Kış mevsimi geldi çattı. Dünyanın dört bir tarafı bambaşka bir güzelliğe büründü. Ocak ayında nereye gitsem de 2023’e güzel bir başlangıç yapsam diyorsanız bu yazımız tam size göre! Benzersiz deneyimler yaşamak isteyen gezginleri, soğuk kış aylarında sıcak destinasyon arayan yaz tutkunlarını, macera ve doğa severleri de düşünerek Ocak ayının en güzel destinasyonlarını seçtik.

Vietnam’dan Tanzanya’ya; Maldivler’den Slovenya’ya; Laos’dan Panama’ya; İsveç’ten Nairobi’ye; Bruges’ten Tulum’a kadar uzanan 2023 Ocak ayının en keyifli destinasyonları…

Vietnam

Güneydoğu Asya’nın popüler tatil güzergahlarından biri olan Vietnam, Ocak ayında sıcak ve egzotik yerlere gitmek isteyen gezginler için bir vaha gibi! Uzun yıllar Fransa sömürgesi altında kalan Vietnam; farklı kültürleri, damak tatları ve gezi noktalarının yanı sıra yaşadığı tarihi olaylardan dolayı Anka Kuşu’na benzetilmekte. Turkuaz mavisi plajların olduğu köyler ve sadece sizin olduğunuz ıssız adacıklar muhteşem bir dinginlik veriyor. Sokak yemekleri ile meşhur olan bu ülkede egzotik meyve dilimlerinden baharatlı barbekü yemeklerine kadar her köşe başında lokal bir lezzete rastlayabilirsiniz.

• 1994 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren, dünyanın doğa harikalarından biri olan Ha Long Bay, kireçtaşı sütunlarından oluşan yaklaşık 1600 ada ve adacıktan oluşuyor. Zümrüt yeşili denizin üzerinde tüm cazibesi ile yükselen irili ufaklı bu adacıklara gidebilirsiniz.
• Vietnam’ın başkenti ve en büyük şehri Hanoi’nin “Eski Şehir” bölgesinden başlayarak kendinizi sokaklara ve pazarlara bırakabilirsiniz. Keyifli bir Hanoi gezisi için gitmeniz gereken altın değerindeki noktalar ise Vietnam Etnoloji Müzesi, Vietnam Güzel Sanatlar Müzesi, Ulusal Tarih Müzesi ve Hoan Kiem Gölü.
• Ho Chi Minh; film setlerini andıran antik tapınakları, yeşilin en koyu tonlarını içeren gür ormanları ve muson yağmurlarıyla Vietnam’da keşfedilmesi gereken yerlerden bir diğeri.
• Güneş ve kum için Hoi An ve Nha Trang’a gidebilir ya da Mekong Deltası boyunca seyahat edebilirsiniz. Pirinç tarlalarının yanı sıra meyve ve çiçek bahçelerinin bolluğu nedeniyle Vietnam’ın “Pirinç Kasesi” olarak bilinen delta, Vietnam’ın günlük tarımsal yaşamına otantik bir bakış sunuyor.

Tanzanya

Ziyaretçilerine sunduğu imkanların çeşitliliği ve ilgi çekiciliği ile her daim ilgi gören yerlerin başında gelen Tanzanya, Türkiye’nin soğuk kış günlerine inat, her mevsim sıcak olan havasıyla tercih edilebilecek destinasyonlardan biri. Ülke sadece doğal harikalarıyla değil, kendine has kültürü ve köklü tarihiyle de göz kamaştırıcı. El değmemiş doğası ve buna tanıklık edebilmenizi sağlayacak imkanlarıyla alışılmışın dışında bir tatil deneyimi vadeden Tanzanya huzur dolu dinlenmeli bir tatil geçirmek isteyenler için de eşsiz imkanlar sunuyor.

• Tanzanya’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biri Kilimanjaro Dağı. 5895 metre yüksekliğiyle Afrika’nın en yüksek noktası olan Kilimanjaro, Kuzey Tanzanya’daki diğer doğal alanların aksine sadece vahşi yaşamı için değil, tüm görkemi ve karlı zirvesiyle de görülmeye değer.
• Ülkenin nefes kesen doğasıyla bir diğer noktası da Serengeti Milli Parkı. Binlerce hayvana ev sahipliği yapan 14.750 kilometrekarelik bu dev milli park; antilop, aslan, leopar, çita, çakal sürülerine yakından bakabilme ve safari imkanlarıyla her yıl binlerce turisti ağırlıyor.
• Hayallerinizde unutulmaz bir Afrika macerası yaşamak varsa ilk aklınıza gelmesi gereken yerlerden biri kesinlikle Arusha olmalı. Bu büyüleyici Tanzanya şehri, Büyük Rift Vadisi’ndeki  konumundan dolayı Kilimanjaro Dağı’a tırmanmak isteyenler ve safari meraklıları için harika bir üs niteliğinde.
• Afrika kıtasının doğusunda Tanzanya’ya bağlı Zanzibar, okyanusun en turkuaz halini görebileceğiniz, birbirinden farklı baharatların kokusu ile büyüleneceğiniz, hayalinizdeki tropik tatili yaşayabileceğiniz en keyifli destinasyonlardan! Turkuaz renkli denizi ve muhteşem gün batımları ile ünlü Zanzibar, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan eski şehir bölümü, dramatik manzaralar sunan plajları, lüks otelleri ve mistik havasıyla kesinlikle görülmeye değer!

Maldivler

Hint Okyanusu’nun turkuaz sularıyla çevrili geniş adalar ülkesi Maldivler, irili ufaklı 1200 adası ve 30 mercan adası ile cenneti yeryüzüne getiren eşsiz yerlerden biri. Su üstü villaları, dünya standartlarındaki dalış noktaları, lüks otelleri, eşsiz gün batımları, 300’den fazla tropikal balık türünün yaşadığı sığ lagünleriyle Maldivler; hem aileler, hem arkadaş grupları hem de çiftler için harika bir destinasyon! Berrak denizi, bembeyaz kumsalları, dekorasyon dergilerinden fırlayan otelleri ile romantik kaçamakların ve balayı tatillerinin en gözde destinasyonu olan bu büyüleyici “Sular Ülkesi”, özellikle ocak ayında değişen 26 ile 31°C arasındaki sıcaklığı ile kesinlikle çok keyifli!

Slovenya

20 bin kilometrelik yüzölçümü ile Avrupa’da görebileceğiniz en yeşil ülkelerden biri olan Slovenya; her ne kadar kış kaçamağı olarak çoğu zaman akıllara gelmese de gölleri, nehirleri, şelaleleri, dağları, ormanları, mağaraları ve birçok doğal güzelliği ile Avrupa’nın kış atmosferini en iyi yansıtan yerlerinden bir tanesi. 2016 yılında aldığı yeşil destinasyon sertifikası ile dünyada bu ünvana sahip ilk ülke olan Slovenya’nın yüzde 60’ı ise belki de daha önce hiç görmediğiniz yemyeşil güzelliklerle dolu.

• Gerçek bir doğa harikası olan Bled Gölü’nün sembolleşmiş yapılarından Bled Adası ve Bled Kilisesini mutlaka keşfetmelisiniz.
• Slovenya’nın milli parkları ise kayak meraklıları için adeta bir cennet niteliğinde. Bohinj Gölü manzarasına sahip Triglav Ulusal Parkı’ndaki Vogel, Kranjska Gora ve Slovenya’nın en büyük ikinci kayak merkezi olan Krvavec kayak için tercih edebileceğiniz yerlerden yalnızca birkaçı.

Laos

Etrafınızı sarmalayan görkemli karstik dağları, güneşin doğuşunu ve batışını izleyebileceğiniz Mekong Nehri ve büyüleyici şelaleleriyle göz kamaştıran Laos’u keşfetmek için bu kış tatilini Myanrmar, Tayland ve Vietnam’ın arasındaki bu küçük ama bir o kadar da büyüleyici ülkede geçirmeye ne dersiniz? Laos’u ziyaret edenlerin mutlaka uğradığı Luang Prabang, UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer alan çok hoş bir şehir. Bir zamanlar Laos Krallığı’nın başkenti olan tarihi şehir, Mekong ve Nam Khan nehirlerinin birleştiği yerde kurulu.

• Nam Song Nehri’nin kıyısındaki Vang Vieng; küçük şirin köyleri ile modern dünyadan uzaklaşmak isteyenler için oldukça ideal.
• Tarihi 13. Yüzyıla dayanan Phu Kao’nun eteklerinde yer alan yıkılmış bir Khmer tapınağı olan Wat Phu’ya gidebilirsiniz.
• Gece pazarları, sokak lezzetleri ve doğal güzellikleri ile öne çıkan Luang Namtha’yı keşfedebilirsiniz.
• Başkent Vientiane’deki Budist Stupa Pha That Luang ve Wat Si Muang tapınaklarını ziyaret edebilirsiniz.

Panama

İsmi daha çok Atlantik Okyanusu ile Büyük Okyanusu birbirine bağlayan Panama Kanalı ile anılsa da masmavi denizi ve bakir doğasıyla ünlü Orta Amerika’nın en egzotik destinasyonlarından Panama, Ocak ayında ziyaret etmek için oldukça ideal. Şehrin ötesindeki seçenekler ise bir hayli fazla. Keşif arıyorsanız 378’den fazla San Blas Adası’nı keşfedebilir, kahve ile ilgileniyorsanız Chiriqui Yaylaları’nda yürüyüş yapmak için batı Panama’ya gidebilir, vahşi hayatı seviyorsanız timsah Tito ile tanışmak ve manta vatozları, çekiç kafalı köpekbalıkları ve balinaları bulmak için UNESCO tarafından korunan Coiba Ulusal Parkı’na gidebilirsiniz.

Kiruna Kar Festivali, İsveç

Avrupa’nın en büyük kar festivali Kiruna, şanına yakışır şekilde her yıl Ocak ayının son hafta sonu Eskimolar diyarı Laponya’da düzenleniyor. Karlar ülkesinde dillere destan ‘Kuzey Işıkları’nın eşliğinde kar festivali keyfi için şimdilik en yakın adres burası. Ne var ki süresi benzerlerine göre bir hayli kısa. Bu kış 25-29 Ocak tarihleri arasında gerçekleşecek festivalin en ilgi çekici noktalarından birisi dünyanın dört bir yanından sanatçıları ve buzdan heykeltıraşları çeken, Kiruna Uluslararası Kar Heykel Yarışması ve dillere destan kuzey ışıkları altında gerçekleşmesi. Festival boyunca müzik performansları, sanat sergileri, yaratıcılık atölyeleri, kızak yarışları, ren geyiği yarışları, kar futbolu turnuvası  gibi eğlenceler de sunuluyor.

Nairobi – Masai Mara, Kenya

Kenya’da, yağışların azaldığı Ocak ayı maceraperestler için ideal iklimi oluşturmaya başlıyor. Adrenalin ve doğa meraklıları için dış mekan deneyimlerine de uygun bir iklimin olduğu Kenya’da bu kez safari deneyimi ile sınırlı kalmayın.

• Masai Mara’nın uçsuz bucaksız arazilerinde vahşi yaşama misafir olduktan sonra ülkenin bilinmeyen doğal güzelliklerini de keşfedebilirsiniz.
• Rafting için harika bir ortam sunan Tana Nehri’nin serin sularında serinleyebilirsiniz.
• Sagana kasabası yakınlarındaki nehrin üstünden neredeyse 200 metre yükseklikten bungee jumping yapabilirsiniz.
• Bisiklete binmeyi seviyorsanız Nairobi’deki Karura Şehir Ormanı’nda harika bir rotada pedal çevirebilirsiniz.
• Kenya’nın en rahat erişilen vahşi yaşam parkı Naiobi Ulusal Parkı’nda harika manzaralarla karşılaşabilirsiniz. Zürafalar, gergedanlar, sırtlanlar, aslanlar arasında dolaşırken şehrin silüeti de size eşlik ediyor.

Bruges, Belçika

Ocak ayında Avrupa sınırlarından çıkmak istemiyorsanız kar küresini andıran Bruges sizi heyecanlandırabilir. Brüksel’den tren veya araba yolculuğu ile kolaylıkla ulaşabileceğiniz Bruges’de Ocak ayı 3 kelime ile özetlenebilir; kar, bira ve cips! Gerçek bir kış masalını yaşatan Bruges soğuk ve karlı havasına rağmen sizi kendine aşık etmeyi başarıyor. Kanal kıyılarından yükselen tarihi binaları, atlı arabaları, soğuk havayı unutturan restoranlarıyla içinizi ısıtacak bir destinasyon. Yürüyerek keşfetmek için oldukça uygun bir düzenlemesi olan Bruges’de ayaklarınızı sıcak tutan rahat bir botla şehri kolayca keşfedebilirsiniz.

• Bruges’ün tarihi kalbi Brug Square’de 14. Yüzyıla tarihlenen karmaşık Stadhuis (belediye binası), Kutsal Kan Bazilikası, Brugse Vrije Sanat Müzesi’ni görebilirsiniz.
• Brugge’nin en ünlü pitoresk manzarasını görebilmek için Stadhius’un önünden geçen Blinde – Ezelstraat geçidinden geçerek Vismarkt’a doğru devam edin. Oradan Huidenvettersplein ve Rozenhoedkaai’ye devam ettikçe güzel manzaralarla karşılaşabilirsiniz.
• Yüzyılda inşa edilen ve Ortaçağ mimarisini taşıyan Brugge Çan Kulesi, farklı tonlarda ses çıkartan 47 çanıyla ünlü. Şehrin kartpostalı andıran manzarası için kuleye tırmanabilirsiniz.
• Bira ustalarının bile hayal edemeyeceği kadar fazla bira çeşidine ve markasına ev sahipliği yapan 2be Beer Wall’da tadın turuna çıkın. Belçika biraları, Belçika çikolatalarıyla dolu özel odasını da ziyaret etmeyi unutmayın.
• Küçük bir müze olsa da sanat mabedi benzetmesini hak eden Groeningemuseum’a zaman ayırabilirsiniz. Orta Çağ ve Rönesans dönemlerinden Bruges doğumlu Jan van Eyck ve Hans Memling gibi sanatçılara uzanan zarif koleksiyonu inceleyebilirsiniz.

Tulum, Meksika

Soğuk havalara mola verelim diyorsanız, sert geçen Türkiye kışına karşı Meksika’nın sıcak sahillerini öneriyoruz. Gün ışığı renkler, egzotizm, plaj partileri ile Latin ötesine bir yolculuğa çıkabilirsiniz. Eski zamanlarda önemli bir arkeolojik sit alanı olarak bildiğimiz Tulum adeta bir külkedisi masalını andırıyor. Artık ekolojik tatillere ilgi duyan jet -setin radarında olan Tulum’da tarih, güneş ve çılgın partiler bir arada. Tulum’un bohem havasından antik dünyasına bir yolculuğa hazırlanın.

• Yucatan yarımadasında muhteşem, el değmemiş bir ada olan Holbox, kusursuz kartpostal tadında manzaralara sahip. Tulum gibi göz alabildiğince beyaz kumlu plajlar, renkli otantik bir balıkçı limanı ve rahat bir Meksika – Karayip havası sunuyor.
• Bembeyaz dekoru, uluslararası DJ’lerin elektronik ritmleriyle hareketlenen ambiyansıyla Coco Tulum Beach Club’da eğlenebilirsiniz.
• Plaj yolunun kuzey tarafında yer alan Papaya Playa Beach Club, çift katlı bir bar, restoran, kumsan dans pisti, funk ve soul müziği yapan DJ’leriyle gitmeye değer.
• Doğal güzellik, doğaüstü bir mucize sıfatlarına sahip Cenotes mağarasına gidip yüzebilirsiniz.
• İyi bir rehber eşliğinde Tulum kalıntılarını gezebilirsiniz. Mayalarla ilgili daha önce duymadığınız bilgiler alabileceğiniz bir rehberli gezinin ardından kendinizi denizin serin sularına bırakabilirsiniz.

Size özel seyahat programı ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr