Bu sene Arter’de açılan Ömer Koç’un koleksiyon sergisi oldukça ilgi çekti ve ses getirdi. Pek çoğunuzun ziyaret ettiğini düşünüyorum. Eğer gitmediyseniz, Dolapdere’ye uğramanızı ve mutlaka ziyaret etmenizi öneririm. Selen Ansen küratörlüğünde hazırlanan sergi, gerçekten Ömer Bey’in sanata bakışını, koleksiyon için seçtiği eserleri ve bunları bizimle paylaşma rahatlığını güzel bir şekilde yansıtıyor.
Arter’de ayrıca üç ayrı sergi daha bulunuyor. Bunlardan biri, tanıdığım ilk günden beri çok beğendiğim Şakir Gökçebağ’ın eserlerinden oluşan bir seçki. Bildiğim kadarıyla kendisi Hamburg’da yaşıyor. Şakir Gökçebağ’ın işleri, günlük kullanımda hayatımızda olan pek çok hazır ürünün bambaşka yorumunu sunuyor. Uzaktan deniz kenarında birikmiş yosunları andıran kağıttan yapılmış bir enstelasyon, bir bakıyorsunuz, bizim her gün kullandığımız basit şemsiyelerden oluşuyor! Tabii ki Şakir Gökçebağ’ın eserlerinde derin bir felsefe var, bizi “ne gerçek, ne bize gösterilen” diye düşündüren önemli bir temel bulunuyor. Ama ben bir sanat eleştirmeni değilim ve burada gördüğüm ve sevdiğim sergilerden, performanslardan bahsetmek için yazıyorum; sergiyi derinlemesine incelemek ve üzerine yazı yazmak, tartışmalar açmak değil amacım.
Şakir’in sergisini gezmek için girdiğimde, giriş katında bir de baktım Prix Pictet sergisi! Ne kadar çok sevindim, bu bana hoş bir sürpriz oldu. Prix Pictet, fotoğraf alanında sürdürülebilirlik üzerine seçilmiş bir konuda verilen uluslararası bir ödül. Her sene belirlenen konu üzerine katılan fotoğrafçılarda finale kalan ve ödül alan sanatçıların fotoğrafları sergileniyor. İsviçreli bir grup, dünyadaki önemli konulara fotoğraf sanatıyla dikkat çekmek amacıyla bu ödülü vermeye başlamış. Bu seneki konusu ise “Human”
Bu sene ödülü Gauri Gill almış. Hindistan doğumlu olan Gill, Racastan’daki çöl serisiyle ödüle layık görülmüş. Bu seride; oradaki okulları, göçleri, salgın hastalıkları, sel ve benzeri doğa olaylarının yerel halk üzerindeki etkilerini, evlilikleri, çocukları kısacası çöldeki hayatı ve yaşayanları fotoğraflamış.
Vanessa Winship ise Birleşik Krallık doğumlu olup, Bulgaristan’da yaşıyor. Doğu Anadolu’daki okula giden kız çocuklarını çekmiş. Fotoğraflara bakarken gözlerim doldu. Kızların ifadeleri, ayakkabıları, kullanılmış ve eskimiş ama en güzel halleriyle önlük ve yakaları… Her biri ayrı ayrı sizinle konuşuyor.
Sian Davey ise yine Birleşik Krallık’tan. Bahçe serisini oğluyla beraber oluşturmuş. Oğlu bir gün “Neden arka bahçemizi yabani çiçekler ve arılarla doldurup, duvarın diğer tarafında yaşayan komşularımızı davet edip fotoğraflarını çekmiyoruz?” diye sormuş. Böylece kaderine terk edilmiş bahçeyi biçip bu proje için hazırlamışlar. Davey, bahçenin ve bu projenin “bizlere yaşadığımız acıdan daha fazlası olduğumuzu, doğadan ve birbirimizden ayrı olmadığımızı gösteriyor. Sadece insan olmamız bakımından bağlıyız birbirimize” diyor.
Listede başka sanatçılar da var, ancak ben beni en çok etkileyenlerden bir seçki yaptım.
Arter’de ayrıca Jackie Matisse’in “Uçurtma Zamanı” adlı sergisi de bulunuyor. Sergide şişelenmiş düşlere yer veriliyor. Çeşitli şişeler, içlerine kesilip konmuş yelken kumaşları ve su ile birlikte balmumuyla kapatılarak sergileniyor. Jackie Matisse bunları, sualtı uçurtmalarının büyük tasarı ve eskizleri olarak değerlendiriyor. Bu sergiyle birlikte muhteşem bir dans performansı da vardı, ancak birkaç gün sürdü ve sanırım bitti. Tekrarı olmayacak gibi görünüyor.
Bu sergiler bitmeden gidin görün derim.
Leyla Pekin Hakkında
Amerika’da iç mimarlık eğitimi aldıktan sonra İstanbul’a döndü. Kısa bir süre tanınmış bir giysi firmasında stilist olarak çalıştıktan sonra, eşi Şevki Pekin ile birlikte mimarlık ofisinde çalışmaya başladı. Uzun yıllar beraber çalıştıktan sonra zamanını kendine ayırarak sanatla, bir sanatsever olarak ilgilenmeye başladı. Amatör bir ruhla eserler satın alarak sanatçılar ve galerilerle yakın ilişkiler kurdu. Sanat oluşumlarına ve sanatçılara destek veren SAHA Derneği’ne üye oldu. Yıllardır keyifle, hem dünyada hem de ülkemizde olan sanat olaylarını gözlemleyip yorumluyor.
Size özel seyahat programı ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr