Paris, Londra, Floransa, New York, Barcelona… Bu şehirlerin gurme yolculuğunu ve size yüzlerce lezzet alernatifi sunduğunu artık biliyoruz. Biz, henüz tüm dünyanın keşfetmediği yıldızı parlayan gurme şehirlerin peşinde düştük ve bize heyecan veren lezzet yolculuklarına birlikte çıkalım istedik. Osaka’dan Cenova’ya; Vigo’dan Lyon’a; Oahu’dan Hanoi’ye yeni lezzet haritası…
Cenova, İtalya
İtalya’nın Ligurya Bölgesi’nin başkenti Cenova eski bir liman kenti olarak yüzyıllar boyu aslında büyük bir değere sahipti. Bugün hakkında Floransa ve Roma gibi büyük ve şaşalı cümleler kurulmasa da damak zevkine düşkünler bu şehri çok iyi biliyor. Kendi deneyiminizi yaşamaya davet eden bir ruhu olan Cenova için “başka hiçbir şehre benzemeyen” bir aurası olduğunu kabul etmemiz gerek.
Özellikle sokak yemekleri, sokak aralarına gizlenen küçük restoranları ve yemek pazarlarıyla gurme dünyasına renk veren Cenova’ya gidecekseniz birkaç öneri de bizden olsun. Kemerli duvarları ve ahşap masalarıyla klasik bir osteria olan Osteria di Vico Palla; geleneksel Cenova yemeklerinin adresi Il Genovese; küçük bir büfe konseptinde olan ve önünde sıra oluşan Antica Sciamadda Genova…
Montréal, Kanada
Montréal’in harika bir gurme destinasyonu olduğunu söylesek ilk tepkiniz ne olurdu? Güzel yemek yiyebilmek için yaşandığını düşünmeye başladığımız Montréal büyük annelerin geleneksel Quebec mutfağı tariflerinden dünyanın dört köşesinden gelen egzotik lezzetlere kadar her kültüre kapılarını açıyor. Yeniliği seven şefler sayesinde şehir sürekli gurme festivali havasında yaşıyor.
Minimalist şık stilin adresi Les 400 Coups; tasarımı ve mutfağıyla 10 numara dedirten İtalyan restoranı Le Serpent ve hayatınızda yiyebileceğiniz en leziz ve şık sunuma sahip salataların adresi Mandy’s, Montréal seyahatinizin notlarında olsun.
Hanoi,Vietnam
Özellikle bir bilgisayar oyunu gibi görünen bol kargaşalı trafiği ile bilinen Hanoi’yi” 1 milyon motorsikletin ülkesi” olarak da tanıtabiliriz. Hanoi trafiğinde kaybolmuşken bir anda karşınıza sizi heyecanlandıracak bir şey çıkabiliyor. Şehrin ruhuna dokunmak ve dünyaya nam salan lezztlerini deneyimlemenin en güzel yolu kaosa dahil olmak ve plastik taburelerine aldırmadan tüm lokal lokantalara adım atmak.
Barack Obama ile ünlenen Bun Cha Huong Lien; üst segment Vietnam yemeği için Club Opera denenmeli. Ve elbette Hanoi’nin sokak lezzetlerini ve yerel pazarlarını dolaşacağınız bir tura mutlaka katılın.
Vigo, İspanya
İspanya’nın dört bir yanında güzel yemekler yiyebilirsiniz ve bu sadece Barselona, Madrid, San Sebastian ile sınırlı değil. Bu kez, Galiçya özerk bölgesine bağlı olan ve korunaklı körfezi ile ünlü liman şehri Vigo’dayız. Atlantik Okyanusu üzerinde konumlanan şehirde her şey denizle ilgili en azından şehir mutfağı için bunu söyleyebiliriz.
Öyle ki, sadece istiridye restoranlarının sıralandığı bir sokağı bile var. Deniz mahsullerini seviyorsanız kendi cennetinizi buldunuz demektir! İstiridye cenneti Rúa das Ostras; tapas lezzetleriyle buluşturan La Cantina del Puerto; yaratıcı yemeklerin şık adresi Maruja Limon, Vigo’nun en iyileri.
Cape Town, Güney Afrika
Güney Afrika’nın muhteşem doğası ve Cape Town’ın kozmopolit şehir hayatı birleşince size hafızalarınıza kazınacak bir seyahat deneyimi vaat ediyor ve bunu gerçeğe dönüştürüyor. Pırıl pırıl güneş, uçsuz bucaksız okyanus, taptaze bir hava ve Masa Dağı’nın tanımladığı bu şehir Hollanda, İngiliz ve Zulu kültürlerinin karışımıyla oluşmuş, tam bir melez güzeli!
Zeytin ve şarap çiftliği olarak 1711 yılında kurulan 95 at Morgenster; popüler tapas tatları için La Parada; sushi ve Asya mutfağı durağı Beluga, Cape Town’un olmazsa olmazları…
Guadalajara, Meksika
Meksika’nın en büyük şehirlerinden Guadalajara’ya hoş geldiniz! Meksika’nın güneydoğusunda yer alan Guadalajara, ülkenin petrool şehirleri arasında gösteriliyor. Meksika’da neden bu şehir diye soracak olursanız öncelikle Akdeniz iklimi ve sempatik havasından bahsedebiliriz. Tabi bir de Meksika’nın Batı’ya açılan yüzü olması başka bir cazip noktası. Bu şehirde dolaşırken Avrupa sokaklarında dolaştığınız hissine kapılabilirsiniz.
Bu şehirde gerçek Meksika-Amerikan lezzetlerini bulacağınıza şüpheniz olmasın. Fine dining denince akla ilk gelen Lula Bistro; renkli ambiyansı ile Anita-Li; dokusuyla ve mutfağıyla gerçek bir Meksika kültür deneyimi yaşatan Santo Coyote rotanızın gurme durakları.
Bristol, İngiltere
Birmigham ve Manchester kendi aralarında İngiltere’nin ikinci önemli şehri olma yarışını sürdürürken, İngiltere’nin en yaşanabilir şehri seçilen Bristol sessiz ve emin adımlarla yoluna devam ediyor. Bağımsız ruhu ve nefes kesici topografyasıyla bu şehir geçmiş yüzyıllarda önemli bir liman kenti olmasının şöhretine yenilerini ekliyor.
Michelin yıldızlı gurme restoran Casamia; modern İngiliz mutfağı ve hoş ambiyansı ile Bulrush; yer bulmanın zor olduğu İtalyan restoranı Pasta Loco, Bristol gurme duraklarınızda yer almalı.
Mumbai, Hindistan
Dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olan Mumbai, Modern Hindistan’ın dinamizmi ve kaosunu özümseyen sembol şehir. Uyumsuzlukların en uyumlu şehri Mumbai, ülkenin kültür, sanat ve ticaret başkenti olsa da beraberinde getirdiği kalabalığı, trafiği ve gürültüsü ile insanı hayrete düşürebiliyor. Hayaller üreten Bollywood’un bu çılgın yuvası yoksulluğu da zenginliği de aynı anda yaşatıyor.
Bu kadar kalabalık, renkli ve çok katmanlı şehrin mutfağı da bir o kadar zengin oluyor elbette.San Francisco tarzı dünya mutfağından ilham alan The Table; geleneksel ve moderni buluşturan fine dining restoranı Indigo; füzyon sokak lezzetlerinden ilham alan The Bombay Canteen, Mumbai günlüklerinizde olsun!
Lyon, Fransa
“Acaba bir gün hepimiz kendi yıldızımızı yeniden bulalım diye mi yıldızlar böyle parlıyor?” sözlerinin yaratıcısı Antoine de Saint-Exupery’nin dolaştığı sokaklarda gurme lezzetlerin peşine düşün. Rhône ve Saône nehirlerinin böldüğü Lyon şehri, nehirlerin getirdiği doğallığı, duruluğu ve bereketi her köşesine taşımayı başarıyor.
Gurme şeflerin Mekke’si olan Lyon geleneksel Lyon tariflerini sunan “bouchon” lokantaları, Michelin yıldızlı restoranları ve Michelin yıldızlı şeflerin yarattığı mekanlarıyla gurme sahnesinde bir pop star. 3 Michelin yıldızlı dünyaca ünlü şefe ait Paul Bocuse Restaurant; geleneksel Lyon mutfağı deneyimi yaşatan Au Petit Bouchon Chez Georges; sade dekorunda muhteşem yemekler sergileyen Café Sillon, Lyon gurme yolculuğunun olmazsa olmazları.
Osaka, Japonya
Japonya’nın üçüncü büyük kenti Osaka, otoyolları ve gökdelenlerle çevrili kanyonu andıran caddeleriyle belki Japonya’nın en güzel şehri unvanına sahip olamayacak ama Michelin yıldızlı restoranları, yerel yemek kültürü, birinci sınıf müzeleriyle hiç de iddiasını yitirmiş değil. Osaka, sadece göreceğiniz değil deneyimleyeceğiniz şehir olmayı size bunu dayatmadan başarıyor.
Osaka’da Fransız rüzgarı estiren La Baie; geleneksel bir Japon restoranı olan Honkogetsu; şehirde en lezzetli Kobe biftek yiyebileceğiniz Tsurugyu bizim favorilerimiz arasında.
Oahu, Hawaii
Özgürlük ve keyif çağrışımlarının adresi Hawaii altın sarısı kumsallardan, volkanik siyah çakıl taşı plajlara, yağmur ormanlarından şelalelere, sörften tırmanışa, yelkenden balina izlemeye, aktif ‘outdoor’cular için “tükenmeyen cennet”. Hawai’nin en gelişmiş adası olmasına rağmen antik Polonez geleneklerini ve Pasifik Okyanusu mirasını kaybetmeyen adada farklı, damağınızı tatlandıracak hem şık hem de salaş restoranlar olması bizi şaşırtmıyor.
Fransız teknikleriyle Hawaii malzemelerini buluşturan Chef Mavro; dünyanın kült Japon restoranı Nobu zincirine ait Nobu Waikiki; deniz mahsulleri reçeteleriyle adanın 1 numarası Alan Wong’s için rezervasyon numaralarını şimdiden not edin!
Detaylı program bilgisi ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr
0212 266 6363 – 132