8 Mart Dünya Kadınlar Günü tarihinden bu yana adım adım yıkılan tabular, daha yüksek çıkan sesler, “erkek işi” yoktur demenin bin bir yolunu bulan kadınları günlük hayatın her alanında, her anında görüyoruz. Bu yazımızda yolundan vazgeçmeyen kadınlar için yeni dünyalar keşfeden, yeni hikâyeler yazan isimlere yer vermek istiyoruz.
Kurdukları hayalleri hayata geçiren, kendi deneyimleriyle her yaştan kadına ilham veren kadınlar iyi ki varlar. Gezgin ruhları, keşfetme arzuları bitmeyen isimlerin nesillere umut verme dileğiyle…
Fatma Meral Horne Sever
Yaptığı yolculukların sonunda kendini “Türkiye’nin ilk kadın seyyahı” olarak bulan Fatma Meral Horne Sever meraklı bir sosyolog olmasının verdiği şevkle dünyayı avuçlarının arasına almış. Seyahat ettiği destinasyonlarda bazen bir yıl kalan, gittiği yerin günlük kodlarına uyum sağlayan Sever’e göre meziyet ‘‘Seyyahlık kendi zamanınla gezmemen gerektiğini öğrenmek” ten geçiyor. Ağırlıklı olarak Asya’da dolaşan ilk kadın seyyahımız 41 ülkeyi ziyaret etmiş. Ziyaret ettiği yerlerle, gönülden bağ kurduğu yolculuklarında binlerce kare fotoğraf çekmiş, yazılar yazmış.
Hatta yazıları 1968-1972 yıllarında Hürriyet Gazetesi’nde ‘‘Bir Turist Kızın Not Defteri/ Ver Elini Asya’’ logosuyla yayımlanmış. İran, Afganistan, Pakistan, Hindistan, Endonezya, Malezya, Singapur, Nepal, Tibet, Japonya, Avustralya, Japonya, Myanmar, Laos, Tayland gibi ülkelere giden Sever tek başına yolculukları hep çok sevmiş. Himalayalar’a 14 kez gitmesi, 6-7 haftalar süren yürüyüşlere çıkması da en büyük kanıtı!
Eylem Elif Maviş
Orta Doğu Teknik Üniversitesi lisansı üzerine Iowa Üniversitesi’nde yüksek lisans yapan Eylem Elif Maviş, 2006 yılında dünyanın en yüksek noktası Everest Dağı’nın zirvesine ulaşabilen ilk kadın dağcımız oldu. Türkiye’den 11 kişilik bir ekiple çıktıkları zorlu yolda Haldun Ülkenli, Serkan Girgin ve Soner Büyükatalay ile birlikte Everest’in zirvesini görmeyi başardı. Profesyonel dağcı olan Eylem Elif Maviş’in haberlerini okuduğunuzda etkilenmemek ve ilham almamak güç! Bianet’te hakkında yayınlanan haberdeki sözleri çok şey anlatıyor aslında:
“Belli bir irtifadan sonra yanınızdaki insanı kadın ya da erkek olarak görmüyorsunuz, cinsiyetinden sıyrılıyor ve sadece bir dağcı oluyor.” Dağcılık sporunun “güçlü, kaslı erkekler” için olduğu yanılgısını çürüten Eylem Hanım’a göre kadın olmanın psikolojik avantajı da tartışılmaz bir gerçek.
Şahika Ercümen
Serbest dalış dünya rekortmeni olan Şahika Ercümen 35 yıllık ömrüne birçok rekor sığdırdı. Kendi internet sitesinde şu cümle bile onun tutkusunu ve asla vazgeçmeyişini çok iyi özetliyor: “Benim için hayat ilk nefes aldığımda değil ilk nefesimi tuttuğumda başladı.” Dalış sporunda Türkiye’de “ilk”leri yaşatan Ercümen’in kırdığı rekorlar uzayıp gidiyor. Antarktika’da tüpsüz dalan ilk Türk kadın sporcu, Serbest dalışta Türkiye rekoru, 2006 Serbest Dalış Dünya Şampiyonası’nda Türkiye rekoru, 2007 Dinamik Apnea Türkiye Şampiyonası’nda tek nefesle havuzda dalış rekoru, 2011 Buzaltı Yatay Dalış dünya rekoru, 2014 paletsiz değişken ağırlıkla dalışta dünya rekoru ve nicesi… Şahika Ercümen’in bu sözü hepimize ilham olmalı:
“Tüm zorluklara rağmen, gerçekten istediğinizde, sonuna kadar inandığınızda ve bunun için tüm gücünüz, kalbiniz ile çalıştığınızda önünüzde hiçbir zorluk duramaz.”
Esin Handal
Dünyanın en soğuk ve en zor 7000 metrelik dağı Popeda’ya tırmanmak kulağa çılgınca gelebilir ama bunu başarmak çok az insana nasip oluyor. Yıllarca süren antrenmanlar, tırmanışlar, hayal kırıklıkları, yeniden kendini motive etmek, fiziksel ve zihinsel olarak sürece hazırlanmak, iyi bir ekipte olmak… Esin Handal da tüm bunları başaran Türkiye’nin ilk kadın kar leoparı.
Eski Sovyetler Birliği döneminin toprakları arasında bulunan 7000 metreden yüksek beş dağa tırmanan dağcılara verilen bir unvan “kar leoparı”. 20 yıllık profesyonel dağcı olan Esin Handal kendisini “kar leoparı” yapan süreci tüm detaylarıyla öyle güzel anlatmış ki sonuca giden yolculukta neler yaşadığına şahit olmak büyük bir hayranlık uyandırıyor.
Şule Özurun Bendler
1970 yılında Afyon’da dünyaya gelen, evli ve bir kız çocuğu annesi Şule Özurun Bendler… Onun hikâyesini okuyunca “her şeyi başarmak mümkün” hissi kaplıyor içinizi. Kendisi, tek başına Afyon’dan Nepal’e motorla giden ilk Türk kadını. Motosiklet kullanması, uzun yol yapmasının ötesinde bu yolu yapmasının tek sebebi gezmeyi, macerayı sevmesi değil. O, kadına yönelik şiddet, taciz, istismar ve ayrımcılığa dikkat çekmek için yaptı. Zorlu bir coğrafyayı kendine seçmesi de bu konudaki hassasiyetini gösteriyor.
Zor hava koşulları, riskli yollar, tekin olmayan yerler onu hiçbir zaman yıldırmamış. “Hiç bir şeyi ertelememek lazım” diyor bir röportajında. 46 yaşındayken bu yolculuğu başaran Şule Hanım’ın bize bir de mesajı var:
“Ben 46 yaşımdayım, evliyim bir de çocuğum var. Anadolu’da küçük bir şehirde yaşıyorum. Ben yaptıysam bunu, herkes yapabilir.”
Elif Üzer
Kurumsal hayatta çalışırken 2004 yılında Kaçkarlar’ı görmesi ile dağlara âşık olan ve bunun için dağcılık eğitimi alan Elif Üzer Türkiye’de dağ tırmanışlarına, kamplı uzun yürüyüşlere katılarak bir doğa tutkunu olduğunu keşfetmiş. Babasının kansere yakalanmasından sonra hayatı ertelememeye karar veren Elif Üzer için varılan yerden ziyade bisikletiyle aşacağı yollar, yolda yaşayağı hikayeler kıymetli. Tek amacının dünyayı keşfetmek olduğunu dile getiren Üzer, hayatın tadına varmak için yola çıkarken derin amaçlara ihtiyaç duymuyor.
Size özel seyahat programı ve rezervasyon için:
travel@julesverne.com.tr
0212 266 6363 – 118