Yıllara meydan okuyan sahil kasabaları, birbirinden özel adaları ve eşsiz plajlarıyla Adriyatik’in incisi Hırvatistan; birbirinden güzel doğa harikaların ev sahipliği yapan muhteşem coğrafyası ile ziyaretçilerine büyüleyici bir dünyanın kapılarını açıyor. Bunun için yapmanız gereken şey Hırvatça’da “anın tadını çıkarmak” anlamına gelen fjaka‘ya uygun olacak şekilde keyifli bir öğle yemeği, saray ziyaretleri ve güneşle yıkanan adaların keyfini çıkarmak olmalı!
Yüzyıllar boyunca aristokratlar tarafından sıkça ziyaret edilen Hırvatistan’ın Adriyatik Denizi’ne bakan Dalmaçya kıyıları, gezginlere eşsiz bir Akdeniz deneyimi yaşatan yerlerden bir tanesi. Roma İmparatoru Diocletian’ın emeklilik yıllarını geçirmesi için inşa edilen Diocletian Sarayı ise kuşkusuz Roma mimarisinin Adriyatik kıyısındaki en görkemli kalıntılarından yalnızca biri.
Dalmaçya Sahili boyunca aristokratların da yaptığı gibi kendinize ait rahat bir inzivaya çekilmek için rotanızı Adriyatik‘e uzanan bir yarımada da yer alan Split‘e çevirerek; sırasıyla Brac, Hvar ve Solta adalarının büyüleyici ambiyansını ruhunuzda hissedebileceğiniz keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
Split: Saraylar, Tavernalar ve Rüya Gibi Bir Manzara
Tarihin doğa ve masmavi Adriyatik deniziyle iç içe geçtiği bir yarımada üzerinde kurulu olan Split, kesinlikle gidilecek yerler listenizde olması gereken yerlerin başında geliyor. 1700 yıllık şehrin her yerinde Roma İmparatorluğu dönemine ait duvar ve tapınak kalıntılarıyla karşılaşmanız mümkün. Şehrin kalbi, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi‘nde yer alan Diocletian Sarayı olarak biliniyor. Dünyanın en eski Katolik Katedrali, 3500 yıllık Mısır sfenksleri ve kalıntılar kullanılarak yapılmış binalarıyla kente açık ve yaşayan bir müze özelliği kazandıran Diocletian Sarayı; Roma, Venedik ve Orta Çağ mimarisinin izlerini taşıyor. Split’e geldiğinizde tarihi dokunun ambiyansına kendinizi bırakırken, yemek molasında kalamar mürekkebi ile siyah risotto, geleneksel deniz mahsulü yahnisi brudet veya pasticada gibi yerel lezzetleri tatmak için taverna olarak da bilinen konobalara gidebilirsiniz.
Brac: Üzüm, Zeytin, Çekirdek ve Deniz Kenarı
Dalmaçya Sahili’ndeki saraylar, katedraller ve kraliyet konutlarının yanı sıra çam ormanları ve zeytinliklerle dolu adalardan biri ise Brac. Hırvatistan’ın en iyi rüzgar sörfü destinasyonu olan bu büyüleyici ada, Hvar ve Korcula‘ya nazaran daha sakin kalmayı başarmış yerlerden. Dalmaçya Kıyıları’nda huzurlu ve romantik ambiyansı bu adada bulacağınıza şüpheniz olmasın. Split’ten sadece 1 saatlik feribot yolculuğuyla ulaşabileceğiniz ada, ülkenin en fotojenik plajına da ev sahipliği yapıyor. Brac; Orta Çağ Manastırları, Roma döneminden kalma antik kalıntıları, su sporlarına imkan veren rüzgar ve plajlarıyla tam bir yaz destinasyonu!
Zlatni Rat’ın doğusunda, arabayla yaklaşık 7 dakikada ulaşabileceğiniz Bol sokaklarındaki kireçtaşı kaplı şarap mahzenleri ve ahşap panelli şarap barları ile keşfetmeniz gereken yerlerden bir diğeri. Rotanızı buraya çevirdiğinizde mutlaka bir bardak Mali Şarabı veya genellikle Napa Vadisi ile ilişkilendirilen Dalmaçya Sahili’ndeki Crljenak Şarabı‘ndan elde edilen Zindaldel‘in tadına bakmalısınız.
Hvar: Megayatlar ve Sessiz Köşeler
Dalmaçya kıyılarının en sevilen ve özgünlüğünü koruyan adası Hvar; doğal güzellikleriyle ünlü bir ada… Split’ten yaklaşık 2 saatlik bir feribot yolculuğuyla ulaşabileceğiniz bu masalsı ada; taş evleri, turkuaz rengi denizi ve lavanta kokulu rüzgarı ile baş döndürecek kadar güzel. Tarihi köyleri, otantik atmosferi, plajları ve dünyaya nam salan gece hayatıyla Hvar, çok renkli bir ada kültürüne sahip adeta bir açık hava müzesi!
Adanın çevresinde birçok küçük bakir ada bulunuyor. Bu adaların en önemlileri arasında çıplaklar plajı ve muhteşem koylarıyla ünlü Jerolim; doğal güzellikleriyle adından söz ettiren Marinkovac; sessiz, sakin ve huzur dolu olmasıyla ünlü Planikovac ve yüzmek için oldukça güzel bakir sahillere sahip Borovac‘ı sayabiliriz.
Hvar’ın liman kenarındaki hareketli sıcak noktası Garriful‘da adanın özel yemeği olan deniz ürünleri, patates ve zeytinyağından oluşan doyurucu güveç yemeği Gregada‘nın tadına bakabilir; akşam yemeği sonrasında sahile doğru yürüyebilirsiniz. Hareketli Hvar kasabasının beyaz taş şeritlerinde gezinebilir veya güneşli Aziz Stephen Meydanı‘ndaki açık hava kafesinde bir bardak zinfandel veya espressonun tadını çıkarırken fjaka yapabilirsiniz..
Split’ten bir saatlik feribot yolculuğu mesafesindeki Solta Adası ise asırlık zeytinlikler arasında gizli kalmış koyları, adacık ve tarihi kalıntıları ile Dalmaçya’nın kuşkusuz en iyi korunan yerlerinden bir diğeri. Buraya yapacağınız seyahatte ender bulunan şarapların ve lezzetli yemeklerin tadına bakarken, unutulmaz bir deneyim yaşama ayrıcalığına sahip olabilirsiniz.
Size özel seyahat programı ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr
