Gaziantep dediğimizde hem ülkemizde hem de tüm dünyada akla ilk gelen “Türkiye’nin gurme şehir” sıfatı oluyor. Haksız da sayılmazlar… 2004 yılında UNESCO Yürütme Kurulu’nda alınan karara göre “Yaratıcı Şehirler Ağına” dâhil edilen Gaziantep, bu unvanı alan 9.şehir oldu. Mutfak kültürünün “Nobel”I denebilecek bu ödülle Gaziantep mutfağı da tüm dünya tarafından tescillenmiş oldu.
Mesela, Türkiye’nin yöresel lezzetleri ansiklopedisinde yer alan 2200 lezzetin yaklaşık 290’ının bu topraklara ait olduğunu biliyor muydunuz? Türkiye’nin en zengin mutfağına sahip Gaziantep; çelem turşusu, çiğdem aşı, ayva kebabı, elma kebabı, simit kebabı, beyran, katmer gibi yüzlerce farklı lezzetin doğduğu yer!
Peki, Gaziantep sadece lezzetten mi ibaret? Elbette hayır! Ama bu çok kültürlü lezzetleri ortaya çıkaran da bu topraklarda binlerce yıldır yaşayan farklı kültürler, bambaşka hükümdarlıklar…
İlk tarihi izlerin Paleolitik döneme uzandığı Gaziantep yakınlarındaki en eski kent Dülük, ilk olarak Babil yönetimi altında kurulmuş, M.Ö 1700’lü yıllarda ise Hititlerin kontrolüne geçmiş. Daha sonra sırasıyla Mısır, Medler, Asurlular ve Persler tarafından yönetilen şehirde yeni bir kentin doğuşu ise Romalılar Dönemi’nde gerçekleşmiş. Dülük yakınlarına Antiochia ad Taurum adında yeni bir kent kuran Romalılar için bu şehir aynı zamanda dini olarak da önem taşıyormuş. İsa’nın havarilerinden Yuhanna’nın Hristiyanlığı yaymak için seçtiği merkezlerden biri olan Gaziantep, M.S 395 yılında Bizans İmparatorluğu yönetimi altına girmiş.
Bu toprakların İslamiyet ile tanışması ise halife Ömer dönemine denk geliyor. 1071 yılında Alp Arslan’ın Malazgirt Savaşı’ndaki zaferinden sonra Selçuklu yönetimine geçen kent 15. yüzyılda Memlük Devleti etkisinin ardından 1516 yılında Osmanlı hükümdarlığı altına giriyor.
Binlerce yıllık tarihte onlarca beylik ve devlet etkisi altına giren Gaziantep ve çevresinde hem dinlerin hem de kültürlerin renkli bir mozaiği yaşıyor. Bu mozaiği mutfağından mimarisine, geleneklerinden sokaklarındaki dokuya kadar her köşede hissetmeye hazırsanız, Gaziantep gezi rehberi…
Gaziantep’te Gezilecek-Görülecek Yerler
- MÖ 300’de Büyük İskender tarafından ”Selevkia Euphrates” adıyla kurulan Zeugma Antik Kenti‘nden çıkarılan eser ve kalıntılarla birlikte Roma ve geç antik döneme ait eserleri Zeugma Müzesi’nde görebilirsiniz. Müzenin en ünlü mozaiği ise Çingene Kızı mozaiği…
- Tam yapılış tarihi ve kimler tarafından inşa edildiği bilinmeyen Gaziantep Kalesi’nin hikayesinin 6000 yıl öncesine dayandığı tahmin ediliyor. M.Ö 2-3. yüzyıllarda kale çevresinde “Theban” adında bir şehrin kurulduğu biliniyor.
- Gerçek zanaatkarların adresi olarak bilinen Zincirli Bedesten 18.yüzyılda inşa edilmiş ve o günden beri hala 70’ten fazla dükkana ev sahipliği yapıyor.
- 19.yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen Bakırcılar Çarşısı sokaklardan oluşan küçük bir mahalleden farksız. Birçok el sanatının üretim adresi olan çarşıda köklü bir zanaat geleneği var. Geleneksel mimarisi ile el sanatının en güzel örneklerini sunan dükkânlarını keşfedebilirsiniz.
- Gaziantep’in yüzyıllardır barındırdığı kültürel ve tarihsel değerlerine sahip çıkan Kültür Yolu projesi ile şehrin en değerli yapılarını görebilirsiniz. Gaziantep Kalesi, Şirvani Camii, Gaziantep Mevlevihanesi, Tekke Cami, Gümrük Hanı, Naib Hamamı, Bakırcılar Çarşısı, Zincirli Bedesten, Tahmis Kahvesi, Gaziantep Savunması ve Kahramanlık Panoraması Müzesi, Mutfak Müzesi, Medusa Cam Eserler Arkeoloji Müzesi Kültür Yolu üzerinde yer alan adreslerden.
- Bir kültür mozaiği olan Bey Mahallesi, 2009 yılında tamamlanan bakımı ile eski kimliğine kavuşmuş. 20.yüzyıl başlarına kadar Müslümanların ve Ermenilerin birlikte yaşadığı mahallede Yahudi, Türk ve Ermeni geleneklerinin izleri var. Çoğunlukla Osmanlı mimarisini yansıtan mahallenin sokaklarında bugün renkli kafeler, butikler yer alıyor. Bey Mahallesi kültürel olarak da fazlasıyla zengin. Şehrin en güzel müzeleri burada: Hasan Süzer Etnografya Müzesi, Atatürk Anı Evi, Oyuncak Müzesi…
- Gurme şehir olarak bilinen Gaziantep’in elbette bir de mutfak müzesi var. Emine Göğüş Mutfak Müzesi, Gaziantep mutfak kültürünü tanıtma amaçlı kurulmuş. Unutulmak üzere olan yöresel lezzetlerin görselleri ve mutfak araç gereçleri bu müzede yer alıyor.
- Tütün tüccarı ayaz Ahmet Efendi tarafından 1909 yılında yaptırılan Bayazhan 2009 yılından beri Gaziantep kent kültürü ve tarihinin tanıtılmasına destek oluyor. Bayazhan Kent Müzesi, şehrin tarihi yerleri, doğal güzellikleri, el sanatları ve mutfak kültürü hakkında detaylı bilgi veriyor.
- Türkiye’nin en geniş alana sahip hayvanat bahçesi olan Gaziantep Hayvanat Bahçesi, farklı türde yüzlerce hayvana ev sahipliği yapıyor.
Gaziantep’te Ne Yenir?
Gaziantep’e geldiyseniz, mutlaka yenmesi gereken lezzetler listesi de oldukça uzun oluyor. Bu kente gelmişken tadına bakılması gereken tatlar:
- Katmer, Beyran çorbası, Ciğer, Küşleme, Alinazik kebabı, Simit kebabı, Patlıcan kebabı, Kıyma kebabı, Lahmacun, Yuvalama, İçli köfte, Ayva tavası, Narlı kebap, Künefe, Baklava, Havuç dilimli baklava, Şöbiyet, Menengiç kahvesi, Zahter çayı…
Gaziantep-Halfeti Gezi Programı ve Rezervasyon için Tıklayın!
Özel gezi programlarımız ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr
0212 266 6363 – 137
