Seyahat tutkunları için National Geographic, her yıl olduğu gibi bu yıl da ilham verici bir listeyle karşımızda. “Best of the World 2026” listesi, gezginlere dünyanın dört bir yanındaki gizli cennetleri, büyüleyici kültürleri ve doğayla bütünleşen deneyimleri keşfetme çağrısı yapıyor.
2026 yılı, sadece yeni yerler görmek değil; dünyayı farklı bir gözle, daha derin ve anlamlı keşfetmek için mükemmel bir fırsat sunuyor. Bu yılki listede; İspanya’nın Bask Bölgesi’nden Güney Kore’nin kıyı yürüyüş parkurlarına, Amerika’nın ikonik Route 66 rotasından İngiltere’nin denizcilik tarihine uzanan benzersiz duraklar bulunuyor.
Ve gururla söylüyoruz: Türkiye de bu özel listede yerini aldı!
İşte National Geographic’in uzmanları tarafından özenle seçilmiş, 2026’nın mutlaka görülmesi gereken 25 seyahat noktası…
Karadeniz Kıyıları, Türkiye
Dalgaların üzerinde sörf yaparken aynı gün toz karda kayak yapabileceğiniz nadir yerlerden biri olan Türkiye’nin Karadeniz kıyıları, kalabalık Ege ve Akdeniz sahillerine kıyasla benzersiz bir alternatif sunuyor. Pontus Dağları ile Karadeniz arasında uzanan Samsun ve Bartın gibi kasaba ve şehirler, mavi koylardaki kumlu sahilleriyle plaj tutkunlarını cezbederken, Trabzon’un labirent gibi eski şehri ve mimari hazineleri bölgenin Yunan-Türk kültürünün izlerini gözler önüne seriyor. Daha doğuda Rize’nin çay bahçeleri, güçlü siyah çay yetiştirilen toprakları ve sahil boyunca uzanan muhteşem manzaralarıyla büyülüyor. Çambaşı, bölgenin en iyi kayak ve snowboard seçeneklerini sunarken, her seviyeden pist ve bolca après-ski noktası bulunuyor. Daha maceracı gezginler için Ayder köyü, zip-line ve 4×4 safarilerinin yanı sıra, yeşil ormanlar ve çiçeklerle kaplı alpin çayırlar arasında Kaçkar Dağları Milli Parkı’nın zirvelerine uzanan yürüyüş rotaları sunuyor. Fırtına Vadisi’nde ise adrenalin dolu rafting ve zip-line deneyimleri sizi bekliyor. Kalabalıktan uzak, sade, doğal ve ilham verici — tam anlamıyla “keşfetmenin yeniden tanımı”.
Neden gitmeli: Ege ve Akdeniz’e göre macera dolu, daha az keşfedilen bir destinasyon
Dolomitler, İtalya
Tarihi dokusu, büyüleyici dağ manzaraları ve hareketli kış sporları kültürüyle Dolomitler, ziyaretçilerine unutulmaz bir deneyim sunuyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ndeki bu efsanevi Alp bölgesi, 2026 Kış Olimpiyatları ve Paralimpik Oyunları ile tüm dünyanın ilgisini üzerine çekecek. Milano’dan kuzeydoğudaki Cortina d’Ampezzo’ya kadar uzanan organizasyon, bugüne kadar düzenlenen en geniş kapsamlı Kış Oyuncuları olacak ve yarışmaların büyük bölümü, Dolomitler’in kalbinde, kartpostallık dağ manzaraları eşliğinde gerçekleşecek. Ziyaretçiler için bu, yalnızca olimpiyat heyecanını yaşamak değil; aynı zamanda sporcuların izinden giderek aynı pistlerde kayak yapmak anlamına geliyor. Dolomiti Superski, 12 kayak merkezini tek bir geçişle birbirine bağlayan 12.000 hektarlık devasa bir alan sunuyor. Kışın bembeyaz pistlerde süzülürken, yazın mor kar çiçekleriyle bezeli vadilerde yürüyüş yapabilir, teleferiklerle zirveye ulaşarak gün batımında dağların kızıllığa büründüğü büyüleyici “Alpenglow” manzarasının tadını çıkarabilirsiniz.
Neden Gitmeli: Kış Olimpiyatları’nın coşkusu sadece başlangıç; Dolomitler, doğa ve spor tutkunları için yılın her zamanı büyüleyici bir keşif rotası.
Rio de Janeiro, Brezilya
Plajları, tutkulu insanları ve simgesel yapılarıyla her zaman büyüleyici bir destinasyon olan Rio de Janeiro, 2026’da ziyaretçilerini yeniden açılacak Brezilya Ulusal Müzesi ve Ulusal Güzel Sanatlar Müzesi ile karşılıyor. Copacabana Sarayı, yeni süitleri ve spa’sıyla yenilenirken, Copacabana Plajı’nda düzenlenecek Todo Mundo no Rio müzik şovu büyük ilgi çekecek. Cristo Redentor’a çıkan yeni yürüyüş parkuru ve Pão de Açúcar teleferiği, şehrin panoramik manzaralarını keşfetmek için ideal. Michelin yıldızlı restoranları Lasai, Mee, Cipriani ve Kinjo Nikkei, Rio’yu gastronomi tutkunları için de cazip kılıyor.
Neden gidilir: Güney Amerika’nın mega kentinde unutulmaz deneyimler sizi bekliyor
Guimarães, Portekiz
Portekiz’in ilk kralının doğum yeri olan Guimarães, ortaçağ geçmişini modern ve sürdürülebilir şehircilikle buluşturuyor. 2026 Avrupa Yeşil Başkenti seçilen şehir, bisiklet yolları, yeşil alanlar ve kirlilik azaltma projeleriyle dikkat çekiyor. Guimarães Kalesi ve Bragança Dükleri Sarayı, şehrin tarihi dokusunu korurken, Pousada Mosteiro Guimarães ve Cor de Tangerina gibi mekanlar modern konaklama ve mutfak deneyimi sunuyor. A Cozinha ve yöresel tavernalar, kuzey Portekiz’in lezzetlerini keşfetmek isteyenleri memnun ediyor.
Neden gitmeli: Tarihini yaşarken geleceğe yönelen, yükselen bir şehir
Rabat, Fas
Atlantik kıyısında yer alan Fas’ın başkenti Rabat, bugüne kadar geri planda kalmış olsa da kesinlikle keşfedilmeye değer. UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan tarihi dokusu ve 2019 Rabat Bienali sayesinde uluslararası dikkat çeken şehir, Avrupa etkilerini yansıtan renkli sokakları, temiz caddeleri ve canlı sosyal yaşamıyla büyülüyor. Günlük hayatın içinde Arapça, Fransızca ve İngilizce dillerinin iç içe geçtiği Rabat’ta, mavi boyalı evler ve Endülüs Bahçeleri gibi görkemli noktalar adeta kartpostaldan çıkmış gibi.
Neden gitmeli: Yükselişte olan kadim bir şehri keşfetmek için
Manila, Filipinler
Filipinler’in başkenti Manila, 2026 Michelin Rehberi ile gastronomi tutkunlarını büyülemeye hazırlanıyor. İspanyol, Çin ve Malay etkilerini bir araya getiren şehir, sokak pazarlarından Michelin yıldızlı restoranlara kadar uzanan eşsiz bir lezzet yolculuğu sunuyor. Tutuban ve Salcedo pazarlarında balık köftesi ve halo-halo gibi yerel tatları deneyebilir, Manam ve New Po Heng Lumpia House’da pancit palabok ve lumpia ile damaklarınızı şenlendirebilirsiniz. Toyo Eatery ve Kamayan’da modern ve geleneksel lezzetleri harmanlayan menüler, Makati’deki Kondwi ise yaratıcı Pinoy tadım seçenekleriyle unutulmaz bir gastronomi deneyimi vadediyor.
Neden gitmeli: Şaşırtıcı derecede çeşitli bir yemek sahnesinde damak tadınıza uygun bir tur.
Hiva, Özbekistan
2026’da Özbekistan’ın açık hava müzesi şehri Hiva, İpek Yolu’nun gizli hazinelerinden biri olarak öne çıkıyor. Sonbaharda başlayacak yüksek hızlı tren seferleri, Taşkent’ten Hiva’ya seyahati neredeyse yarı yarıya kısaltacak. Şehirde Çorsu Çarşısı’nın mozaik kubbeleri altında kahvaltı yapabilir, İslam Hoca Minaresi etrafında Şivit Oşi tadabilirsiniz. Mevaston semtindeki Mercure Hiva ve Arsenale’nin lüks yataklı tren deneyimi ise seyahati unutulmaz kılıyor. UNESCO Dünya Mirası Itchan Kala, geometrik desenli çiniler, ahşap sütunlu camiler ve görkemli saraylarıyla ziyaretçileri büyülüyor. Arda Khiva tatil köyü ve amfitiyatro, aileler için cazibe yaratırken, Lazgi Uluslararası Dans Festivali ve Qovun Sayli Kavun Festivali şehre renk katıyor.
Neden gitmeli: İpek Yolu’nun ücra bir köşesinde, tarih, kültür ve eğlenceyi bir arada sunan saklı bir şehir.
Bask Bölgesi, İspanya
12 Ağustos’ta gerçekleşecek tam güneş tutulması, Bask Bölgesi’ni dünya çapında izleme noktası haline getiriyor. Bilbao ve Vitoria-Gasteiz, en iyi izleme alanlarını sunarken, Guggenheim Bilbao’nun önündeki meydan ve Artxanda Dağı, fotoğraf ve manzara meraklıları için ideal. Eski kentteki gotik ve neoklasik yapılar ile pintxos barları, hem tarih hem gastronomi deneyimi sunuyor. Vitoria-Gasteiz’in Avrupa’nın en güzel parkları, nadir görülen gök olayını izlemek için mükemmel alanlar sağlıyor.
Neden gitmeli: Bir güneş tutulması, Bask Bölgesi’nin az bilinen güzelliklerini yeniden aydınlatıyor — gökyüzüyle yeryüzünün buluştuğu bu deneyimi kaçırmak imkansız!
Akagera Milli Parkı, Ruanda, Doğu Afrika
Doğu Ruanda’da, yemyeşil savanlar, ormanlar ve kıvrımlı nehirlerle çevrili Akagera Milli Parkı, doğa tutkunları için saklı bir cennet sunuyor. Aslanlar, zebralar, leoparlar, zürafalar, filler ve 500’den fazla kuş türüyle dolu park, Serengeti veya Masai Mara gibi popüler alanlara kıyasla çok daha sakin bir deneyim vadediyor. Son on beş yıldır yürütülen rehabilitasyon çalışmaları, büyük beşliyi ve diğer yaban hayatını geri kazandırdı. 2021’de gerçekleştirilen gergedan nakli ve 2025’te eklenen 70 beyaz gergedanla park, tehdit altındaki türler için güvenli bir yaşam alanına dönüştü. Kigali’den kolayca ulaşabileceğiniz Akagera, Karenge Bush Kampı ve Magashi Yarımadası’ndaki lüks safari kamplarıyla unutulmaz bir vahşi yaşam deneyimi sunuyor.
Neden gitmeli: Daha az kalabalıkla beş büyük safari türünü gözlemleme fırsatı.
Yamagata Eyaleti, Japonya
Tokyo’nun kalabalığından uzaklaşıp dingin bir nefes almak isteyenler için Yamagata, her mevsim büyüleyici deneyimler sunuyor. Zao Dağı’nın kayak pistleri ve kaplıcaları, Ginzan Onsen’in fotojenik atmosferi ve dağın zirvesindeki Yamadera Tapınağı, her adımda unutulmaz anılar vaat ediyor. Dewa Sanzan’da, Yamabushi dağ rahipleri eşliğinde şelale meditasyonları ve farkındalık yürüyüşleri yapabilir, doğanın ve geleneklerin içinde kendinizi yenileyebilirsiniz. Kışın Gassan Dağı’nın yoğun karıyla kayak sezonu yaz başına kadar sürerken, Shirakawa Gölü’nün eriyen kar sularıyla yarattığı manzaralar doğa yürüyüşleri ve kano turları için ideal. Şubat ayında Yonezawa’daki Uesugi Tapınağı, kardan yapılmış binlerce lamba ve fenerle büyülerken, Ağustos başında Yamagata Hanagasa Festivali, rengarenk kimonolar ve çiçeklerle dolu sokakları şenlendiriyor.
Neden gitmeli: Kalabalıklardan uzak, asırlık gelenek ve olağanüstü açık hava deneyimleri
Uluru-Kata Tjuta Milli Parkı, Avustralya
Dünyanın en büyük monoliti Uluru, 500 milyon yıldan fazla bir süredir varlığını sürdürüyor ve on binlerce yıldır Anangu halkı için kutsal kabul ediliyor. Nisan 2026’dan itibaren ziyaretçiler, Uluru-Kata Tjuta Milli Parkı’nda ilk kez geceleme deneyimi yaşayabilecek. Anangu Geleneksel Sahipleri ve Tazmanya Yürüyüş Şirketi iş birliğiyle hazırlanan beş günlük, rehberli yürüyüşler; Kata Tjuta ve Uluru arasındaki patikada gün boyu yürüyüş, çevre dostu pansiyonlarda konaklama, kamp ateşi başında yıldızları izleme ve yerli rehberlerden toprakların bakımı hakkında bilgi edinme imkânı sunuyor.
Neden gitmeli: Dünyanın en eski yaşayan kültürlerinden biriyle eşsiz bir buluşma
Québec, Kanada
Quebec’in kuzeyinde, Mistissini Cree Ulusu tarafından özenle yönetilen Nibiischii Milli Parkı, Kanada’nın en yeni büyüleyici vahşi yaşam alanlarından biri olarak ziyaretçilerini karşılıyor. 4.000 mil kareyi aşan huzurlu göller ve boreal ormanlarla çevrili park, eyaletin en geniş yaban hayatı koruma alanlarından biri olan Albanel – Mistassini ve Waconichi Gölleri’ni kapsıyor. Yaz aylarında göl kıyısında balık tutabilir, kürek çekebilir veya yeni açılan uçurum kenarı yürüyüş yolu ve asma köprülerden panoramik manzaraların tadını çıkarabilirsiniz. Kışın ise Cree liderliğinde düzenlenen şömine başı hikaye anlatımları, el sanatları atölyeleri ve vahşi doğada hayatta kalma dersleri sizi unutulmaz bir deneyime davet ediyor.
Neden Gitmeli: Yerli halkın rehberliğinde doğayla bütünleşen eşsiz bir vahşi yaşam deneyimi.
Pekin, Çin
2026’da Pekin, gezginlere başkentte tarih ve kültürü keşfetmenin yepyeni yollarını sunuyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne yeni eklenen yaklaşık sekiz kilometrelik Pekin Merkez Ekseni boyunca, antik Çin şehir planlamasının göz alıcı örneklerini görebilirsiniz. Ming Mezarları, imparatorluk tarihine dair benzersiz bilgiler sunarken, imparator Chongzhen’in mezarı gibi açılan ilk üç mezar, tarih meraklıları için özel durak oluyor. Kuzeydeki dağlar boyunca uzanan Çin Seddi’nin Mutianyu ve Juyongguan bölümleri artık karanlık sonrası ışıklandırmalarla gece turları için yeni bir cazibe merkezi haline geldi. Pekin’in kalabalık dükkanları, sokak satıcıları ve tarihi hutongları ise şehrin kültürel ruhunu deneyimlemek isteyenler için keşfedilmeyi bekliyor.
Neden gitmeli: Destansı tarih, kültürel hazineler ve unutulmaz şehir keşifleri için.
Dominika, Karayipler
Yağmur ormanları, dağları ve sömürge döneminden kalan kültürel izleriyle renkli ada ülkesi Dominika, 2026’da dünyanın ilk ispermeçet balinası rezervini kurmaya hazırlanıyor. Batı kıyısındaki yaklaşık 800 kilometrelik alan, deniz yaşamını koruma kararlılığını gözler önüne seriyor. Ziyaretçiler balinalarla yüzme veya tekneden gözlem yapma fırsatı bulurken, karada tropik cennetleri keşfetmenin tadını çıkarabilirler. Adanın üçte ikisi, kaynayan kaplıcalar, yükselen şelaleler ve yoğun yağmur ormanlarıyla kaplı vahşi bir doğa sunuyor. 4 bin metrelik uyuyan volkanları ve dünyanın en sağlıklı mercan resiflerini çevreleyen adanın manzarası ise kesinlikle hayranlık verici.
Neden gitmeli: Dünyanın ilk ispermeçet balinası rezervi ve el değmemiş tropik doğa deneyimi.
Hull, Yorkshire, İngiltere
Kuzey İngiltere’nin liman kenti Hull, 2026’da tamamlanacak 53 milyon dolarlık proje ile denizcilik mirasını gün yüzüne çıkarıyor. Arctic Corsair morina trol gemisi ve Spurn fener gemisi, Hull’un denizle kurduğu kadim bağı gözler önüne seriyor. 19. yüzyılda dünyanın en işlek balina limanlarından biri olan şehir, Humber Nehri kıyısındaki eski sahil depolarının sanat galerileri, barlar ve restoranlara dönüşmesiyle yeniden canlanıyor. Stage@TheDock amfitiyatrosu ve The Deep akvaryumu, şehrin kültürel ve doğa odaklı cazibesini artırıyor. Eski Kent’ten geçen Deniz Mirası Yolu ise Hull’un denizle olan bağını yeşil alanlar ve kamusal sanatla harmanlıyor ve William Wilberforce’un doğduğu Hull Müzeler Bölgesi’ni ziyaretçilere açıyor.
Neden gitmeli: 800 yılı aşkın denizcilik tarihine tanıklık eden bir liman kentini deneyimlemek için.
Kuzey Dakota Badlands, ABD
Kuzey Dakota’nın Badlands bölgesi, Theodore Roosevelt’in hayatını şekillendiren engebeli arazisiyle ziyaretçilerini tarihe ve doğaya davet ediyor. 1883’te bizon avlamak, 1884’te ise karısı ve annesinin kaybıyla sığınmak için geldiği bu bölge, Başkan’ın karakterini ve korumacılık tutkusunu ortaya koyuyor. 4 Temmuz 2026’da Medora kasabasındaki 93.000 metrekarelik Theodore Roosevelt Başkanlık Kütüphanesi, Roosevelt’in Manhattan’daki evinden Beyaz Saray günlerine, Afrika ve Amazon keşiflerine kadar uzanan etkileşimli sergilerle ziyaretçilerini büyüleyecek. Snøhetta tasarımı kütüphanenin yürünebilir çatısı, Theodore Roosevelt Milli Parkı’ndaki bizonları görebileceğiniz 2,3 kilometrelik patikanın başlangıcını sunuyor. Yakındaki Üç Bağlı Kabile Milli Parkı’nda, nefes kesici Little Missouri Badlands’i keşfedebilir, Yerli rehberler eşliğinde yürüyüş ve fotoğrafçılık atölyelerine katılabilirsiniz.
Neden gitmeli: Tarihi bir liderin yaşamını ve benzersiz Badlands manzarasını bir arada deneyimleyin.
Vancouver, Britanya Kolombiyası, Kanada
2026 FIFA Dünya Kupası sırasında Vancouver, BC Place’deki yedi maça ev sahipliği yapacak. Şehir, Avrupa’dan yeni direkt uçuşlar ve kolay giriş koşullarıyla Kuzey Amerika’daki ev sahibi şehirler arasında öne çıkıyor. Biletiniz olmasa bile Hastings Park’taki FIFA Fan Festivali’nde dev ekranlardan maçları izleyebilir, müzik ve lezzet dolu atmosferin tadını çıkarabilirsiniz. Vancouver’ın vahşi doğası da büyüleyici: Liman çevresinde katil ve kambur balinaları görebilir, Grouse Dağı’nda dağ bisikleti, telesiyej ve Gravity Coaster ile maceraya atılabilirsiniz.
Neden gitmeli: FIFA Dünya Kupası heyecanını ve şehrin doğal güzelliklerini bir arada yaşamak için.
Route 66: Oklahoma, ABD
Route 66’nın yüzüncü yılına yaklaşırken, Oklahoma eyaleti tarihi yolculuğu yeniden canlandırıyor. Son dört yılda yapılan 82 milyon dolarlık yatırımla neon tabelalar, yenilenmiş araç park yerleri ve yol kenarı cazibe merkezleriyle dolu bu 400 millik güzergah, klasik Amerikan yol deneyimini ayağınıza getiriyor. Tulsa, “Route 66’nın Başkenti” olarak öne çıkıyor; Meadow Gold Bölgesi, 11. Cadde ve Buck Atom’s Cosmic Curios gibi bağımsız mağazalar, nostaljik keşiflere davet ediyor. Arcadia’daki Pops, 700’den fazla soda çeşidiyle mola vermek için ideal bir durak. Clinton’da ise Oklahoma Route 66 Müzesi, 1950’ler lokanta replikalarıyla yüzyıl ortası nostaljisini yaşatıyor.
Neden gitmeli: Route 66’nın 100. yıl dönümünü bir yolculukla kutlamak
Oulu, Finlandiya
Kuzey Kutup Dairesi’nin 60 mil güneyinde yer alan Oulu, Sami kültürü ve sanatıyla öne çıkıyor. Ocak -Mayıs arasında Oulu Sanat Müzesi’nde Sami sanatını ve ses manzaralarını keşfedebilir, yaz aylarında adalara kano turları yapabilir, yemyeşil ormanlarda bisiklet sürüp Kauppatori pazarında dinlenebilirsiniz. 2026’da açılacak halka açık sanat parkuru ve Lumo Sanat ve Teknoloji Festivali, ışık sanatları ve astral fotoğrafçılıkla şehre enerji katacak. Arctic Food Lab programı, ren geyiği, somon ve yerel mantar gibi lezzetleri öne çıkarıyor.
Neden gitmeli: Uzak kuzeydeki bu şehri Avrupa’nın Kültür Başkenti yapan deneyimleri keşfedin
Dongseo Yolu, Güney Kore
Güney Kore’de, İspanya’nın Camino de Santiago’sundan esinlenilen 847 kilometrelik Dongseo Yolu, 2026’da yürüyüşçülere yeni maceralar sunuyor. 55 mevcut bölüm, 8–19 kilometre uzunluklarıyla günübirlik yürüyüşler için ideal. Rota boyunca kasabalar ve köyler, erzak taşımaya gerek kalmadan mola ve konaklama imkânı sağlıyor. Doğudaki Uljin, plajları ve taze deniz ürünleriyle öne çıkarken, batıdaki Anmyeondo Adası da yürüyüşün sonunda dinlenmek için mükemmel bir nokta.
Neden gitmeli: Kıyıdan kıyıya uzanan yeni ve çeşitli bir parkurda yürüyüşe çıkan ilk kişi olun
Maui, Hawaii, ABD
2023’teki yıkıcı orman yangınlarının ardından Maui, 2026’da sakin plajları ve restore edilmiş kasabalarıyla huzurlu yüzünü sergiliyor. Grand Wailea ve Wailea Beach Resort gibi oteller, konuk deneyimlerini artırmak için yenileniyor. Mālama Hawai’i girişimiyle gönüllü turizm fırsatları sunan adada, plaj temizlikleri ve doğal restorasyon yürüyüşleriyle topluma katkıda bulunabilirsiniz. Maui Maratonu ve Yemek-Şarap Festivali gibi etkinlikler, adayı cazip kılmaya devam ediyor.
Neden gitmeli: Ada, yangınlardan sonra yeniden doğan doğasıyla keşfedilmeyi bekliyor
Pittsburgh, Pensilvanya, ABD
Bir zamanlar çelik fabrikalarıyla bilinen Pittsburgh, bugün kültür ve sanatın ön plana çıktığı bir şehir. Carnegie Sanat ve Doğa Tarihi Müzeleri, Andy Warhol Müzesi ve Ulusal Kuşhane, şehirdeki başlıca cazibe merkezleri arasında yer alıyor. Şehir merkezi ve Market Meydanı’ndaki yeniden geliştirmeler, restoran ve kültürel mekanları güçlendiriyor. Duquesne Incline üzerinden Washington Dağı’na çıkarak şehir silüetini izleyebilir, Three Rivers Heritage Trail’de yürüyüş veya bisiklet keyfi yapabilirsiniz.
Neden gitmeli: Enerji dolu bir post-endüstriyel şehirde kültür ve geleceği keşfedin
Oaxaca Kıyıları, Meksika
Sokak sanatı, sıra dışı mutfağı ve Día de los Muertos kutlamalarıyla öne çıkan Oaxaca Şehri, kültür ve estetiği bir arada sunuyor. Costa Chica sahili ve Puerto Escondido, sörf ve sakin plaj deneyimiyle ziyaretçilerini karşılıyor. Yeni otoyol ve direkt uçuşlar sayesinde ulaşım artık çok daha kolay. Casa Wabi sanat kompleksi ve güneş enerjili Hotel Terrestre gibi modern tasarım odaklı oteller, estetik bir konaklama sunarken, Oaxaca’nın eşsiz mutfağı ve zengin kültürel mirası keşfi unutulmaz kılıyor.
Neden gitmeli: Sörfçülerin hayali, ama daha sakin ve özgün bir kıyı deneyimi
Size özel seyahat programı için:
travel@julesverne.com.tr
