Bu aralar Beyoğlu’nda dolaşıp birkaç sergi görmek beni mutlu eden aktivitelerden biri…
Geçtiğimiz haftalarda Yapı Kredi Sanat Galerisi‘nde “Bugünü Resmetmek” adlı karma bir sergi başladı. Her şeyin hızla dijitalleştiği bu günlerde, son dönemlerde yapılmış resim sanatına dair bir seçki izlemek beni çok mutlu etti.
Burcu Çimen ve Didem Yazıcı’nın bir araya getirdiği seçki, güzel bir sergi oluşturmuş. Çeşitli yaş gruplarından ve farklı tarzlardan sanatçılar seçmeye özen göstermişler. Aşırı yoğunluk oluşturmadan, gözümüzü yormadan, mekanın elverdiği imkanları kullanarak bir sergi hazırlamışlar. Pek çok eser, uzun uzun önünde durup seyretmek isteyeceğiniz nitelikte. Benim gibi beğeneceğinizi düşünüyorum. Tavsiye ederim.
Beyoğlu’nda dolaşırken çok beğendiğim iki farklı müzedeki sergilerden de bahsetmek isterim.
Meşher, bildiğiniz gibi Vehbi Koç Vakfı’na ait İstiklal Caddesi üzerinde bulunan bir müze/galeri.
“Göz Alabildiğine İstanbul: Beş Asırdan Manzaralar” adlı sergi, Ömer Koç’un değerli koleksiyonundan bir seçki sunuyor. Batılıların gözünden Osmanlı dönemi İstanbul görüntülerini sergileyen bu etkinlik, mektuplardan gravürlere, tabaklardan resimlere kadar pek çok eseri içeriyor ve bir dönemin İstanbul’unu çok hoş bir şekilde anlatıyor. Tavsiyem mutlaka bir sergi turuna katılmanız. Rehberlerle gezmek, tarihsel bilgilerle dolu detayları daha iyi anlamanızı sağlıyor ve sergiyi başka bir güzellik katıyor.
Gözümüzün önünden kayıp giden İstanbul’un o yıllardaki panoraması, sokaktaki esnaf, çocuklar, kıyafetler ve manzaralar, bu şehrin ne kadar değerli olduğunu bana bir kez daha hatırlattı. Eylül sonuna kadar gezmek için zamanınız var.
İkinci sergi ise Pera Müzesi’nde yer alıyor. “Tam Yerinden” adlı bu sergi, İstanbul’a panoramik tarihi bir bakış sunuyor. Tarihi Yarımada’yı ele alan pek çok gravürün yer aldığı bu sergi çok detaylı hazırlanmış. Ayrıca interaktif bir çalışma da yapmışlar; büyük bir ekrandan farklı noktalardan panoramaları görmek ve o bölge hakkında detaylı bilgi almak mümkün. Ekim ayından beri açık olan bu sergi, sanırım Ağustos ayında sona eriyor. Tarihi Yarımada’yı keşfetmek için güzel bir deneyim sunuyor.
Leyla Pekin Hakkında
Amerika’da iç mimarlık eğitimi aldıktan sonra İstanbul’a döndü. Kısa bir süre tanınmış bir giysi firmasında stilist olarak çalıştıktan sonra, eşi Şevki Pekin ile birlikte mimarlık ofisinde çalışmaya başladı. Uzun yıllar beraber çalıştıktan sonra zamanını kendine ayırarak sanatla, bir sanatsever olarak ilgilenmeye başladı. Amatör bir ruhla eserler satın alarak sanatçılar ve galerilerle yakın ilişkiler kurdu. Sanat oluşumlarına ve sanatçılara destek veren SAHA Derneği’ne üye oldu. Yıllardır keyifle, hem dünyada hem de ülkemizde olan sanat olaylarını gözlemleyip yorumluyor.
Size özel seyahat programı ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr