelerinde yerel yemek pişirme gösterileri gibi birbirinden özel aktivitelerle dolu. Bir zamanlar kraliyet ailesi ve sinema yıldızlarının gözde mekanı olan bu masalsı şato, şimdilerde yeni nesil ziyaretçilere lüks ve huzuru bir arada sunuyor.
Palazzo Scanderbeg | Roma, İtalya
Bir zamanlar 15. Yüzyılda yaşamış Prens George Castriot veya Scanderbeg’’e ev sahipliği yapan Palazzo Scanderbeg, dönüştürülmüş oteller arasında yer alan lüks mücevherlerden bir diğeri. Bu benzersiz konaklama, orijinal tonozlu tavanlar ve ahşap zeminlerle, modern konforları kusursuz bir şekilde Rönesans mimarisiyle harmanlayarak tarihi mirasını mükemmel bir şekilde koruyor. Her detayıyla tarih ve lüksü bir arada sunan Palazzo Scanderbeg, Roma’nın zarafetini ve büyüsünü keşfetmek isteyenler için eşsiz bir inziva alanı sunuyor.
The Rebello | Porto, Portekiz
Yerel şarap fıçılarını Douro Nehri’nden aşağı taşıyan küçük kuyruk ahşap teknelerinden adını alan The Rebello, eski bir liman deposunun 19. Yüzyıldan kalma taş işçiliğinin içinde yer almaktadır. Şimdi bir sahil oteli olarak yeniden tasarlanan otel, miras cazibesini modern tasarımla birleştiriyor. Porto’nun tarihi dokusuyla iç içe bir tatil arayanlara lüks bir kaçamak imkanı sunan The Rebello, zarif tasarımı, modern olanakları ve muazzam manzaralarıyla unutulmaz bir deneyim vaat ediyor.
Dunton Hot Springs | Colorado, Amerika Birleşik Devletleri
Eskiden hayalet bir kasaba olan Dunton Hot Springs, Colorado Rockies’in kalbinde, 1800’ler dönemine ait tarihi dokusuyla ziyaretçilerine büyüleyici bir konaklama deneyimi sunuyor. Modern lükslerle restore edilen bu kasaba, el yapımı kulübeleriyle romantik bir kaçamak arayanlara huzur verici bir ortam sağlıyor. 19. yüzyıldan kalma hamamda sıcak su kaynaklarına dalabilir, eski bardan lezzetli yemekler tadabilir ve sonsuz açık hava aktiviteleriyle doğanın tadını çıkarabilirsiniz.
The Liberty, a Luxury Collection Hotel | Boston, Amerika Birleşik Devletleri
Boston’daki The Liberty, a Luxury Collection Hotel, bir zamanlar ünlü Charles Street Hapishanesi’ne ev sahipliği yaparken, şimdi şehrin en çarpıcı dönüştürülmüş otellerinden biri olarak konuklarına lüks bir konaklama deneyimi sunuyor. Tarihi dokusunu koruyarak, misafirlerine geçmişin izlerini yaşatan bu otel, zarif bir şekilde restore edilmiş odaları ve özgün mimarisiyle dikkat çekiyor. Tesis aynı zamanda Boston’un en iyi üç restoranına da ev sahipliği yapıyor. CLINK’te günlük olarak değişen menü ve zengin şarap çeşitlerinin, Alibi’de baştan çıkarıcı kokteyllerin, Şef Lydia Shire’ın Scampo’sunda ise heyecan verici İtalyan mutfağının tadını çıkarabilirsiniz.
Size özel seyahat programı ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr