Almanya Seyahat Rehberi!

28 Temmuz 2022

Sahip olduğu zengin tarihi ile her zaman bir adım öne çıkan Almanya, doğal güzellikleri ile de ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Tarih, doğa, kültür, sanat, tasarım dolu özel bir ruha sahip olan ülke, binlerce yıllık inanılmaz geçmişi ile görülmesi gereken yerlerden biri.

Özenle korunmuş tarihi yapıları, göz alıcı katedralleri, Orta Çağ döneminden izler taşıyan Gotik kasabaları, geleneksel kent pazarları, müzeleri, eğlenceli festivalleri ve büyük fuarları ile yıl boyunca ziyaretçi akınına uğrayan Almanya’da gezecek görecek çok yer, keşfedecek çok şey var.

“Nereler gezilmeli, görülmeli? Almanya’nın görülmeye değer şehirleri, Almanya’nın göz kamaştıran kasabaları ” hepsi sizler için hazırladığımız Almanya Seyahat Rehberinde…

Almanya’da Neler Görülmeli?

Geçmişi ve bugünü eşsiz bir harmoniyle yaşatan Almanya’nın başkenti Berlin; Kuzey Almanya’da Weser Nehri kıyısındaki kültür şehri Bremen; fuarlarıyla meşhur Düsseldorf; Orta Çağ’ın en önemli kent merkezlerinden biri olan Frankfurt, ülkenin dünyaya açılan kapısı olarak bahsedilen Hamburg; huzurlu yaşamı ve yemyeşil parklarıyla Hannover; sahip olduğu köklü geçmişi ile Köln; kendine özgü doğal güzellikleri ve köklü geçmişi ile Münih; Almanya’nın en önemli şehirleri arasında yer alan Nürnberg; Avrupa’nın kıskanılan şehirlerinden Stuttgart; hiç bombalanmadan tüm tarihi güzelliklerini günümüze aktarmayı başaran Heiedelberg; etkileyici Art Nouveau binaları, dar sokakları ve her köşe başında karşınıza çıkan kahve dükkanları ile Leipzig kesinlikle görülmeye değer!

Almanya’nın Görülmeye Değer Şehirleri…

Berlin

Almanya’nın başkenti Berlin, geçmişi ve bugünü eşsiz bir harmoniyle yaşatan son derece özel bir şehir. “Avrupa’nın müze başkenti” diye de adlandırılan şehirde, bu unvanın hakkını verecek şekilde 180 müze ve 500’e yakın sanat galerisi yer alıyor. Ufak Brandenburg kontluğunun merkeziyken Prusya’nın güçlenmesiyle birlikte önemi daha da artan kent, o günden beri Avrupa’nın siyasi ve kültürel sahnesinde küçümsenmeyecek bir yere sahip. Bu durum kentin göç alıp büyümesine, kente yatırım yapılmasına, medyada yer bulmasına ve tüm bunlardan dolayı da turistler için çekici hale gelmesine neden olmakta. Klasik sanatın yanı sıra modern sanata dair onlarca seçeneği bir arada bulabileceğiniz şehir, özgün ve sıra dışı müzeleriyle ilgi çekiyor.

Mutlaka Görülmesi Gerekenler:

  • Berlin şehrinin ana sembollerinden biri olan Brandenburg Kapısı, inşa edildiği 18. yüzyıldan günümüze pek çok tarihi olaya tanıklık etmiş Neo-klasik mimarisi ile hayranlık uyandıran Brandenburg Kapısı’nı görmeden buradan ayrılmamalısınız.
  • Batı ve Doğu Berlin arasındaki geçiş noktası olan Checkpoint Charlie, 1961’de Amerikan ve Sovyet tanklarının karşı karşıya durduğu üçüncü ittifak geçiş noktası olarak kullanılan geçiş kapısı durumunda. O günlere ait izlerin, belge ve objelerle sergilendiği bu noktayı mutlaka gezmelisiniz.
  • Spree Nehri’nde yer alan bir adaya kurulduğundan “Müze Adası” olarak adlandırılan Museumsinsel gerçekten isminin hakkını veren yerlerden. Birbirinden güzel beş tane müzenin yer aldığı ada, UNESCO tarafından dünya mirası listesine alınmış durumda.
  • Rembrandt, Dürer, Caravaggio, Tizian, Raffael ve Rubens gibi usta isimlerin eserlerinin sergilendiği Potsdamerplatz’deki Gemaldegalerie Müzesi, resim sanatına meraklı olanların kesinlikle kaçırmaması gereken bir mekan.
  • Kentteki önemli turistik noktaların başında gelen Berlin Katedrali’nin tepesine çıkıp kenti seyredebilirsiniz.
  • Alman parlamentosu Bundestag’ın yapısındaki cam kubbe oldukça orijinal bir tasarıma sahip. Parlamentonun şeffaflığını temsil eden cam kubbenin en üst noktasına kadar çıkabilirsiniz.
  • İhtişamlı Barok tarzı mimarisiyle göz kamaştıran Alman Tarih Müzesi’ni (Deutsches Historisches Museum) kronolojik olarak planlanmış bir turla gezebilirsiniz. Müze özellikle Alman kültürünü merak edenler için önemli bir nokta.
  • Kral Wilhelm anısına yaptırılan Kaiser Wilhelm Gedächtniskirche, Breitscheidplatz’da yer alıyor. 2. Dünya Savaşı’nda büyük hasar gören kilise; o günden bu yana savaşın acısını, savaş kalıntılarını ve kaybedilen insanların hayatlarını sembolize etmesi açısından oldukça önemli.
  • Zafer tanrıçası Else’ye ait olan Siegessaule, çok geniş bir park olan Tiergarten’daki bir sütunun üzerindeki parıltılı altın heykelden oluşuyor. Heykel, 19. yüzyılın sonunda Prusya’nın askeri başarılarını kutlamak için inşa edilmiş, daha sonra Tiergarten’a taşınmıştır.

Bremen

Grimm Kardeşler’in fabl üslubunda yazdığı Bremen Mızıkacıları masalı ile tanınan Bremen’de gezilip görülecek çok sayıda yer bulunuyor.  Kuzey Almanya’da Weser Nehri kıyısındaki kültür şehri Bremen; 500 yıllık tarihi binalar, katedraller ve UNESCO Dünya Kültür Mirasları Listesi’nde yer alan meydanları ile kesinlikle keşfe değer!

Mutlaka Görülmesi Gerekenler:

  • Bremen’in en eski yapılarına ev sahipliği yapan Markplatz’de şehrin tarihi ve kendisine has dokusunu gözlemleyip, şehrin ritminin bir parçası olabilirsiniz.
  • 1200 yıllık geçmişiyle Bremen’in en eski kilisesi olan Peter’s Katedrali’nin 256 basamak sonrasında ulaşabileceğiniz kulelerine çıkarak, şehri panoramik bir şekilde seyredebilir ve en güzel haliyle fotoğraflayabilirsiniz.
  • UNESCO Kültür Mirasları Listesi’nde bulunan Bremen Belediye Binası, 15. yüzyılda gotik tarzda yapılmış. Rönesans döneminde yenilenen binadaki haftada bir gün ücretsiz olarak düzenlenen konserlere katılarak, tarihi binayı yakından görebilirsiniz.
  • 1404 yılında inşa edilen Roland Heykeli, “Dünyanın En Eski Anıtı” unvanıyla UNESCO Kültür Mirasları Listesi’nde yer almakta. Taç, kılıç, kalkan ve kartal ögelerinin yer aldığı heykel, ihtişamı ile son derece ilgi çekici.
  • Bremen’in en turistik alanlarından biri olan Böttcherstraße hediyelik alışverişi için en çok tercih edilen rotalardan.


Düsseldorf

Almanya’nın önemli kültür ve sanat şehirlerinden Düsseldorf, Kuzey Ren – Vestfalya eyaletinin başkenti. Fuar denilince akla ilk gelen şehirlerden biri olan Düsseldorf, büyük fuar merkezleri ile oldukça ilgi çekici. Almanya’nın en sakin ve keyifli şehirlerinden Düsseldorf’ta keşfetmeniz gereken yerlerin sayısı oldukça fazla.

Mutlaka Görülmesi Gerekenler:

  • Kentin modern ofis binalarının bulunduğu en popüler yerlerden Media Harbour’u görmelisiniz.
  • Media Harbour Bölgesi’nde yer alan Rhine Kulesi’nden şehir manzarasını seyredebilirsiniz.
  • Mimarisi ile oldukça dikkat çekici yerlerden biri olan Parlamento Binası’nı mutlaka görmelisiniz.
  • Av köşkü olarak yapılmış Benraht Sarayı’nın geniş bahçesindeki rengarenk çiçeklerin arasında dolaşıp, keyifli vakit geçirebilirsiniz.
  • Belediye Sarayı’nın olduğu ünlü MarkPlatz meydanında Prens Jan Wellem’in atlı heykelini görüp, çekeceğiniz fotoğrafla anı ölümsüzleştirebilirsiniz.
  • Ünlü markaların mağazalarının bulunduğu şehrin en işlek ve en popüler caddelerinden Konigsalle Caddesi’nde dolaşıp, alışveriş yapabilirsiniz.
  • Barok tarzda yapılmış şehrin en eski kiliselerinden St. Andreas Kilisesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
  • Kültür Sanat yönünden gelişmiş bir şehir olan Düsseldorf’taki Rhine Opera Binası’nda muhteşem bir gösteri izleyebilirsiniz.
  • Şehrin kalbinin attığı Burgplatz Meydanı’ndan başlayarak, Ren Nehri kıyısında uzun yürüyüşler yapabilirsiniz.
  • Düsseldorf ile ilgili ayrıntılı tüm tarihi bilgilere Şehir Müzesi’nden ulaşabilirsiniz.
  • Konigsalle Caddesi üzerindeki gölün kenarında bulunan heykellerle süslü Tritononbrunnen Çeşmesi’ni görmelisiniz.

Frankfurt

“Goethe’nin evi” Frankfurt, sizi dünyanın en önemli müzeleriyle ağırlamaya hazır! Orta Çağ’ın en önemli kent merkezlerinden biri olan Frankfurt, Main Nehri ile ortadan ikiye ayrılıyor. Tarihi geçmişinin yanı sıra günümüzün en büyük ekonomi ve finans merkezlerinden bir tanesi olan şehirde birçok önemli ve global bankanın merkezleri yer alıyor. Frankfurt’ta gezerken hem tarihi ve nostaljik izlerle hem de modern bir şehir ile karşı karşıya kalacaksınız.

Mutlaka Görülmesi Gerekenler:

  • Şehrin merkezinde Belediye Binası olarak kullanılan Römer bir Orta Çağ binası olup, şehrin önemli simgelerinden biri.
  • Frankfurt Johann Wolfgang Goethe Üniversitesi’ne ait devasa büyüklükteki botanik bahçesi Palmengarten’ı dolaşıp, büyüleyici atmosferine şahit olabilirsiniz.
  • Frankfurt’un en yüksek binalarından bir tanesi olan Main Tower’daki restoranlarda muhteşem şehir manzarası eşliğinde bir şeyler yiyebilirsiniz.
  • Dünyaca ünlü yazar Goethe’nin doğup büyüdüğü ev günümüzde müze olarak kullanılıyor. Sanatseverlerin ilk rotası olan ev; o dönemin izlerini taşıyan iç dekorasyonu ile oldukça ilgi çekici.
  • Avrupa tarihi ve sanatı meraklılarının en gözde rotaları arasında yer alan Orta Çağ’dan kalma eserlerin yer aldığı Stadel Müzesi’de görülmeye değer.

Hamburg

Ülkenin dünyaya açılan kapısı olarak bahsedilen Hamburg; Avrupa’nın kuzey bölgelerini tanıyıp, kültürünün nasıl değişiklik gösterdiğini ve birbirleri ile bağlarını gözlemlemek için iyi bir başlangıç noktası. Hem kuzey hem de güney ülkelerle olan bağlantısı sayesinde bir geçiş noktası olan şehirde gezilecek pek çok özel destinasyon bulunmakta.

Mutlaka Görülmesi Gerekenler:

  • Yapımına 1189 yılında Papa 10. Leo’nun emriyle başlanan Petri Kilisesi, Hamburg’un savaşı en az hasarla atlatan yapılarından biri. Uzun zamandır ayakta olan kiliseye zaman içinde dönemin mimari akımlarına göre birçok ekleme yapılmış.
  • Hamburg Limanı’nda yer alan Speicherstadt Endüstri Bölgesi, sahip olduğu farklı atmosferiyle tüm dikkatleri üzerine çekiyor. 2015 yılında UNESCO Koruma Listesi’ne giren bölgede 19’uncu yüzyıldan kalma; gotik binalar ve demir köprüler gibi yapılar görmek mümkün.
  • Dünyaca ünlü mağazaların bulunduğu Jungfernstieg’de alışveriş yapmanın ayrıcalığını yaşayabilirsiniz.
  • İkinci Dünya Savaşı sırasında yıkılan ve savaşı hatırlatması için yenilenmeyen anıt niteliğindeki Nikolai Kilisesi’ni mutlaka görmelisiniz.
  • Hamburgluların en çok ziyaret ettiği yerlerden biri olan Alster Gölü’nde doğanın tadını çıkaran yerel insanlara katılıp, keyifli birkaç saat geçirebilir, göl üzerinde düzenlenen tekne turuna katılabilirsiniz.
  • Kentin gece hayatı bakımından en renkli bölgesi Pauli’de günün ilk saatlerine kadar doyasıya eğlenebilirsiniz.

Hannover

Her yıl düzenlediği sayısız fuar organizasyonuyla adından söz ettiren Hannover, huzurlu yaşamı ve yemyeşil parklarıyla da turistlerin ilgi odağı. Avrupa’nın önde gelen Barok tarzı bahçelerinden biri olan Herrenhausen Bahçeleri, Versay Sarayı’nın konseptinden esinlenilerek düzenlenmiş. Üç farklı alandan oluşan botanik bahçesinde, yaz döneminde pek çok festival ve etkinlik düzenleniyor.

Mutlaka Yapılması Gerekenler:

  • 1913 yılında inşası tamamlanarak kullanıma açılan Neus Rathaus olarak adlandırılan Yeni Belediye Binası’nın eklektik stile sahip kale görünümündeki binasının en tepesinden tüm şehrin manzarasını izleyebilirsiniz
  • 1979 yılında Bernhard Sprengel’in kişisel koleksiyonunu bağışlamasıyla açılan Sprengel Müzesi’ni mutlaka görmelisiniz. Picasso, Leger ve Ernst gibi tanınmış ressamların eserlerini görebileceğiniz müzede, yeni yüzyıla dair pek çok sanat akımını da yakından inceleyebilirsiniz.
  • İkinci Dünya Savaşı sonrasında aldığı tahribat nedeniyle uzun süre yenileme çalışmaları gerçekleştirilen Eski Şehir, Hannover’ın tüm tarihi ve mimari güzelliklerini görebileceğiniz bir bölge. Şehir Müzesi, Eski Belediye Binası ve Çarşı Kilisesi burada ziyaret edebileceğiniz yerler arasında.
  • Göz alıcı mimarisinin yanı sıra tarihi mobilyaları, resimleri ve sanat ederleriyle Marienburg Kalesi’nde geçmişe doğru keyifli bir yolculuğa çıkabilirsiniz.
  • Özellikle yaz aylarında şehrin cazibe merkezlerinden biri haline gelen Steinhude Gölü’nde su sporlarından at binmeye kadar pek çok etkinlik sizleri bekliyor.

Köln

Ren Nehri’nin doğu kıyısında yer alan Köln, seyahat eden herkesin kendinden bir şey bulabileceği çok yönlü bir şehir. Sahip olduğu köklü geçmişi ile Köln tarihi yapıları, müzeleri ve sanat galerileriyle ziyaretçilerini büyülü bir yolculuğa çıkarıyor. Büyüleyici mimariye sahip tarihi şehir benzetmesinden ziyade düzeni, özgür fikirlerin ortaya çıkardığı yaratıcı semtleri, dükkânları ve müzeleri, eğlenceli ruhuyla sizi etkisi altına alan bir şehirden bahsediyoruz. Sanat söz konusu olunca Köln’ün söyleyecek çok sözü sergileyecek etkileyici koleksiyonları var.

Mutlaka Yapılması Gerekenler:

  • Köln’ün en eski bölgesi Altstadt, dünyaca ünlü yerlerin bulunduğu bir yer. Arnavut kaldırımlı sokakları, geleneksel restoran, kale ve barları ile kesinlikle görülmeye değer!
  • İnşaatına 1248 yılında başlanan Köln Katedrali, tüm ihtişamıyla göz kamaştıran 7 bin metrekarelik bir alanı kaplıyor.
  • Imhoff-Schokoladen adlı Çikolata Müzesi’nde çikolatanın 3000 yıllık öyküsünü öğrenebilirsiniz.
  • Modern Alman sanatını tanımak için harika bir yer olan Louis Müzesi’ndeki bir önceki yüzyıldan günümüze kadar farklı zamanlarda sergilenen eserleri görebilirsiniz.
  • Yüzyılın Roma vilayetinin kalıntıları üzerine inşa edilmiş, benzersiz arkeolojik nesnelerin sergilendiği Roma-Germen Müzesi görülmeli.
  • Paris’teki Pont des Arts gibi kilitleriyle meşhur olan Hohenzollern Köprüsü’nde siz de dileğinizi dileyerek, bir kilit de siz takabilirsiniz.
  • Farina Parfüm Müzesi’nde yalnızca parfüm üretimi yapılan odalar bulunmamakta. Geziniz boyunca birçok sanat eserini, tarihi resimleri ve mobilyaları yakından inceleyebilirsiniz.

Münih

Sanat ve müze kenti olarak bilinen Münih mimari harikası binaları, mağazaları, galerileri ve kafeleriyle tadına doyum olmayan bir Avrupa şehri. Kendine özgü doğal güzellikleri ve köklü geçmişi ile her yıl binlerce turiste ev sahipliği yapan Münih; korunmuş mimarisi, müzeleri, sanat galerileri ve tarih kokan sokakları ile misafirlerine unutulmayacak bir seyahat vadediyor.

Mutlaka Yapılması Gerekenler:

  • 1158 yılında suç işleyen kişilerin cezalandırıldığı MarienPlatz, günümüzde dükkan, kafe ve restoranları ile oldukça hareketli bir cadde. Bakire Meryem Heykeli, Altes Rahaus, Neues Rathaus ve St. Peter Kilisesi’nin bu caddede yer alması nedeniyle mutlaka görülmesi gereken yerlerden.
  • 1488 yılında inşa edilen ve yapımı 20 yıl süren, içerisinde Kral IV. Ludwig gibi pek çok önemli kişinin mezarı bulunan Frauenkirche Katedrali’ni ziyaret edebilirsiniz.
  • Gotik yapıların bir örneği olan Neues Rathaus’ın içerisinde 400 oda bulunmakta. Yeni Belediye Sarayı olarak bilinen yapıyı mutlaka görmelisiniz.
  • Avrupa’nın en büyük parklarından biri olan İngiliz Bahçesi, yaklaşık 3.7 km’lik alanı kaplayan muhteşem doğa harikası bahçesiyle görsel bir şölen sunuyor.

Nürnberg

Almanya’nın en önemli şehirleri arasında yer alan Nürnberg; Pegnitz Nehri, Main – Tuna Kanalı ve Ren Nehri arasında bulunuyor. Köklü bir geçmişe sahip olan Nürnberg’de Orta Çağ ve Roma – Germen İmparatorluğu’nun hem mimari hem de kültürel yansımalarını hissedebilirsiniz.

Mutlaka Yapılması Gerekenler:

  • İkinci Dünya Savaşı sırasında büyük zarar görmesine rağmen günümüze kadar korunmayı başaran Kaiserburg Kalesi, Orta Çağ döneminin Romanesk ve Geç Gotik stilleri ile görülmeye değer.
  • Şehrin önemli mimari yapılarından biri olan Nürnberg Kilisesi, bölgenin zengin tarihi geçmişini yansıtması açısından oldukça önemli. 1948 yılından bu yana Noel Pazarı açılış seremonisine de ev sahipliği yapan kiliseyi mutlaka ziyaret etmelisiniz.
  • 1477 yılında yapımı tamamlanan Saint Lorenz Kilisesi, kentin Gotik mimari dokusunu yansıtan önemli yapılardan biri. 2. Dünya Savaşı sırasında büyük zarar görmesine rağmen aslına uygun biçimde yapılan restorasyonlar sayesinde günümüze kadar ulaşmayı başaran kilise, Nürnberg Kilisesi gibi özel bir sanat koleksiyonuna da ev sahipliği yapıyor.
  • 1852 yılında kurulan Cermen Ulusal Müzesi, 1.3 milyon parçalık koleksiyonu ile Almanya’nın tarihi yolculuğuna ev sahipliği yapıyor.
  • Almanya’nın önemli ressamlarından Albert Dürer’in Evi; 1871 yılında müze haline getirilmiş. Eski Şehir’in kuzeybatı ucunda yer alan bu müzede; ressamın eserlerini görebilir, dönemin atmosferini hissedebilirsiniz.

Stuttgart

Stuttgart, Almanya’nın güneyinde bulunan diğer şehirler gibi parkları, ormanları ve geniş yeşil çevresiyle Avrupa’da kıskanılan şehirlerden biri. Almanya’nın en önemli sanayi kenti olmasına rağmen yeşil kalabilmiş şehri Stuttgart, kültür – sanat alanında da adını duyurmuş bir şehir. Tarihi ve kültürel dokusuyla endüstri kenti Stuttgart, gezilecek yerler yönünden oldukça zengin.

 Mutlaka Yapılması Gerekenler:

  • Haftanın üç günü pazarların kurulduğu, festivallerin düzenlendiği ve yemek yiyebileceğiniz harika restoranların bulunduğu Wilhelmsplatz’da eski binalar ve kestane ağaçları eşliğinde zamanı durdurabilirsiniz.
  • Bütün görkemiyle Noel kutlamaları ve konserlere ev sahipliği yapan Neues Schloß’daki Concordia Heykeli ve Melek Çeşmesi görülmeye değer.
  • Avrupa’nın Barok stildeki en büyük sarayı olan Ludwigsburg, 2. Dünya Savaşı’nda büyük yıkıma uğramış ama restorasyon çalışmalarıyla zararların hepsi yok edilmiş. 450 oda ve 18 binadan oluşan sarayı rehber eşliğinde gezebilirsiniz.
  • Klasik ve son model araba modellerinin sergilendiği Porsche Muesum‘da otomotiv sektörüyle ilgili belgeselleri izleyebilir, bilgilendirme görsellerini inceleyebilir, alışveriş alanlarından hatıralar toplayabilirsiniz. Porsche’nin tüm tarihini öğrenebileceğiniz müze, markanın genel merkezinin hemen yanına kurulmuş. 80 aracın olduğu koleksiyonun sergilendiği müzenin mimarisi de çok farklı ve etkileyici.
  • Tamamen camdan ve küp şeklindeki binası ile göz kamaştıran Stuttgart Sanat Müzesi’ndeki Alman eserlerinden oluşan 150.000 parçalık koleksiyonu görebilirsiniz.
  • Ünlü filozof Friedrich Hegel’in evi ölümünden sonra müzeye dönüştürülmüş. Müzede felsefe adamının hayatını anlatan yazılarını, eşyalarını ve Stuttgart hakkında bilgileri öğrenebilirsiniz.
  • Neo-Gotik tarzda inşa edilen John Kilisesi, muhteşem göl manzarası ve ihtişamlı görünümüyle şehrin ilgi çekici noktalarından biri.
  • UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine alınan Maulbronn Manastırı, en eski ve iyi korunmuş tarihi eserlerden sayılıyor.
  • Yüzyılda inşa edilen Hohenzollern Kalesi yüksek bir alanda yer alıp, uzaktan oldukça görkemli bir görünüme sahip. İsmini Almanya hanedanı bir aileden alan kalenin içinde kıymetli eşyalar ve ünlü tablolar sergileniyor.

Heidelberg

Hiç bombalanmadan tüm tarihi güzelliklerini günümüze aktarmayı başaran Heiedelberg, şehri ikiye bölen Neckar Nehri’nin iki kıyısına kurulmuş masalsı bir dünya. Almanya’nın Fransa sınırında, Frankfurt veya Stuttgart’ın ortasında konumlanmış bu romantik şehir tarihi dokusuyla sizi zamanda yolculuğa çıkarırken, muhteşem doğasıyla da hayran bırakacak. Gotik ve Rönesans mimarisinin görkemini taşıyan Heidelberg Şatosu ve nehir manzarası bir tabloyu andırıyor. Almanya’nın en eski üniversitesi olan Heidelberg Üniversitesi’ni ziyaret edin, Karlstor Zafer Takı önünde fotoğraf çektirin, Kralın Tacı Tepesi’ne yürüyüşe çıkın ve eşsiz manzarayı seyredin.

Mutlaka Görülmesi Gerekenler: Thingstätte Amfitiyatrosu, Heidelberg Üniversitesi, Universitätplatz, Kurpfälzisches Müzesi, Heidelberg Şatosu, Heiliggeistkirche Katedrali ve Kralın Tacı Tepesi…

Leipzig

Hep sanatla var olmuş, hep sanatla yaşayan Leipzig; Berlin, Hamburg, Münih gibi büyük şehirlerin arasında biraz geride kalsa da görmeye değer bir Alman şehri. Goethe, dünyaca ünlü eseri Faust’ta Leipzig’den “Küçük Paris” olarak bahsetse de şehir aslında daha çok Viyana’yı anımsatıyor. Etkileyici Art Nouveau binaları, dar sokakları ve her köşe başında karşınıza çıkan kahve dükkanlarıyla kesinlikle görülmeye değer!

 Almanya’nın En Güzel Kasabaları 

Özenle korunan, Orta Çağ surlarıyla çevrili kasabaları, yemyeşil tepelere inşa edilen şatoları, şirin kiliseleri ve gösterişli katedralleriyle hiç sıkılmadan zaman geçirebileceğiniz Romantik Yol; muhteşem bir Orta Çağ kasabası olan Rothenburg ob der Tauber; Bavyera eyâletinin mutlaka görülmesi gereken duraklarından Würzburg; UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki yapılarıyla tanınan Bamberg; Konstanz Gölü’nün kıyısındaki kartpostalları aratmayacak güzelliğe sahip Lindau; Mosel nehrinin en güzel kasabalarından biri Alken; bin yıllık tarihe sahip görkemli Reichsburg Kalesi ve kartpostallardaki gibi eşsiz manzarası ile hayranlık uyandıran Cochem; zamanda geriye doğru yolculuğa çıkabileceğiniz masal şehri Lübeck; kendinizi bir masalın içinde gibi hissedeceğiniz rüya gibi Franconia; ülkenin en yeşil şehirlerinden Baden – Baden ve Almanya’nın yüzlerce yıldır geçmişini koruyarak bugüne ulaşan tarihi kasabası Freiburg.

Birbirinden güzel köy ve kasabaları ile bugüne kadar aşina olduğumuz gezi rotalarının dışına çıkıp, pitoresk kasaba ve köylere doğru rüya gibi bir yolculuğa çıkacağınız, Almanya’nın en güzel kasabalarına buradan ulaşabilirsiniz.

Size özel ALMANYA SEYAHATİ planlaması ve sorularınız için:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

JULES VERNE GEZİLER

Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

Size Nasıl Yardımcı Olabiliriz?

    Mesajınız kapsamında bizlere iletmiş olduğunuz veriler arasında; ırk, etnik köken, siyasi
    düşünce, felsefi inanç, din, mezhep veya diğer inançlar, kılık ve kıyafet, dernek, vakıf ya da sendika
    üyeliği, sağlık, cinsel hayata ilişkin veriler, ceza mahkûmiyeti ve güvenlik tedbirleriyle ilgili veriler,
    biyometrik ve genetik verilerin bulunmadığından emin olmanızı rica ederiz.
    *Doldurulması zorunlu alanlar
    Bilgi güvenliğiniz bizim için önemli, o yüzden %100 gizlilik sunuyoruz.

    Kişisel Verilerin İşlenmesine İlişkin Açık Rıza Metni

    Onay vermiş olmanız halinde kişisel verileriniz ABH Turizm Temsilcilik ve Ticaret A.Ş.- (JULES VERNE BUSINESS MICE TRAVEL) tarafından;

    Ürün ve hizmetlerimizin sizlerin beğenilerinize, kullanım alışkanlıklarınıza ve ihtiyaçlarınıza göre özelleştirilerek sizlere önerilmesi; analiz, segmentasyon veya hedefleme çalışmalarının yürütülmesi; size özel ürün veya hizmet tekliflerinin, yeni ürün duyurularının, kampanyaların, promosyonların sunumu ile diğer pazarlama aktivitelerinin yürütülmesi; anket ve müşteri memnuniyet ölçümü çalışmalarının gerçekleştirilmesi ve bu kapsamda sizlerle elektronik yollarla iletişime geçilmesi amaçları ile işlenebilecek ve amaçlar doğrultusunda hizmet aldığımız üçüncü kişi tedarikçilerimizle paylaşılabilecektir.