“Sevginin günü olmaz” desek de, annelerimiz için sembolik olan bu özel günü nasıl kutlayacağımızı düşünüyoruz. Onlara, ne kadar özel olduklarını anlatmak, göstermek için bazen bir kelime, bazen beğendiği bir eşya, bazen de manevi değeri olan bir hediye yeterli oluyor. Bu yıl, hediye paketlerinden uzaklaşıp, daha ilham verici bir sürprize ne dersiniz? En son ne zaman annenizle birlikte seyahat ettiniz? Eğer bu soruya bir çırpıda cevap veremiyorsanız yaklaşan Anneler Günü öncesinde, annenizle baş başa seyahat etmenin güzelliklerini yeniden hatırlamanızın zamanı gelmiş demektir! Güzel bir seyahat, annenizle birlikte zaman geçirmenin en güzel yolu. Annenizle anlamlı olacağını düşündüğümüz ve yıl boyu gidebileceğiniz destinasyonları sizin için hazırladık. Hem yurtiçinden hem de yurtdışından anneniz ile birlikte yeni anılar biriktireceğiniz en güzel destinasyonlar:
Selanik
Ünlü yazar Despina Pandazi’nin “İstanbul’un kızı, İzmir’in kız kardeşi” diyerek söze girdiği Selanik için tartışmaya gerek yok. Hayatınızda bir kez İzmir’e gittiyseniz, Selanik’e geldiğinizde “Burası aynı İzmir” yorumunu yapmanız kaçınılmaz. İlk bakışta şehir albenili gelmeyebilir, beton yapılar biraz fazla görünse de bu şehirde mimariden öte hiç bitmeyen bir enerji, güler yüzlü insanlar ve huzur var.
Tabi, Atatürk’ün hayata geldiği evin bu topraklarda olması Selanik’i salt bir şehir olarak görmemizin önüne geçiyor, manevi değeriyle de anlamını katlıyor. Her mevsim hareketliliğini sürdüren, haftanın her günü yapacak bir aktivite bulduğunuz şehirde müze de eğlence de lezzetli sofralar da her daim size kucak açıyor. İstanbul’dan sadece 1 saat uçuşla gidebiliyor olmanız da pozitif bir etki daha yaratıyor. Anneniz ile birlikte Atatürk’ün doğduğu evi ziyaret edin ve Selanik’in ana alışveriş caddesi olan Tsimiski’de anne-kız alışveriş yapın.
Otel Önerisi: The Excelsior Hotel Thessaloniki
1924 yılında inşa edilmiş Belle Époque stili göz kamaştırıcı binaya sahip The Excelsior Hotel harika konumu, muhteşem binası, şık odaları ve mükemmel hizmet anlayışıyla kalbinizi çalıyor. Ayrıca akşam saatlerinde her odaya çikolatalı çilek veya meyve, kurabiye sepeti bırakmaları da şahane!
Floransa
İtalya’nın dillere destan Toskana Bölgesi’nin “güzeller güzeli” şehri olarak bugüne kadar en az bir seyahat yazısında okuduğunuza inandığımız Floransa yaşayan bir sanat mabedi. Michelengelo’nun, Da Vinci’nin, Donatello’nun, Dante’nin yaşadığı şehrin sokaklarında dolaşırken zamanda asılı kalmış gibi hissediyorsunuz. Dünyanın en büyük açık hava müzesi gibi duran Floransa insanın aklını başından alan yüzlerce tarihi yapısı, Rönesans’ın canlı kanıtı niteliğindeki sanat eserleriyle büyüleyici.
Floransa’yı tanımak için Duomo Katedrali’nin görkemli mimarisini dolaşıp, Uffizi Galerisi’ndeki sanat eserlerini görmelisiniz. Rönenans heykelleriyle dolu San Miniato al Monte Kilisesi’ne tırmanmayı, Santa Croce’nin dar ve tarihi sokaklarında yürüyüşler yapmayıihmal etmeyin. Tabi, annenizle Arno Nehri kıyısında yürüyüş yapmanın, Aperitivo saatinde müziğin, lezzetli yemeklerin tadını çıkarmanın ayrıcalığını da bu şehirde yaşamalısınız.
Otel Önerisi: Portrait Firenze
Arno Nehri kıyısında sıralanan safran sarısı binalar arasında beyaz cephesiyle parlayan Portrait Firenze, tam anlamıyla şehrin portresini kendi duvarları içerisinde yaratmış. 1950’li yılların izlerini lüksle buluşturan Portrait Firenze 37 odasında da şıklığı, konforu ve modernizmi elden bırakmıyor.
Viyana
Avrupa şehirlerinin tarihi ve mimari güzelliğini yaşatan Viyana için bu sözcükler yetersiz kalıyor. Müzik, yaşama sanatı, sakin ve asil bir hayat dendiğinde akla gelen Avusturya’nın bu özel şehrinde Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun görkemini hala hissedebiliyorsunuz. Tuna Nehri’nin kıyısında kurulan 4 başkentten biri olan Viyana demek klasik müzik demek, yemyeşil parklar demek, gösterişli opera binaları ve müzeler demek! Küçük bir marketten bile yükselen klasik müzik sesiyle irkildiğiniz Viyana’da düzen şehrin her noktasında kendini gösteriyor.
Çok kalabaık şehirleri, koşuşturmalı bir seyahati arzulamayan bir anneniz varsa doğru yere geldiniz demektir! Hele bir de klasik müziğe ilgisi olan anneniz varsa en büyük hediyeyi vermiş olacaksınız. En hareketli dediğiniz saatlerde bile bir telaşın veya insan kalabalığının olmadığı Viyana müziğe, tarihe, sanata doyacağınızın garantisi. 100 yıllık kafelerinde oturup, dünya sanatına ve edebiyatına yön vermiş sanatçılara ilham olan bu şehri keşfedin.
Otel Önerisi: 25hours Hotel beim MuseumsQuartier
Şehrin en fantastik otellerinden biri sayılan 25hours Hotel, Viyana’nın canlı 7. bölgesinde birçok müzenin arasında, alışveriş bölgesi Neubaugasse’ye yürüme mesafesinde konumlanıyor. Benzersiz bir otel deneyimi sunan otelin 219 odasının her biri Opera, Life Ball, Prater gibi Viyana’ya özgü müzik ve sirk temalarıyla tasarlanmış.
Marmaris
Yaklaştıkça çam ormanlarının kokusuyla, denizden esen tuz kokusunun havada karıştığı, güneyin incisi Marmaris… Geçtiğimiz yıllarda hızla gelişmesi sizi korkutmasın! Dantel gibi işlenen koylarının, mavi bayraklı plajlarının ve doğal güzelliklerinin korunduğu Marmaris’te mavi ve yeşilin her tonuna doyacağınızı garanti edebiliriz. Heredot’un tarihe “Dünya’nın en güzel göğüne sahip ” yeri notunu düşmesi boşuna değil…
Akdeniz iklimi sayesinde yılın her dönemi ılıman bir havaya hakim olan, yaz sezonunun erken gelip geç terk ettiği bu güzel kıyı adresinde birbirinden güzel, ruhunuzu dinlendirecek oteller bir yana; Turunç, Selimiye, Bozburun, İçmeler, Kumlubük, Çiftlik, Bördübet ve Sedir Adası gibi gizli koyları ise size doğayla iç içe olma fırsatı veriyor. Yıl boyu yorulan, sadece dinlenmek ve doğayla iç içe olmak isteyen bir anneniz varsa daha güzel bir hediye düşünemiyoruz.
Otel Önerisi: Golden Key Bördübet
Marmaris’te 20 dönümlük bir arazi üzerinde kurulan Golden Key Bördübet, doğanın ve doğallığın ruhumuzun asıl ilacı olduğunu bir kez daha anımsatıyor. Otel, doğa ve tarih sevdalılarını, çiftleri ve çocuklarıyla güzel vakit geçirmek isteyen aileleri 42 odalı dünyasında ağırlıyor. Golden Key Bördübet’in dere kenarında yer alan odalarında da sadelik ve doğal güzellik ön plana çıkarılmış.
Bodrum
Yılın 12 ayı yaşanabilir olmasının verdiği rahatlığı, yaz sezonunda hakkındaki tartışmaların, açılan yeni mekan ve otellerin bitmediği, Ege’nin her ne olursa olsun en güzel yerlerinden biri Bodrum… Şehirleşen bölgeleri olsa da hala Ege’nin sayfiye ruhunu koruyan gizli noktalarıyla aslında hem eğlence, hem huzur arayanları aynı yüzölçümünde buluşturabiliyor. İşte bu yüzden, ailenizle, arkadaşlarınızla; eğlenmeye, dinlenmeye, gezmeye gelmek isteyen herkes burada mutlu!
Masmavi denizinde yaza merhaba demek, sonbaharda sakin sokaklarında dolaşmak her zaman keyif veriyor. Butik otellerinden sağlık odaklı yaşam merkezlerine uzanan geniş yelpazesiyle de bir adım öne geçiyor. Gümüşlük’te gün batımına karşı annenizle içeceğiniz bir kahvenin bıraktığı iz, dondurmanızı elinize alıp beraber çıkacağınız yürüyüşün keyfi paha biçilemez.
Otel Önerisi: Savra Bodrum
Aşırı kalabalık ve endüstriyel otel / restoranlarla çevrilen bu şirin kasabaya, yepyeni bir soluk getiren eksiksiz bir butik otelden bahsedeceğiz bugün sizlere: Savra Bodrum! Mandalina, zeytin, çam, nar ve selvi ağaçlarıyla dolu 20 dönüm arazi içinde yer alan, 15 odalı bir butik otel.
Daha detaylı bilgi ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr
0212 266 6363 – 137