Doğusundan batısına kadar her bir köşesi ile bambaşka güzelliklere sahip olan ülkemiz kuşkusuz dört mevsimin en güzel yaşandığı yerlerden. Adeta cennetten bir köşe dedirten bu yerler sadece yaz aylarında değil, kış ve bahar aylarında da oldukça keyifli. Onlarca seçenek arasından nereye gideceğinize karar vermekte zorlanıyorsanız haydi gelin “Türkiye’de Hangi Mevsimde Nereye Gidilir?” sorusuna birlikte yanıt arayalım.

Yaz Mevsimi

Yaz aylarında ilk aklımıza gelen deniz, kum ve güneş tatili olsa da farklı deneyimler yaşamak isteyenler için ülkemizde gezecek çok yer, keşfedecek çok şey var!  Antalya, Ege ve Kuzey Ege’nin gözde tatil beldeleri dışında özellikle Orta ve Doğu Karadeniz yaz aylarında bir başka güzel oluyor. Bulutların üzerinde, sonsuz özgürlüğü çağrıştıran, kutu gibi görünen evleriyle masalsı yaylalarda yürüyüş yaparken; gürül gürül akan şelalelerin sesleri arasında dinlenirken; ekmeğin, peynirin, balın en doğalını sofranızda bulurken bir kez daha bu ülkenin hazinelerine hayran kalacaksınız. Ilgaz Dağı gibi doğal güzellikleri, Pompeipolis Antik Kenti gibi tarihi yerleşimleri ve müzeleri ile Kastamonu; Türkiye’nin en kuzey ucu ve mutlu şehri Sinop; Doğu Karadeniz’in incileri Artvin & Trabzon ve yeşilin her tonunu görebileceğiniz Karadeniz yaylaları en keyifli rotalardan.

Yaz ayları binlerce yıllık tarih yolculuğunda onlarca devletin var oluşuna ve yerini daha güçlü olana bırakışına şahit olan, güneşin toprağa verdiği bereketle ve doğasıyla Doğu Anadolu‘yu keşfetmek için de en güzel zaman. Narman Peribacaları ve Gökkuşağı Tepeleri gibi doğal güzellikleri, Tepsi Minare ve Taş Cami gibi tarihi yerleriyle Erzurum, “Doğu’nun Paris’i” unvanını hak edecek kadar zengin tarihî ve kültürel zenginliklerinin yanı sıra doğal güzellikleriyle de dikkat çeken Van, İpek ve Kervan yolları üzerinde bulunan kendisine özgü kent dokusu, mimarisi ve özgün evleri ile öne çıkan, Erzincan’ın incisi Kemaliye, ödüllü müzeleri ile gündeme oturan Bayburt en keyifli rotalardan.

Tarihe iz bırakan, on binlerce yıllık geçmişi ile nice medeniyetlere ev sahipliği yapan, tarihin yönünü değiştiren İç Anadolu‘da; Hitit İmparatorluğu’nun başkenti, Anadolu’nun en değerli, en çok iz bırakan antik kenti  Hattuşaş’ı; tarih ve kültür dolu modern sanat şehri  Eskişehir’i; büyüleyici atmosferi, yer altı şehirleri, hayranlık uyandıran Peri Bacaları, açık hava müzeleri, mağara otelleri, manzaraları, heyecan veren aktiviteleriyle Kapadokya’yı; gölleri, parkları ve tarihi mirası ile başkent Ankara’yı gezmenizi öneririz.

Sonbahar Mevsimi

Serinleyen hava, etrafı saran doğa renkleriyle sonbahar seyahat etmek için mükemmel bir zamanlama. Her köşesinde hayranlık uyandıran hikayelerin var olduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi‘ni keşfetmek için en ideal zamanlar sonbahar ayları. Tarih boyunca değişik uygarlıkların, kültürlerin ve inançların harmanlandığı bir çekim merkezi ve Anadolu’nun ilk yerleşim alanlarından birisi olan Lezzet Şehri Gaziantep; efsaneler şehri Urfa; dünyanın orijinal hâliyle günümüze kalmış en eski tapınağı olan Göbeklitepe;  Güneydoğu Anadolu’nun ilk sakin kasabası, saklı cennet Halfeti, Mezopotamya’nın en eski yerleşim yerlerinden, tarihi ve estetik değerleriyle doğudaki masalsı şehirlerden biri olan Mardin sonbaharda bir başka güzel oluyor.

Sonbahar mevsimiyle başlayan üzüm hasadına tanıklık etmek, yetiştiği bölgenin hikayeleriyle farklı anlamlar kazanan şarabın yolculuğunu dinlemek, görmek ve yaşamak unutulmayacak bir deneyim. Türkiye; gerek toprak yapısı ve iklimi gerekse de şarapçılık ve bağcılık için sahip olduğu mükemmel koşullar sebebiyle Avrupa’nın ve dünyanın birçok ülkesinde üretilen şaraplarla yarışabilecek düzeyde şaraplar üretiyor. Trakya Bağ Rotası’ndan Urla Bağ Rotası’na; Bozcada Bağ Rotası’ndan Kapadokya Bağ Rotası’na yerel tatlar eşliğinde şarap tadımı yapıp, bağ bozumu geleneklerine şahit olabileceğiniz Türkiye’nin en keyifli bağ rotalarına buradan; sonbahar mevsimiyle birlikte başlayan üzüm hasadına katılabileceğiniz Türkiye’deki en keyifli bağ otellerine ise buradan ulaşabilirsiniz.

İğneada’daki muhteşem longoz ormanlarının namını duyup hala gitmediyseniz sonbahar ayları tam zamanı! Marmara Bölgesi’nin Balkanlar ve Karadeniz ile kesiştiği o muhteşem coğrafyanın incisi olan İğneada, Karadeniz kıyısında yeşille mavinin adeta dans ettiği; bol oksijenli bir kasaba. 8 bin 500 yıllık tarihi geçmişiyle İyon, Helen, Roma ve Bizans uygarlıklarına ev sahipliği yapan Bergama ve Türkiye’nin 18 Cittaslow şehrinden biri olan, doğanın güzellikleri ile tarihin izlerinin buluştuğu Eğirdir de sonbaharın en keyifli rotalarından.

Kış Mevsimi

Ülkemiz kış tatili açısından da son derece elverişli lokasyonlara sahip. Kayak tatili yapmak isteyenler için Alpleri aratmayan kristal kar yapısı ile ünlü Sarıkamış’tan Ilgaz’a, Uludağ’dan Kartalkaya’ya, Palandöken’den Kartepe’ye, Davraz’dan Erciyes’e ülkemizde çok keyifli kayak merkezleri var. Ayrıca Osmanlı, Ermeni ve Rus mimarilerini bir arada bulabileceğiniz ender şehirlerden biri olan, taş işçiliğinin en iyi örneklerini barındıran Kars karlarla kaplı bembeyaz düzlükleri, beyaza bürünmüş çatıları ile kış aylarında bir başka güzel oluyor.

Büyükşehirlere yakın olmasından dolayı özellikle kış aylarında hafta sonu kaçamaklarına ev sahipliği yapan Batı Karadeniz’in yemyeşil cenneti, Bolu’nun gözbebeği Yedigöller;  kartpostal tadında muhteşem manzaralara ev sahipliği yapan Abant ve Sapanca da kış aylarının keyifli rotalarından.

Kış aylarında hava koşullarının nispeten daha yumuşak geçtiği medeniyetler mozaiğinin en güzel renklerini yansıtan Hatay; uçsuz bucaksız Mezopotamya topraklarının farklı kültürleriyle harmanlanmış sürpriz coğrafyası Mardin; Akdeniz’in büyülü şehri Adana; beyaz atların ve rengarenk sıcak hava balonlarının diyarı Kapadokya; içinizi ısıtacak Akdeniz güneşi, pırıl pırıl kumsalları ve Toroslar’dan esen ferah rüzgarları ile tarihin ihtişamını günümüze kadar taşıyan Antalya ve her mevsimi bir başka güzel olan İstanbul da kış rotaları için mutlaka aklınızın bir köşesinde bulunması gereken yerlerden.

İlkbahar Mevsimi

Ülkemizde tatil yapmak için tercih edilebilecek en güzel zamanlardan biri de kuşkusuz doğanın uyanışına tanıklık ederken sakinliğin ve sessizliğin tadını çıkarabileceğiniz ilkbahar mevsimi. Havaların ısınmaya ve doğanın canlanmaya başladığı bu mevsimde Alpler’den sonra dünyada en çok oksijen üreten Kaz Dağları’nı; yemyeşil doğası ve masmavi denizinin yanı sıra geçmişi destanlarla dolu Çanakkale’yi; doğayla tarihin dağla denizin iç içe geçtiği Assos’u; özgün mimarisi ve tarihi yapılarıyla dikkatleri çeken Gökçeada’yı; Ege’nin incisi İzmir’i; bembeyaz travertenleriyle tüm dünyada oldukça popüler bir turizm merkezi olan Pamukkale’yi; Anadolu’nun ikinci büyük antik kenti Laodikya’yı; Türkiye’nin en gelişmiş mutfağına sahip Adana’yı; ülkemizin en büyük limanına ev sahipliği yapan Mersin’i; tarihi İpek Yolu güzergahında olması nedeniyle birçok tarihi ve kültürel yapıya sahip olan Tarsus’u; yüzyıllar boyu sayısız medeniyete kucak açan Türkiye’nin en köklü ve kadim şehirlerinden Hatay’ı ve Anadolu tarihinin en önemli antik kentlerinden biri olan Sagalassos’u ziyaret edebilirsiniz.

İnsanlığın en eski yerleşim yerlerinden Şanlıurfa; antik çağlardan bu yana canlılığını ve dinamikliğini koruyan Gaziantep; M.Ö 5 bin’li yıllara uzanan köklü tarihi ile Van; yüzyıllar boyu Anadolu ve Mezopotamya arasında köprü görevi gören Diyarbakır; sarp dağların arasına saklanmış gerçek bir Anadolu hazinesi olan Tunceli; Mezopotamya’nın bereketli toprağına can suyu veren Fırat ve Dicle Nehirleri’nin anayurdu olan Elazığ; kendine has kültürü ve Hititler’e uzanan köklü geçmişiyle Malatya ve binlerce yıllık tarih yolculuğunda onlarca devletin var oluşuna tanıklık eden Adıyaman da size ilkbahar mevsimin en güzel manzaralarını en özel halleriyle sunacaktır!

Size özel seyahat programı ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr